Gitsin dedik, acısıyla tatlısıyla, şiddetiyle, kavgasıyla, ölümüyle yasıyla ve geride bıraktık 2012’yi.
Merhaba dedik 2013’e
Pembe Pusula Gazetemizin kısa bir süre sonra yayın hayatında ikinci yılını bitirerek üçüncü yılına girecek olmasının verdiği gururla başladık yeni yıla.Ama unutmadık.
2012’nin kadına şiddetle en çok mücadele edilen ama en çok kaybın yaşandığı yıl olduğunu, unutmadık
2012’nin terörün yine çok konuşulduğu, çok kan döktüğü, can aldığını ama hep polemikte kaldığı bir yıl olduğunu, unutmadık
2012 nin depremin en ön saflarda olup bir arpa boyu bile yol gidilemeyen, kentsel dönüşümün ortaya atılıp rant kapısına dönüştüğü bir yıl olduğunu, unutmadık,
2012’nin dış ilişkilerin sadece bozulmasıyla kalmayıp savaş noktasına geldiğimiz, etrafımızın savaşa bizi ısrarla çekmek isteyenlerle dolduğu bir yıl olduğunu unutmadık
2012’nin seçim kararının öne çekilip, hemen atmosferine girilen sonra tarihin eskiye dönmesiyle derhal ötelenen bir yıl olduğunu, unutmadık
2012’nin gazeteciliğin yerden yere vurulduğu, gazetecilerin hapse atıldığı, gazetecilik mesleğinin gazeteciler arasında bile sorgulandığı bir yıl olduğunu, unutmadık
2012’nin kavga dövüş yılı olduğunu, mecliste kavganın hatta küfürün eksik olmadığını, unutmadık
2012’nin Japonya’da deprem, Suriye’de savaş, ABD’de seçim atmosferiyle, tüm dünyayı etki altına aldığını, unutmadık.
2012 aslında unutulmaması gereken yıllardan, bana göre. Zira kadına şiddetle ilgili en ciddi adımların atıldığı, ailenin korunması adına çalışmaların belki de en anlam bulmaya başladığı yıl olduğunu unutmayalım mesela. Bursa’nın ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) konusunda pilot illerden biri olduğu, şiddet karşı belki de ilk kez devlet eliyle bu kadar duyarlı davranıldığını görmeye başladığımızbir yıl olduğunu unutmadık mesela. Tarihin dizilerden öğrenildiği, sosyal medyanın olmazsa olmaz, dünyanın dijital bir çağa doğru yetişemediğimiz bir hızla koştuğu,kimi aya gidemezken birilerinin Mars’a gitme planları yaptığı bir yıl oldu 2012. Ve şimdi 2013’ün ilk yazısında, her şeye rağmen harfler yan yana gelmekten korkmuyor.
Bu yıl özgürlüklerimizin üzerine gideceğimiz, haklarımızın daha bir arkasında duracağımız, ailemizi, kadın, çocuğumuz ya da yaşlılarımızı sonuna kadar koruyacağımız, Barışa giden tüm yoları denemeye devam edeceğimiz, Terörün t’sini bile duymak istemeyeceğimiz, Dünyanın hastalıktan, ekolojik dengesizlikten, türlü iç ve dış sorundan hala arınmaya, korunmaya vakti olduğuna inanabileceğimiz Sadece etrafımızda, içimizde değil, her nerede olursa olsun kan dökülmesine engel olabileceğimiz, İnsan haklarının en üst düzeyde sağlandığı ve korunduğuna inandığımız, Yaşam standartlarının fazla değil ama en azından normal seviyesinde olması gerekliliğe dair çabalayacağımız Hayalden öteye gidilip gerçekleşme ihtimali yüksek hedef ve projelerle uğraşacağımız Temel ihtiyacımızın, ana meselenin insan üzerinde odaklandığı algısını asla ve asla unutmayacağımız bir yıl olacağını, Bu yıl üç maymunun tatilde olacağını, Görmek, duymak ve ümit etmek istiyorum.