Bir seçim süreci daha son dönemece girmek üzere.Aday adaylıklarının pek çoğu havada uçuşmakla kalmadı, açıklandı. Ak Partide belediye başkanlığı aday adaylıkları 1 Kasım itibariyle son bulurken, meclis üyeliklerinin süresi uzatıldı. CHP ve MHP de hala karar verilemeyen, aday adaylığı bile olmayan ilçeler var.Ancak gözümüze çarpan konu, kadın aday adaylarının azlığı.Zaten sürekli kadınların daha fazla siyaset için, daha çok çalışıp, talepkar olmaları, çalışmaları gerektiğinden dem vuran erkek siyasiler için nasıl da bulun- maz fırsat. Diyecekler ki kadınlar aday adayı olmu- yor ki aday yapalım, aday olmuyor ki seçelim.Yani yine hiç yol almadan dönülecek başa. Hep aynı cümleler, hep aynı hikâye zira.Peki neden kadın aday yok ya da daha az görünür yerlerde?Kadın görevden mi kaçıyor yoksa kendisine yüklenen sorumlulukla birlikte siyaseti de yapmak için hep ama hep kendinden mi taviz veriyor?Ne sonuç veriyor bu konuda yapılan araştırmalar?Kadına soruluyor mu, siyasetle ilgileniyor musun? Ya da neden ilgilenmiyorsun diye?Konunun altında yatan toplumsal sebeplerle neden kimse ilgilenmiyor?Yine seçim atmosferi, bir rüzgâr, yine vaatler, seçim heyecanları ve sonra yine sil baştan sil baştan. Peki kadın neden yok?Ne bekliyor?Neden bekliyor?Neden bekletiliyor?Ne isteniyor?Tüm gelişmiş ülkelerde kadının toplumun her alanda yeri erkekle eşitken, bizim örnek aldığımız ülke profili farklı mı? Bizim hedefimiz gelişmiş ve çağdaş bir Türkiye değil mi?O halde neden kadının sesini daha fazla duymuyor, duyurmuyor, kadının sesi neden olmuyoruz?Siyasi ya da toplumsal tüm sorunlar içinde kadın olmadan çözülebilir mi?Aile sorunları kadınsız konuşulabilir mi?Çocuk konusunda kadının fikri alınmadan düşünülebilir mi?Peki nerede o zaman?Sonuç ne?Yıllardır söylüyoruz, yine tekrarlayacağız ama kadının toplumsal rolünde değişim olmadan, erkeklerin kadının görevlerindeki beklentileri azalmadan, toplumsal bir eşitlik ve uzlaşı ülkeye hâkim olmadan, görüyoruz ki sadece hayal kuruyoruz.Anne, eş, ev kadını, iş kadını olmasına dair tüm sorumlulukları aynı anda üstlenmek zorunda kalan, zaten tüm bunların altında ezilmişken, hele bir de sosyal çalışmalarla kişiliğini pekiştirmeye, sürekli öğrenmeye çalışırken siyasetten uzak mı kalıyor?Siyasiler kadının oyunu tek bir hamleyle, tek bir vaatle, tek bir uygulamayla almaya çalışırken iyi, ama söz konusu kadın aday göstermeye, kadını seçmeye, kadını siyasetin içinde cinsiyet ayrımı yapamadan değerlendirmeye gelince sonuç sıfır.Kadının dışarıda kabul ettirmeye çalıştığımız varlığının siyasette ne kadar görünür olduğunu zaten bilmeyen yok.Siyasette kadının adı neredeyse yok.Son yıllarda kadınların oy potansiyelini kapmak için ayrı bir yarışın olduğu da doğru. Ancak kadınların bile kadınlara oy vermediği bir ülkede, hangi kadını nasıl şartlarda seçmekten söz ediyoruz.Toplumsal rollerinin akışına kapılmış giderken kadın, bundan çok ve rahatça faydalanan bir başka erkek egemen seçmen grubu olduğu da ortadayken, iş giderek zorlaşmıyor mu?Daha önce kadınlara kota koyanlar, şimdi ağızlarıyla kuş tutsa da olmuyor, öyle değil mi?Bu ülkede kadına ilişkin büyük bir ekonomik ve siyasi bir kalkınma hamlesi yapmadıkça, hep elde var sıfır olacak.Kadının adı da değeri de, sadece konuşulduğuyla kalacak.Kadın asla seçilen olmayacak hep seçmen olacak, korkarım ki zamanla bunu bile kaybetme riskiyle karşılaşacak.Siyasette kadının adının olmasını istiyoruzVe bu konuda en çok kadınları göreve davet ediyoruz.Özellikle çocuklarımızın geleceği için kadınları siyasette daha fazla görmek istiyoruz…