Bir kedi ya da köpeğin, ebeveynleri ile birlikte toplumda sağlık ve esenlik içinde yaşaması sosyalizasyon döneminin başarılı şekilde gerçekleşmesi ile mümkündür. Sosyalleşme, köpek ve kedi yavrularını insanlara, diğer hayvanlara ve yetişkin yaşamlarında sıklıkla karşılaşacakları deneyimlere alıştırmaktır. Doğacak yavruların yaşam ile ilişkisinin aslında anne karnında başladığını söylemek yanlış olmaz, annenin stres ve korku içinde bir gebelik geçirmesinin, yavruların medikal ve psikolojik sağlıklarını doğrudan etkilediğine dair çalışmalar mevcuttur. Doğumdan 3 haftalığa kadar geçen sürede koku alma ve dokunma ön plandadır, anne ile en az 8 hafta beraber yaşayan ve iyi bakım sağlayan annenin yavrularının yaşam gücünün daha yüksek olduğu bilinmektedir. Hassas dönem olarak adlandırılan 3-12. hafta arası sosyalizasyonun olduğu döneme rastlar ve 12.haftadan sonra neofobi gelişmeye başlar.
Sosyalleşme, yavru kedi ve köpeklerin fiziksel ve nörolojik sağlığı ile yakından ilintilidir. Sosyalizasyon periyodunun yavru köpekler için 7-12, yavru kediler için 3-9.haftalar arasındadır. Sosyalizasyon döneminin genellikle sadece kendi türdeşleri ya da diğer hayvanlar ile tanışma olduğu düşünülür ancak doğru olan farklı insan, durum, yüzey, ses gibi pek çok farklı uyaran ile teması içerir. Kedi ya da köpek yavrusunun ev içi ve dışında karşılaşabileceği ses ve durumlar ile yavaş yavaş tanışması istenir. Eğer evde doğduysa ev içi uyaranlar ile doğduğu günden itibaren tanışmaya başlamış olabilir ancak özellikle ev dışı uyaran çok yeni ve korkutucu gelebilir.
Farklı yaş ve cinsiyette insanlar: Bu dönemde farklı yaş ve görünümlerde kadın, erkek ve çocuklarla tanışmasıdır. Sakin olan ve ağlayan bebekler, farklı yaş aralığındaki kız ve erkek çocuklar ile tanıştırılması, gelecekte olabilecek kaza ve problemlerin en aza indirilmesini sağlayabilir. Üniformalı insanlar, baston kullanan yaşlı insanlar, koltuk değneği kullanan engelliler, bisiklet ve motosikletliler, tekerlekli sandalye kullananlar alışılmadık durumlar yaratabilir.
Dokunma ve temas: Özellikle kedilerin veteriner kliniklerinde aşırı strese girdiği ve korkuya bağlı pek çok problemler ile karşılaştığı bilinmektedir. O yüzden kedi taşıma kafesi başta olmak üzere evden kliniğe kadar geçen işlemlere kademeli olarak alıştırılmalıdır. Kulağa, göze dokunmak, ağzın açılması, ateş ölçülmesi ve genel muayenede yapılacak her türlü temas işlemi simulasyonu yavaş ve acısız olmalıdır.
Ses: Bu dönemde, araba, kamyon, el arabası, çim biçme makinası, elektrik süpürgesi, çamaşır makinası sesi, kapı ve telefon zili, alarm, mobilya sürtünme sesleri gibi pek çok farklı ses ile tanışması istenir. İnşaat alanlarının yakınları, eğlence mekanları, atış poligonları, havai fişek gösterilerinin sık yapıldığı alanlar, rüzgar, yağmur ve fırtına olaylarının sık yaşandığı bölgeler gibi alanlarda yaşayan hayvanlar için özel çalışmalar yapılabilir. Farklı enstrümanların sesleri en düşük tondan dinletilmeye başlanmalı ve duyarsızlaştırma çalışmalarına başlanmalıdır.
Yüzey ve nesne: Taş, kum, çimen, beton, plastik vb farklı yüzeylere teması sağlanmalı, tüm bu deneyimler sakince ve kademeli olarak yapılmalıdır. Farklı zeminlerde yürüme alıştırmaları yapılmalı, ıslak ve kuru yüzey ile tanışma sağlanmalıdır. Gözlük, şapka, koltuk değneği, baston, oyuncak, şemsiye, çanta gibi farklı ve hayatta karşılaşabileceği nesneler ile tanışma sağlanmalıdır.
Araç: Araba ve taşıma kafesine, aracın sesine alıştırılmalıdır.
Erken sosyalleşme egzersizleri yapan köpek yavrularının daha hızlı olgunlaştığı, strese daha dayanıklı olduğu, daha fazla araştırma davranışı ve problem çözme performansı gösterdiği gösterilmiştir.