Bursa, pek çok konuda lider şehir olmakla övüne dursun bizler bir yüksek hızlı tren meselesini yaklaşık 40 yıldır doğru dürüst halledemedik.
Hani derler ya, “gelen vurdu, giden vurdu!” aynen bu şekilde özetlenebilecek bir tren projemiz var. İnşaatı hala devam ediyor ama dedikodusu bir türlü bitmek ve tükenmek bilmiyor.
Tren olaylarına, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ile Zonguldak Milletvekili Deniz Yorulmaz ve Mersin Milletvekili Mehmet Ali Başarır’ın, Bursa-Osmaneli ile Bandırma-Bursa Hızlı tren proje ve ihaleleriyle ilgili yaptıkları açıklama ve meclise verdikleri soru önergelerindeki iktidara yönelik suçlamalarla devam ediliyor.
Tren rayları hala döşenmeye devam edildiği bu projelerle ilgili olarak bizler olmayan trenin rayları üzerinde siyasetin düşen gölgesi ve gerçeklerin neler olduğuna yönelik meraklı bekleyişler içindeyiz.
Önce, bizlere iletilen haberlere bakalım. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin iki milletvekili tarafından, 3 Nisan 2018 tarihli "Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı" ve 20 Ağustos 2020 tarihli "Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı" ihalelerine ilişkin öne sürülen 7 iddiaya cevap verildi. Özeti şöyle;
"Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dahilinde yatırım programında attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı 'belge' diye göstermek, apaçık bir yalandır. Konu, yargıya taşınmış olup, ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, her zaman olduğu gibi milletimizin vicdanında ve adalet önünde hesap verecektir."
Buradan öğrendik ki, iktidar ile muhalefet arasındaki Bursa Treni bu tartışması Adliye’ye taşınmış. Dava konusu yapılmış.
Sonra, resmi bilgilere göz atalım.
CHP’nin iddiası şu; “ Aynı iş, 6 milyar lira fazla bedelle başka bir firmaya verildi'
Bakanlığın cevabı;. İki ihale, kapsam, maliyet, güzergah bakımından birbirinden farklı olmakla beraber ilk ihale üstünden 29 ay geçtikten sonra ikinci ihaleye çıkılmıştır. 3 Nisan 2018 tarihinde, (TCDD) Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları tarafından ihale edilen proje, Bursa-Yenişehir arası 56 kilometrenin demir yolu üstyapısı ile Yenişehir-Osmaneli arası 50 kilometrenin altyapısını ve üstyapısını içermektedir, güzergah toplam 106 kilometredir. 2020 yılında yapılan ikinci ihaleye ise 95 kilometre uzunluğundaki Bandırma-Bursa arasının altyapı ve üstyapı işleri eklenmiştir. İkinci ihaleye konu toplam uzunluk 201 kilometredir. Öte yandan, 7 yüksek hızlı tren garı/istasyonu yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu değişikliklerin yanı sıra 2018-2020 yılı arasındaki fiyat artış katsayısı 1,85'tir. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198 milyar lira, 2020 yılında 5,904 milyar lira olmaktadır.
Hazine'nin 2020 yılındaki ihalenin 'kefili' olduğu' iddiası ile ilgili olarak, 2018'de ihale edilen projenin kamu öz kaynaklarından (Hazine) karşılanacağı, 2020 yılındaki ihalenin ise 'Hazine Dış Borçlanması' ile finanse edilerek, Bakanlığın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü'nce yapıldığı kaydedildi. Hazine'nin dövizle borçlandı' iddiasının da gerçek dışı olduğu belirtilerek, projelerdeki sözleşmelerin Türk Lirası bedelle düzenlendiği, ödemelerin yüklenicilere TL olarak yapıldığı kaydedildi.'Yüklenici yüzde 10 avans aldı ve 'hakedişte' usulsüz fiyat farkı ödendi' ifadesinin de doğru olmadığı ifade edilerek, "İddia konusu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT Hattı işi kapsamında yükleniciye herhangi bir avans ödemesi yapılmamıştır."
'2018 yılındaki ihalenin haksız yere iptal edildiği' iddiasının da gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: "TCDD tarafından 03 Nisan 2018 tarihinde yapılan ihale; itirazlar ve değerlendirme süreçleri nedeniyle yaklaşık 18 ay geçmesine rağmen sonuçlandırılamamıştır. Neticede bahsi geçen ihale, 18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfiye Kararnamesi'nin, sözleşmelerin tasfiye ve devrine ilişkin Geçici 4. Madde'sindeki 'İmalat girdilerindeki beklenmeyen artışlar nedeniyle' ifadesi uyarınca, 'İşin sürdürülebilirliğinin zora girdiği' kanaatiyle 16 Eylül 2019 tarihinde iptal edilmiştir.”
İktidar ile muhalefet, Bursa’da 40 yıldır, belki de 50 yıldır konuşulan ama bir türlü tamamlanamayan Bursa tren projesiyle ilgili tam anlamışla birbirlerine girmiş durumdalar. CHP iddiaları sürdürüyor. İktidar ile yapılan işlerin doğru ve kanunlar çerçevesinde olduğunu açıklıyor.
Sonuç; bu iş adliye koridorlarında bitecek gibi duruyor.
Bursa olarak bizler, hızlı trenin tamamlanması adına bulunan dış kredinin müjdesiyle sevinmiştik. İşin, yarın kaldığı yerden tekrar başlamasıyla yeniden umutlanmış ve trenin Bursa’ya gelip Geçit’teki garına yanaşacağına, bizlerinde Ankara ve İstanbul’a gidebilmek için bu trene binip yolumuza devam edeceğimize olan beklentimizle mutlu olmuştuk.
Şimdi, ana muhalefetin ihale ve fazla para ödendiği, bir nevi devletin veya kamunun zarara uğratıldığı iddialarıyla yeni bir düşünme aşamasına geçtik.
“Acaba”, diye kafalarımızla biriken soruların cevabını sanırım, en iyi şekilde adli dava sonuçlarıyla görüp öğreneceğimiz.