Son günlerde özellikle sosyal medya ortamlarında annelerin göz yaşları üzerine atıp tutulmalar, destanlar yazılmaya başlandı. Destan dediysem, öyle kahramanlık destanları değil, hani seneler önce yalancı pehlivanların tefrika haline getirip, bal mumu baskısıyla çoğaltarak yazdıkları öykülerden söz ediyorum. Öylesine karamsar bir tablo çiziyorlar ki, okuduğunuz zaman, bu vatan bu ülke elden gitmiş gibi izlenime kapılmamanız mümkün değil. Baştan şunu açıkça ifade edeyim. Bende terörün her türlüsüne karşıyım. Askere, polise, masum kişilere, vatandaşlara, bebeklere kurşun sıkıp onları öldürenlerin de en ağır şekil de cezalandırılmasından yanayım. Hatta yine açıkça söylememde fayda var, ben bu kişiler için idam cezasının geri getirilmesini istiyorum. 12 Eylül 1980 tarihinden önce ülkemizdeki anarşi ortamını yaşadım lise yıllarımda. Okula gelip giderken bile kaygı içindeydik. Bazen polis bize eşlik ediyordu. Okulumuzda, sürekli boykotlar yaşanıyor, dersliklerin pencerelerinden bombalı pankartlar sarkıtılıyordu. Bazen, öğrenci sıraları koridorlara dizilip, okul içinde yasadışı propagandalara bile sahne oluyorduk. Ders yapamaz hala gelmiştik. Okula gidip gelirken, annelerimiz, babalarımız arkamızdan bildikleri bütün duaları okuyordu. Sonra, 12 Eylül harekatı yapıldı. Şimdi bu harekatla ilgili yargılamalar başladı. Ben, harekatın yapılıp, akan kanı durdurduğu için destekçisiyim. Siyasi ortamdaki politikacılarımız başarılı olsalardı da, anarşiyi yenselerdi. Onlara hiç acımıyorum. Acıdığın tek şey var, suçlu suçsuz, binlerce arkadaşlarımız, gençlerimiz hapse atıldılar. Polis merkezlerindesorgusuz sualsiz nezarethanelerde tutuldular. Akıl almaz işkencelere tabi tutuldular.
Ben, bunların ve bunları yapanlar ile yaptıranların, yapılmasına göz yumanların cezalandırılmasını istiyorum. Çünkü, pek çok arkadaşımız dahil, insanlara bunları yapanların, yaptıklarının yanına kar kalmaması bir yana, bundan böylede bu tür olaylara özen gösterenlerin akıllarını başına almaları için işkencecilerden hesap sorulması lazımdır. Çünkü, işkence büyük bir insanlık suçudur. Güvenlik güçlerimize kurşun sıkıp, üzerlerine bomba atıp, onları uykuda iken pusu kurup baskınlarla şehit edenlerin affedilmesini istemek mümkün müdür?
Hayır
O halde, şehit ailelerinin de, gazilerimizin de vicdanlarını sızlatmayacak bir ara formül bulunmalı. Hiçbir insanoğlu, kan akmasını istemez. İnsanların eli kanlı militanlarca öldürülmesini istemez. Bence de bu akan kan durdurulmalı. Annelerin, babaların, kardeşlerin yavukluların gözyaşları dindirilmeli. Eli kanlı teröristlerin ise, bu olaylar çerçevesinde
salınıp, affedilmek istenmesine karşıyım. Bu kişilerin, Türk adaleti önünde yargılanıp hesap vermeleri sağlanmalıdır. Toplumdaki bütün vicdanların rahatlatılması, huzur ve güven ortamı içinde insanların mutlu-mesut yaşamları sağlanmalıdır. Bu konuda, atılan adımlar, başlatılan görüşmelerin en kısa zamanda olumlu sonuçlanması hepimizin dileği….