Pika, hayvanların gıda maddesi niteliğinde olmayan maddeleri yemeleri olarak tanımlanabilir. Genellikle bu maddeler taş, toprak, kum, kemik, kıl yumağı, metal objeler, kıyafet, kurdela, ip, oyuncak, takı, çöp, bitkiler, elektrik kabloları, bilye, antifriz, kalem, para ve yer döşemesi gibi pek çok malzeme olabilir. Bazı durumlarda hayvanların yediği gıda olmayan maddeler lezzetli besinler ya da yemek artıkları ile bulaşmış oldukları için kedi/köpek için yanıltıcı olabilir, bu durum ile gerçek pika ayırt edilmelidir. Pika aynı zamanda nesnelerin obsesif olarak çiğnendiği zarar verici çiğneme davranışı ile karıştırılmamalıdır.
Köpeklerin gıda niteliği taşımayan maddeleri yemesinin birçok nedeni olabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, vitamin ve mineral eksikliği, iştahın artması ya da diyabet ve tiroid hastalıkları gibi bazı endokrin hastalıklar köpeklerde pika sendromuna yol açabilir. Beyinde hipotalamusu kapsayan lezyonlar ve nutrisyonel eksiklikler pika ile ilişkili olabilir. Dikkat çekme davranışı, hasta yakınının sert tutumu ve strese verilen yanıt pikanın diğer nedenleri arasında yer almaktadır.
Köpeklerde vitamin ve mineral madde eksikliğ, artan açlık, sinirsel hastalıklar, gastrointestinal sistem parazitler, hipertiroidizm, diabetes mellitus, anemi (piruvat kinaz eksikliği ve IMHA) pika sendromunun medikal nedenleri arasında sayılabilir.
Köpeklerin çöp, toprak, taş, sabun ve diğer gıda niteliği taşımayan maddeleri yemesi gastrointestinal sistemde tıkanıklıklara, ishal, kusma ve pek çok soruna neden olmaktadır. Yutulmaya çalışılan nesne, başta ağız, farinks ve ösefagus olmak üzere tüm gastrointestinal sistemde lezyonlara ve hatta barsak yırtılmalarına neden olabilmektedir.
Pika köpeklerde daha sık görülse de kedilerde de bildirilmektedir. Kedilerde pikayı değerlendirmek için 152 kedi ile yapılan bir çalışmada, kedilerin en yaygın olarak yün (%93), pamuk, kauçuk, plastik ve kağıt-karton (%8) yediği görülmüştür. ABD’de yapılan bir çalışmada ise bu durumun Siyam ve Birman ırkı kedilerde daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Kedilerde pika davranışı 4 yaşa kadar sık görülmekle birlikte en sık görüldüğü dönem ilk 6-12 ay dönemidir. Kısırlaştırmanın pika üzerinde etkisi ise oldukça azdır. Kedilerde bazı ırkların pikaya daha yatkın olduğu bildirilse de erken sütten kesme, avcılık içgüdüsü, akut stres gibi faktörlerin bu durum üzerinde daha fazla etkisi olduğu görülmektedir.
Kedi yakınları ile yapılan anket çalışmasının sonucunda; kediler tarafından en fazla yünlü (%93), sonra pamuklu (%64), en az da sentetik kumaşların (%53) tercih edildiği görülmüştür. Olguların %22’sinin elektrik kablosu, bebek emziği, silgi gibi plastik materyalleri yediği, %8 gibi küçük bir oranda kağıt ve karton yiyen kedileri içerdiği bildirilmiştir. Otuz altı olguda sadece bir maddeyi yeme davranışı (%75 yün), 45 olguda iki çeşit maddeyi yeme davranışı, 52 olguda üç çeşit maddeyi yeme, 19 olguda ise dört ya da beş çeşit maddeyi yeme davranışı görülmüştür. Birden fazla maddeyi yediği gözlenen kedilerin aslında hepsini yemediği bazılarını çiğneyip bıraktığı belirtilmiştir.
Demontigny-Bédard ve arkadaşlarının yaptığı kediler ile ilgili başka bir çalışmada ise, "ayakkabı bağcığı veya ipler" ve "plastiklerin" en sık yutulan iki madde olduğu ve plastiklerin, nesneleri çiğneyen 100 kedinin 73 tanesinde en çok çiğnenen malzeme türü olduğunu bildirilmiştir.
Çalışmalarda, yeni bir eve taşınan hasta yakınlarına ait kedilerin kronik pika gösterme olasılığının, yeni bir eve taşındığı bildirmemiş olan kedilere göre daha yüksek olması olayın temelinde stres olabileceğinin bir göstergesi olabilir.
Pika durumunda tanıya giderken ilk yapılacak iş detaylı bir bilgi almaktır. Hasta yakınları genelde hayvanların gıda niteliği taşımayan maddeleri yediğini görüp kliniğe başvurmaktadırlar ancak özellikle olay ilk defa gerçekleştiğinde yabancı cismin yenildiği bazen hasta yakınları tarafından hiç fark edilmeyebilir. Tüm hastaların ayrıntılı genel muayenesi sonrasında hemogram, serum biyokimyasal analizler, röntgen ve ultrason muayeneleri tamamlanmalıdır. Yenilen her maddenin radyolojik muayenede görülemeyebileceği unutulmamalı ve hekimin gerekli gördüğü durumlarda kontrast grafi muhakkak çekilmelidir.
Pika tedavisi şiddet ve süreye bağlı olarak kolay ya da karmaşık olabilir. Hastanın yemeğe eğilimli olduğu obje ve materyalleri ortadan kaldırmak yapılacak ilk ve en önemli koruyucu önlemdir. Akut gerçekleşen bir yabancı cisim yeme problemi varsa acilen gerekli müdahale ve operasyonlar yapılmalıdır. Hastanın davranış anamnezi ayrıntılı şekilde alınmalı, anneden erken ayrılma, ev dizaynı, strese yol açabilecek insan, kedi, köpek ya da durumlar gözlemlenmeli ve hasta yakınları bu konuda uyarılmalıdır. Bir köpek ya da kedide birden fazla yabancı cisim yeme olayı ile karşılaşıldığında bu sorunun davranış problemi nedeni ile olmuş olabileceği muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır.
Tedavi için veteriner hekime danışılmalıdır. Özellikle bir yaşından küçük, anneden erken ayrılmış kedi ve köpekler bu konu hakkında gözlemlenmeli ve yiyebileceği objeler ortada bırakılmamalı, yalnız kaldığı zamanlarda yavrular kamera ile izlenmelidir. Yabancı cisim yemeye yatkın hastalar için kolay parçalanmayan malzemeden yapılmış ‘enrichment’ oyuncakları ile çevre zenginleştirmesi yapılmalı, ısrarcı yalama ve parçalama davranışları ödüllendirilmemelidir.
Sonuç olarak hem kedi hem de köpeklerde bir yaşın altındaki bireylerin, genetik alt yapı ile stresin birleşmesi sonucunda hastanın ölüm riski çok yüksek olabilecek bu problem ile karşılaşabileceği, zamanında tedavi edilmezse olayın kronikleşerek hastanın sonraki yaşam evrelerinde tekrarlayabileceği, stresin önüne geçilmesi gerektiği ve yavruların anneden erken ayrılmaması noktaları hasta yakınlarına anlatılmalı ve farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.