Ne hafta ama20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü24 Kasım Öğretmenler Günü25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü.Kadın, Çocuk, Öğretmen.Artık kutlama mı, kınanma haftası mı tartışılır?Ancak her iki durumda da çok iyi sonuçlar alınmayacağı ortada.Neresinden başlayacağımı bilmiyorum.Zira İsrail’in Gazze’ye uyguladığı acımasız saldırıda yaralanan, ölen masum çocukları görünce, çıldırıyorum.Dünya daha insan ne demek bilmiyor ki, kadın çocuk ayrımı yapsın?Dünya daha hakka inanmıyor ki, can yakmasın.Savaşlara inanmadığım kadar, şiddetten de nefret ediyorum. Ulusların yıllarca bu politikayla yürüttükleri hiçbir şeyi de onaylamıyorum.İnsanın köle ya da asker olduğu, yaşamını yitirdiği hiçbir saldırı gözümde anlamlı değil.Zira hayatını kaybetmeye sebep olan hiçbir saldırı bence meşru değil, aynı yaşamını kaybetmeye sebep olacak ana hedef gibi.Yaşam hepimize bahşedilmiş kutsal bir hadise.Ve yaşamı Allah’ın bize bahşettiği ölçü ve zamanla yaşamak ta öyle.Şimdi İsrail’de, ülkemde Pkk ile, dünyanın pek çok bölgesinde yapılan savaşlara baktığımızda ne görüyoruz?Aynı hırsı, kızgınlığı, canavarlığı.Kendi canına paha biçemeyenlerin, başkalarının canı üzerinden kazandığı özgürlükler sizce hayırlı mı?Masum canları feda ederek kazanılmış misyonlar, eninde sonunda kaybedilmeyecek mi?Dünyamızı içine soktuğumuz bu cendereden sorumlu olan da, bedel ödeyen de hep, her zaman, daima insan değil mi?Ve ben burada en çok tüm bunların dışında yaşayan, savaştan, hırstan bi haber, geçim derdinde olan, beklentisi geçimden öte gitmeyen inanların yedikleri darbelere üzülüyorum. Hep deriz ya terörde en çok en fakirleri, en ihtiyacı olanları buluyor, vuruyor sanki.Canı en çok yanan aynı zamanda yüzü hiç gülmeyen.Ne çocuk hakkı, ne kadın hakkı dediğimizde bulabileceğimiz bir karşılık var.Her geçen gün arttırılmaya çalışılan iyi niyetli tedbirler olsa da, gelinen nokta, ulaşılan sonuç ortadayken, hayat hep kadına ve çocuğa tokadı vururken, hangi haktan bahsetmek doğru?20 Kasım çocuk hakları günüydü ama Gazze’deki çocuklar için ölüm günü oldu. Onlar bırakın haklarını istemeyi sadece yaşam haklarına bile sahip çıkamadılar. Ve dünya bu haksızlığa bile bile göz yumup üstelik İsrail’e e el altından destek olurken, bir gün aynı sonla çocuklarının da karşılaşma ihtimalini hiç mi düşünmedi?Dünya bir yanda var olan ama kendi eliyle kay- bettiği hakları yeni den kazanmak telaşındayken, diğer yanda göz göre göre hakları gasp etmeye devam ediyor. Bir parça toprak, bir avuç su ya da biraz petrol için herşeyi yapan açgözlüler, yüzyıllardır göz yumuyor mu bu eziyete. Alın Suriye’deki sivil halka yapılan, kendi başkanının kendi halkına yaptıkları.Üzülmemek elde değil.Çünkü dünya iyi örneklerden çok, kötü örnek- lerle dolu.Giderek daha büyük oranda kanan bulanan, masumların ve güçsüzlerin dünyasını, evini, toprağını ve yaşamını gasp eden zengin güçler, elbet ibrenin kendilerine döndüğü günleri de görecekler.Hoş biz adaletin bir gün yerini bulacağı haya- liyle yaşarken, onların bulduğu yolun nereye gittiğini hep birlikte göreceğiz.Ben kadının, çocuğun, yaşlının, tüm insanlığın haklarını bilerek yaşadığı bir dünya istiyorum.Kimsenin korunmaya ihtiyaç duymadan, kor- kuyla yaşamadığı bir dünya.Ve tüm bunların temelinde eğitimin rolünün çok büyük olduğundan hareketle,Tüm öğretmenlerimizin, öğretenler gününü kutluyorum.