8 Mart 2012’ de, Dünya Kadınlar gününde müjdelenen, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu, ne yazık ki henüz beklenen etkiyi yaratmadı.
Yaratmadı dememin sebebi, yapılan araştırmalar neticesinde, 2012 yılının ilk 6 ayında hatta yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bile şiddetin yüzde yüze yakın şekilde atmış olması.
Zira yönetmeliklerin hazırlanmamış olması, etkin, eğitimli ve bir o kadar da konuya hakim personel eksikliği bu sonuçları doğurmuş oldu.
Bu süreçte, şiddeti azaltmak adına ilk adım atıldı.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından kurulan, pilot illeri İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Denizli Antalya , Mersin, Adana, Samsun, Trabzon, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Konya olarak belirlenen, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri(ŞÖNİM) , Bursa’da hayata geçti.
Bursa’nın ilk olmasında, hem de şehirdeki hukuk ve emniyet birimlerinin irtibat ve güvenlik açısından etkisini, hem de şehrin fiziki ve beşeri alt yapısının ülkeyi temsil etmesi sebebiyle ciddi kaynak olduğunu söyleyebiliriz.
Neden derseniz Bursa sadece nüfus, kadına şiddet ya da güvenlik ihtiyacı açısından düşünülen bir şehir değil, aldığı yoğun göç ile birlikte demografik yapısı ve şehrin dört ana arterinde yaşayan tüm ülkeyi temsil edebilecek coğrafi bir harita şeklinde düşünülmesi, ana etkenlerden.
Peki nedir ŞÖNİM ve uygulama esasları? Çalışma ve koruma yöntemleri nasıl olacak, en çok merak edilen konular.
Önce şunu belirtelim, ŞÖNİM’de mağdura yönelik destek sistemleri ve şiddet uygulayana yönelik izleme sistemleri teknolojileri mevcut
Ve pilot uygulamanın ana hedefleri öncelikle, Kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarının oluşturulması, kadına karşı şiddette sıfır tolerans ilkesinin hayata geçmesi, kadınların kendilerini güvende hissetmesi, şiddet gösterenin uzaklaştırılması, sistemin ülke genelinde yaygınlaştırılması ve teknik takip sistemine ilişkin ikincil mevzuatın hazırlanması. Ki burada çok önemli bir konu daha var ki o da kadına şiddet sorununun bir kamu güvenliği sorunu olarak ele alınarak toplumun herk kesiminin ortak ve kararlı mücadelesinin sağlanması.
Avrupa Konseyi sözleşmesini ilk imzalayan ülke olmamız ve bu noktada uygulanacak maddelerden, kısıtlama ve koruma emirleri ile koruma tedbirleri büyük önem arz ediyor.
Aslında işin Türkçesi, kadına karşı şiddetle mücadele elektronik kelepçe ya da ŞÖNİM’ de bilgi verilen adıyla Elektronik Buton uygulamasını da uygulayan dünyadaki sayılı birkaç ülkeden biri Türkiye.
Bu elbette ki çok önemli bir adım.
En azından istediği yardım, koruma taleplerine, yaptığı tüm şikâyetlere rağmen korunamayan ve hayatını kaybeden kadınlarımız için, bir umut ışığı belki çok daha ötesi.
Ülkemizde sadece nasıl uygulanacağının değil, bu konuda yapılacak uygulama, arşivleme ve hatta yönetmeliklerin hazırlanmasına yönelik detaylar bile Bursa’dan alınan sonuçlarla ortaya konacak.
O yüzden Bakanlığın, Emniyet güçleri kadar, toplumun her kesiminin maksimum düzeyde konuya duyarlık göstermesi, çok önemli.
Günde 3 kadının hayatını kaybettiği ülkemizde, Bursa’nın bir istatistiği var mı henüz bilmiyoruz. Ve tabi bu pilot uygulama sayesinde öğreneceğiz.
Ama göreceğimiz bir diğer önemli detay da, şiddetin ne kadar önlendiği, engellendiği ki, bizim bir yandan da buna konsantre olmamız gerek.
Zira artık kadına yönelik şiddetin hiçbir şeklini görmek istememek bir yana, kadının hak ettiği yeri alması konusunda somut adımlar, ciddi çabalar bekliyoruz.
Ve herkesin ama herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini kalın çizgilerle çizerek, tekrar tekrar, söylüyoruz…