Polikistik Over Sendromu (PCOS), kadınlarda sık görülen bir endokrin bozukluk olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsülin aktivasyonunda bozukluk oluşmasıyla PCOS oluşabileceği gibi androjen fazla salgılanması gibi farklı hormonlardan kaynaklı olarak da gelişebilir. PCOS, obez bireylerde daha sık görülür. Bireylerde sık görülen belirtiler ise menstural döngünün bozulması, hirşutizm, insülin direnci ve sivilcelenmedir.
İnsülin direnci genellikle ideal kilosunun üstünde olan bireylerde görülürken PCOS hastalarında kilodan bağımsız olarak insülin direnci görülmesi mümkündür. Stres ise PCOS’u olan bireylerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli etkendir. Artan stres durumu kan şekerini yükseltmekte ve yüksek düzeyde seyreden kortizol, insülin direncini şiddetlendirmektedir. Bu yüzden stres yönetiminin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Korunmak için bireylerin sağlıklı kilo aralığında olması oldukça önemlidir. Ayrıca obezitesi olan PCOS hastaları içinde ilaç tedavisine ek olarak sağlıklı kilo aralığına inmeleri önerilmektedir. Tedavinin etkinliğini gösterebilmesi için sağlıklı beslenmek, ideal kiloda olmak, fiziksel aktiviteyi arttırmak oldukça önemlidir.
PCOS’ta vücut ağırlık denetimi androjen hormonların ve iştahın artmasına bağlı olarak zorlaşmaktadır. Polistik over sendromu olan kadınlarda düşük kalorili ve düşük glisemik indeksli, doymuş ve trans yağ asitlerinden fakir ve yüksek lif içeren bir beslenme uygulanmalıdır. Bireyin kilosunda %5’lik bir azalma bile PKOS semptomlarının iyileşmesi açısından önem taşır.
Orta düzeydeki vücut ağırlık kaybının (%5-10) ovülasyonu ve menstrual işlevleri düzelttiği, anderojen hormonun fazla salgılanmasını, kalp damar hastalığı ve tip 2 diyabet gelişme riskini azalttığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Ayrıca hirşutizmin düzeldiği, gebelik diyabetinin ve düşük riskinin azaldığı da yapılan çalışmalarda ifade edilmiştir.
PKOS’lu kadınlarla yapılan bir başka çalışmada bir gruba 6 ay yüksek proteinli diyet diğer gruba ise standart proteinli diyet verilmiştir. Yüksek proteinli diyet verilen grupta daha fazla kilo ve yağ kaybının olduğu, bel çevresinde ve kan glikozunda azalma olduğu belirlenmiştir. Bu verilere bakarak bir uzman kontrolünde yüksek proteinli beslenmenin PCOS hastalarında uygulanması sonucu iyileştirici sonuçlar alınabileceği söylenebilir.
Polikistik over sendromlu kadınlarda sağlıklı ve dengeli beslenme ile egzersizin PCOS semptomları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu bilinmektedir. Beslenme ve egzersizin PCOS’un semptomlarında düzelme, vücut ağırlığındaki azalmanın yanı sıra, vücut yağlarında ve bel/kalça oranında azalma sağladığı belirlenmiştir. PCOS’lu kadınlarda diyabet, gestasyonel diyabet, kardiyovasküler hastalık riskinin azaldığı görülmüştür. Hiperandrojenizm, akne, hirsutizm gibi belirtilerde azalma olduğu ortaya çıkmıştır. Dengeli, sağlıklı beslenme ve egzersiz gebelik oranının artmasını, gebelik kayıplarının ve ileri gebelik haftalarında başka önemli komplikasyonların azaltılmasını sağlamıştır. Polikistik over tanısı konmuş olan bireylerin, sağlıklı ve dengeli beslenme ile birlikte düzenli egzersiz yapmaları son derece önemlidir. PKOS ile ilgili semptomlardan ve hastalık risklerinden korunmak için edinmiş oldukları yaşam tarzı değişikliklerin sürekliliği gerekmektedir.
Beslenme önerileri
- Kan şekerinin düzenli olması çok önemlidir. Kan şekeri kontrolünün sağlanması için öğün atlanmamalı, özellikle kahvaltıya önem verilmelidir. Ana ve ara öğünler düzenli tüketilmelidir.
- Lif oranı yüksek beslenmek önemlidir. Yeterli lif alınmadığı zaman kilo artışı, kabızlı, kan şekeri dengesizliği görülmektedir.
- Glisemik indeks insülin yanıtını etkilediğinden PCOS’ta beslenme tedavisinde glisemik indeksi yüksek besinler azaltılmalı ve glisemik indeksi düşük besinlere beslenmede daha sık yer verilmelidir.
GI YÜKSEK BESİNLER: Beyaz ekmek, simit, bazlama, pide, patates, kraker, kek, makarna
GI DÜŞÜK BESİNLER: Tam buğday ekmeği, kinoa, ceviz, kabak, yoğurt, mercimek, kuru fasulye, nohut, brokoli, esmer pirinç
- PKOS’lu hastalarda çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin omega-3 yağ asidinin ek olarak alınmalıdır. Diyetteki çoklu doymamış yağ asitlerinin artması insülin direncini azaltarak, kontrolsüz insülin salınımını engellemektedir. Bu da androjen salınımında azalma sağlamaktadır.
Omega-3 YÜKSEK BESİNLER: Ceviz, chia, somon, ton balığı, uskumru, semizotu, ıspanak
- Egzersiz yapılmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite, stresi azaltmakta ve metabolizma için kilitleyici rol oynayan stres hormonlarının azalmasına destek olmaktadır.