Kişilerin kilo vermeye olan isteklerinin artması farklı diyet tarzlarını benimsemelerini beraberinde getiriyor. Glütensiz beslenme, laktozsuz beslenme, ketojenik beslenme, gibi farklı beslenme tarzlarını sık duyar olmamızın temelini aslında hızlı kilo kaybetme arzusu oluşturuyor. Glütensiz beslenmenin temeline bakıldığında çölyak hastaları ve glüten intoleransı olan bireylerin hastalık semptomlarını azaltmak, beslenme tedavisi sağlamak ve hayat kalitelerini arttırmak için geliştirilmiştir. Aynı şekilde ketojenik diyette epilepsi hastalarının tedavisi amacıyla geliştirilmiş ve terapötik etki amacıyla kullanılan bir diyettir. Epilepsi hastalarında uygulanması sonucu hastalık semptomlarının ve nöbetlerin azaldığı bilinmektedir. Epilepsi dışında Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar; diyabet, insülin direnci, hipertansiyon, kan yağlarında yükseklik gibi metabolik problemlerin iyileştirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Etkileri birçok çalışmayla kanıtlanmıştır.
Ketojenik diyeti diğer diyetlerden ayıran en önemli özellik oransal olarak bakıldığında günlük diyet ile alınan yağ miktarının çok yüksek olmasıdır. Ayrıca karbonhidrat açısından oldukça sınırlı bir beslenme şeklidir. Normal diyet listelerinde kaçınılan birçok besin ketojenik diyette fazla miktarda tercih edilebilir. Örneğin kremalı bir tavuk yemeği yemeniz ketojenik diyete oldukça uygundur. Veya kahvaltınızda fazla miktarda zeytin yemenizin hiçbir sakıncası yoktur. Aynı şekilde kaymak, mayonez, avokado tüketmenizde de bir sakınca yoktur. Çünkü temel enerji kaynağı olarak yağların kullanılması esas amaçtır. Ketojenik diyette günlük enerjinin yaklaşık %70’i yağlardan, %25’i proteinden ve %5’i karbonhidrattan sağlanır. Öğün başına alınan karbonhidrat miktarı mutlaka hesaplanmalı, günlük karbonhidrat alımının 50 gramın altında olması hedeflenmelidir. Ketojenik beslenme sonucu karbonhidrat alımı sınırlı olduğundan vücut enerji sağlamak amacıyla karbonhidrat metabolizması yerine yağ metabolizmasını kullanır. Yani enerji üretimi yağlardan sağlanır. Depolanmış yağ enerji olarak kullanıldığı için kilo vermeye destek olur. Ketojenik diyetin kilo kaybetmek isteyenler tarafından sık tercih edilip popüler olmasının sebebi aslında bu durumdur. Ancak ketojenik beslenme planına uyum sağlamak oldukça zordur. Bireylerin ketojenik diyet ile beslenmeye başladığı ilk haftalarda bazı yan etkiler ile karşılaşması olasıdır. Çünkü vücut enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidrat metabolizmasını kullanmaya alışıktır. Karbonhidratın yeterli olmadığı durumlarda vücut yağları enerji ihtiyacını karşılamak için kullanır. Yağın metabolize olması sonucu keton cisimcikleri oluşur. Ketojenik diyet sonucu oluşan yan etkilere Keto-flu adı verilir. Yani Ketojenik diyet gribi denilebilir.
Keto-flu Nedir?
- Sinirlilik
- Kabızlık
- Konsantrasyon bozukluğu
- Baş ağrısı
- Mide bulantısı
- Artan yeme isteği
- Kas ağrısı ve krampları
- Baş dönmesi
Keto-flu etkilerini azaltmanın bazı yolları vardır. Egzersiz yapmak, su tüketimini arttırmak, uyku saatlerinizi düzenlemek bu konuda size destek olabilir.
Ketojenik Diyette Serbest Yiyecekler
- Et ürünleri
- Yumurta
- Yağ oranı yüksek süt ürünleri: yağ oranı yüksek olan süt ve süt ürünleri tercih edilir. Örneğin krema, kaymak gibi. Eliminasyon ile uyumlu ketojenik diyet yapılıyorsa süt ürünleri tercih edilmez.
- Yeşil yapraklı sebzeler: roka, maydonoz, tere vb.
- Toprak üstü sebzeler: Karnabahar, brokoli.
- Yağlı tohumlar: Ceviz, badem, kaju, yer fıstığı, fındık vb.
- Sağlıklı yağlar: Zeytinyağı, fındık yağı
Ketojenik diyetin zayıflamaya olan etkisi açıktır. Fakat mutlaka uzman kontrolünde yapılmalıdır. Uygulaması oldukça zordur ve vücutta neden olabileceği olası zararlar nedeniyle bu diyeti uygulayan kişilerin sürekli olarak tıbbi takip altında olmaları gereklidir. Uzun süreli ve kontrolsüz uygulandığında sağlıksız sonuçlar doğurabileceği unutulmamalı ve ketojenik diyet uzun süreli tercih edilmemelidir. Zaten yapılan araştırmalar sonucunda ketojenik diyet ve Akdeniz diyeti karşılaştırılmış, ilk aylar için ketojenik diyet ile daha hızlı sonuç alınmış olsa bile 6 aylık sürece bakıldığında iki diyet tipi ile beslenen bireylerinde yakın oranda kilo kaybettiği sonucuna varılmıştır.