Pandeminin hayatımıza girmesiyle birlikte bireylerin antioksidan besinlere ve besin takviyelerine yönelimi arttı. Kişiler bağışıklık sistemlerini güçlendirebilmek adına birçok besin takviyesinden destek alıyorlar. Son zamanlarda sık sık duyduğumuz besin takviyeleri arasında olan Quercetin (kuersetin) aslında birçok bitkinin kabuk kısmında bulunan kimyasal bir pigmenttir. İçeriğinde bulunan flovonoidlerin antioksidan etkisi sayesinde vücudumuz için oldukça yararlıdır.
Flovonoidler çoğunlukla meyve, sebze, tıbbi ve aromatik bitkilerle, fındık, fıstık gibi sert kabuklular, kırmızı meyveler, çay ve bitkilerin kök, gövde, yaprak gibi kısımlarında bulunan bileşiklerdir. Bitkisel besinlerin fazla miktarında bulunurlar.
Quercetin Faydaları Nelerdir?
Quercetin, antioksidan, antitümöral, antiinflamatuar, antiallerjen, antiviral, antibakteriyel, antitrombotik, antihipertansif, antiaritmik ve antihumoral aktiviteler ile geniş bir klinik etki alanına sahiptir.
Yapılan araştırmalarda quersetinin anti- alerjik etkisinin histaminin hücrelerden salınmasını kısıtlaması sayesinde olduğu belirtilmektedir. Alerji semptomlarını azalttığından bronşit ve astımı tedavi etmeye de destek olabileceği düşünülmektedir.
Quercetin kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol düzeyini azaltır, damar etrafında oluşan plak oluşumunda ve kireçlenmelerin azalmasında rol oynar. Ayrıca kan akışını da iyileştirir ve kalp-damar sağlığını olumlu yönde etkiler. Beslenmeden gelen quersetin, oksidatif stresin etkilerini azalttığından yaşlanmanın ilerlemesini yavaşlatmaya da yardımcı olur.
Quercetinin, glikoz metabolizması ve insülin direnci üzerine de etkileri olduğu son zamanlarda fark edilmiştir. Yapılan bir araştırmada Quercetin uygulandığında bozulmuş olan glikoz tolerans testlerinde düzelme ve kan glikozunda azalma görülmüştür. Hatta quersetinin insülin düzeylerini arttırdığı gösterildiğinden diyabette alternatif bir tedavi olarak kullanılabileceğini düşünülmektedir. Yapılan bir başka çalışmada Quercetinin pankreas hücrelerinin bütünlüğünü koruduğu ve diyabet komplikasyonlarını azalttığı gözlemlenmiştir.
Metabolik sendrom için diğer olumlu etkisi ise serum ürik asit seviyesini düşürmesidir. Böylece oluşabilecek böbrek rahatsızlıklarını önleyebilir.
Antioksidan ve serbest radikal yakalama fonksiyonlarıyla çeşitli kanser türlerinin engellenmesinde rol oynadığı birçok çalışma ile gösterilmiştir. Lösemi, kolon, meme, akciğer, hepatoma ve prostat dahil olmak üzere birçok insan kanser hücresi hatlarında antikanser faaliyetlere sahip olduğu yapılan çalışmalarda söylenmektedir.
Quersetinin serbest radikalleri yok edici etkisi bilinmektedir. Serbest radikaller vücutta dolaşır. Bu dolaşım esnasında hücreler, proteinler ve DNA zarar görür. Serbest radikaller birçok hastalığa sebep olabilir. Diyabet, Alzheimer ve Parkinson hastalığı, damar tıkanıklığı gibi hastalıklara yol açabilirler. Quercetin bileşikler serbest radikallere bağlanarak onları yok edici özellik gösterirler. Böylece vücudu oluşabilecek birçok hasara karşı korumuş olurlar.
Bulunduğu Besinler
Daha çok sebze ve meyvelerde bulunmaktadır. Yeşil ve sarı biber, arpacık soğan, pişmiş kuşkonmaz, kiraz, domates, kırmızı elma, kırmızı üzüm, brokoli, lahana, kırmızı yapraklı marul, kızılcık, ahududu, yaban mersini, yeşil ve siyah çay Quercetin içerir.
Günlük Alımı
Takviyeler günlük olarak, normal bir flavonoid içeren besinden daha çok Quercetin alımına neden olmaktadır. Mesela, Quercetin içeren tabletler günlük 1 g ve üstü şeklinde tüketilebilmektedir. Oysaki besinlerle günlük Quercetin alımı 10–100 mg arasında değişmektedir.
