Uzun zamandır kutladığım en duygusal doğum günüydü, Pembe Pusula’nın birinci kuruluş yıldönümü. Belki de yaşlandığı, bir yılı geride bıraktığı için en sevindiğim.
Hatta büyümesinden, yaşlanmasından gurur duyduğum.
En güzel anların en karışık olanlara denk gelmesi, en büyük çabaların bile aslında minik hareketlerde anlam bulması misali Pembe Pusulamız kendi yolunu çiziyor, hem de büyük bir başarıyla.
Arkasında tozpembe bulutlar bırakarak yürüyor, sevgiyle, inançla ve barışla.
Ve dostluk elini uzatmakla kalmıyor herkese, zeytin dalını da veriyor.
Pembe Pusula’da çok hayat var, çok umut, uyum var kıyım değil, acı, sancı değil onun doğumda yaşadığı var olmanın, var edebilmenin dayanılmaz hafifliği…
Zaman getirdi bizi bu günlere.
Zamanla birlikte atlattık koskoca 12 ay, 52 hafta ve 365 gün 6 saati.
Yalnız olmak ne demek, giderek kalabalıklaştık.
Ağırlaştık sırtımızdaki yükten.
Hatta Türk kadınına, hepimize verilmiş olan yasanın onanmasıyla bile indirmedik yükümüzü sırtımızdan.
Müjde kadar büyük hüzünlerimiz, iyi haberden ağır vakalarımız olmasa ne iyiydi ama yolun çok başındayız daha.
Hem de hala kadının şiddetle özdeşleştiği daha da kötüsü şiddetin bile içimizdenleştirildiği
bir dönemde,
Sorduğumuz nedenler düğümlenirken boğazımız konuya yan bile bakmayanların içindeki inatla yüreğindeki demiri nasıl bükeceğiz?
Diye düşünüyoruz.
Nasıl yumuşatacağız kalpleri de, şiddetten çekip elimizi sevgiyi yerleştireceğiz beyine, bedene?
155 yıldır mücadelesini sürdüren kadın ne zaman vazgeçecek, ne almış olacak hakları adına da haksızlığa tahammül etmek zorunda kalmayacak?
Neyi kutluyoruz aslında bizden kaçırılan hakları mı?
Elimizde olmayanları mı?
Neyi?
Yoksa kadına şiddetin, kadının içine sinmesinin hatta kimliğinin kimsesizleştirilmesini mi?
Kadının yol arkadaşı olduk biz, yolda bırakanı değil.
Acısı sancısı, sanrısı, yangını, yardımı, yardımcısı.
Her şeyden öte seveni, sevmekten beter edeni değil
Arkamızı döndük baktık, bizim olanlar zaten bizimleydiler
Olmayanlara şaşırdık
Nedenlerini anlamadık
Sustuk
Çıktığımız yolun kutsallığı mı, anne olmanın sabrı, gazeteciliğin merakı mı nedendir bilinmez?
Umursamadık kimseyi, önümüz, geleceğimiz, yolumuzun devamını çevirdik başımızı baktık.
Olmaz diyenlere, çıkmaz diyenlere inat
Yürüdük.
Kadın vücudu dışında kadını görmezden gelen kişi ve kurumların meta yaratma sorunsallarına karşı duran Pembe Pusula’yı görmezden gelme taktikleri de çok dikkat çekici.
Her şeye ve herkese rağmen hem de…
Bunun da anlamını sorgulamadık.
Sessiz ve sakin durup, seyirci olup hakkımızda konuşulanlara.
Ama yolumuzu da izimizi de hedefimizi de kaybetmedik, şaşırmadık.
Neticeye baktık biz, uzak tuttuk bakış açımızı.
Mümkün olduğu kadar ileriye baktık ta geriye hiç dönmedik.
Sonuçta 1 yılı başarı, sevi azim ve güvenle, yanımızda olan herkesle geride bıraktık.
Ve daha çok kadını, daha çok kadınla, daha çok cümle ve satırla yazmak adına Pembe Pusula’da buluştuk.
Pembe yolum, Pembe Pusula’m
İyi ki doğdun, iyi ki varsın
Ve sonuna kadar
Kadının dostu, yol arkadaşı olacaksın…