Bir yılı daha geride bırakmanın hüznünü yaşamıyorum bu yıl.Zira 2012 nin pek çok kişi için sebep olduğu hüsran ve psikolojik travma hayal ettiğimde çok öte.Zira 2012 de dünya düşündüğümden çok daha fazla yıprandı.Gerginliğin bitmediği, savaş ve kavganın çözümlerinin konuşmaktan öteye gitmediği bir yılı yaşadık. Artan şiddet, zam, hüzün ve mutsuzluk oldu.
Dolayısıyla bu kadar çabuk geçen zamanın ardındaki sebepleri aramaya kalkmak, iğneyle kuyu kazmaktan beter.Daha çok kadın öldürüldü, daha çok çocuk kaçırıldı, daha çok kişi şiddet gördü, daha çok mağdur, daha fazla gözyaşı, daha fazla haksızlık, daha fazla keder hâkimdi, geçtiğimiz yıla.Gülmeyi unutanlar, unuttuğumuz zamanlar oldu.Hiç mi iyi bir şeyler olmadı demeyin.
Evet oldu.
Kadına şiddette rakamı aşağılara çekemediysekte, kadına şiddetin yaklaşımında değişiklik yaptık. Erkeklerin gözünde kadına şiddet hala şımarıklıkmış gibi görünse de, gerçekleri ortaya çıkarmak adına yaptıklarımız ve çabamız değişmedi.Daha da kötüsü dünyada hala kötülük, şiddet, savaş, yalan, dolan, çıkar çatışması, haklarınezilmesi gibi tamamen insana olan yaptırım ve olmaması gereken ne varsa hızla büyüyor.Biz ısrarla iyilik kazansın, iyiler birleşsin derken, kötülerin nasıl birleşik, bütünleşik kitlelerini çoğalttıkları şaşkınlık verecek süratte. Nedenkötülüğün böylesine yapılanma ve kurumsallaşma içinde olduğunu hiçbir zaman anlayamayacak olmamı benim eksikliğime verin ama benim gibi olanların çokluğundan mı, yoksa bana dokunmayan yılan bin yaşasıncıların mı daha aklının başında olduğu, ne yazık ki belli değil?
Her yılın başında dilediğimiz o birbirinden güzel hayallerin tersine döndüğü bir yıl olduğun için git artık 2012.
İnsan haklarının maksimum düzeyde çiğnendiği,Geleceğe değil, geçmişe bakılan bir yıl olduğu, yeniliklerden çok eskimiş beyinlerin köhne düşüncelerine inanıldığı, barışın bir kelime olarak kaldığı ama akıllarda bile yerinin kalmadığı, ekonominin dünyayı sarstığı, parası olmayanın göz göre göre aç kaldığı bir yıl olduğun için git artık 2012Ülkemizde ne dış politikada, ne ekonomide, ne kadına şiddette, ne terörde, ne trafikte ne sosyal yaşamda, ne gelenek görenekte, ne eğitimde bir adım ileriye gidemedik.Toplumsal olarak sadece ruh değil beden sağlığımızda bozuldu, ahlak anlayışımız dibe vurmakla kalmadı, neredeyse sıfırlandı.Sadece bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama baksanıza kıyamet söylentileri bile en çok bu yıl dolaştı etrafta.O yüzden gerçekten de 2012 gitmeli artık.Ve yepyeni bir yıla, yepyeni fikirler ve gerçekleşme ihtimali yüksek hedeflerle hayallerle başlama zamanı.
Ben 2013 ün, sonundaki iki rakamın aksine çok uğurlu geleceğine inanıyorum.Ve sadece kendim içim değil, hemcinslerim, şehrim, ülkem ve tüm dünya için barışın hakim olduğu bir 2013 düşlüyorum.Güçlülerin güçsüzü ezmediği, insanların birbirine yardım etmek için yarıştığı, zulmün, kavganın, şiddetin, silahın olmadığı bir 2013 hayal ediyorum.
İnsanlığın insanlığını hatırladığı, hatta kaybettiği tüm değerleri tekrar kazanmak için uğraştığı bir yıl olsun diyorum.Diyorum ama bu kadar negatif duygu, etki ve tavrın içinde yeniden pozitife dönmenin zorluğunun ve insanın kötülüğe gösterdiği meylin farkında bir birey olarak, işimizin hiç kolay olmadığının altını da bir daha çizmek istiyorum.Velhasıl pembe gözlüklerimi takmak, her şeyin güzel olacağına tam anlamıyla ( biraz ironik te olsa) inanmak istiyorum.Biz insanlar, özellikle kadınlar, anneler, çocuklar bunu fazlasıyla hak ediyoruz.Öyle değil mi?