Ülkemizde son 13 yıldır sürekli bir değişim ve gelişim yaşanıyor.
2002 Kasım ayında yapılan genel seçimler milat oldu.
Tek başına iktidara gelen Ak Parti, ülkemizin hem senelerdir kronik hale gelmiş sorunlarıyla
uğraşırken bir yandan da devletin yönetimindeki hantal kalmış bürokrasi ile mücadele
etmeye başladı. Aradan 13 yıl geçti ama, bürokratik engellemeler çözümlenemedi. Siyasi
görüş farklılığı ve ideolojik tercihler nedeniyle halka hizmette sürekli sıkıntı çıkaran
bürokrasiden pek çok vatandaşlarımız gibi siyasilerde dert yanmaya başladı.
Artık bu iş çözümlensin isteniyor.
Yıllardır hantal hale getirilmiş, yetki verilmiş ama hesap sorulmamış olan bürokrasiler
kendilerine hem siyasi kadro desteği hem de egemen güçlerin desteğini arkasına alarak halka
yönelik hizmetlerde, kendilerinin arzu etmediği yatırım ve hizmetlere sürekli engel olmuşlar.
Bu sistem değişmeli diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Halka sorulduğunda bürokratların devlet kesesinden maaş alıp, vatandaşların verdikleri
vergilerle geçimlerini sağlayan ama vatandaşlara yapılması gerekli hizmetleri yapmak
istemeyen bir zümre olarak isimlendiriliyor.
Tabi, burada ayırt etmemizde fayda var. İşini ve görevini layıkıyla yapan, halka güler yüz
gösteren, halkan desteğini alan ve yaptığı çalışmalardan mutluluk duyan bürokratlarımız da
var.
Onları bir kenara ayırdığımız takdirde, bürokrasinin genel algısı, asık yüzlü, halkı küçük
gören ve kendisinden başka kimsenin hizmeti bilmediğine inanılan bazı memurlar
olarak lanse ediliyor.
Devlet yönetiminde aslında 13 yıl çok uzun bir süredir.
İnsan yaşantısında da 13 yıl çok uzun bir süredir.
13 yılda neler yapılmaz?
Neler yapılabilir? Sorularına cevap aradığımızda, elde imkan ve mali destek olmadıkça pek
çok işin yapılamadığını, yapılmak istenilen işlerdin de zamanında tamamlanmadığını görmek
mümkün.
Bunun yanı sıra, yöneticilerin öncelikleriyle halkın öncelikleri çakışmadığı için de
h0izmetlerin yapılmasında kamu faydası olmadığından söz edilebilir.
Örnek, bir mahallede okul ihtiyacı varken, semt parkı yapılmasının önceliği tartışılır.
Sağlık ocağı ihtiyacı var iken kültür merkezi yapılmak istenmesi tartışılır.
Aslında kamu hizmetlerinin hepsi, halkın hayatının kolaylaştırılması içindir. Sağlık, eğitim,
asayiş ve güvenlik hizmetleri kamu eliyle halka öyle sunulma ki halkında istek ve arzularıyla
bütünleşsin.
Ülkemizde 2015 seçimleri öncesinde Yeni söylemler başladı. Muhalefet CHP Yeni CHP
sloganıyla halkın karşısına çıkıp, partilerinin artık eski alışılagelmiş klasik sol politikaları bir
kenara bırakacağını söylemeye başladı.
Ak Parti ise ortaya koyduğu 2023 vizyonu için de Yeni Türkiye söylemleriyle yeni
politikalar ve projeler üretiyor.
Bütün bunların hepsi, Türkiye için gerekli.
Yeni Türkiye’nin nasıl dizayn edileceğine ise 7 haziran seçimlerinde halkımız karar verecek.
Mevcut iktidara destek olunduğu takdirde, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
meydanlarda söylediği gibi Türkiye’de başkanlık sistemine geçilip geçilmemesinin tercihi
yapılacak. Yeni Türkiye’nin dönemeci 7 haziran 20156 seçimleri.