Önünüze gelene sinirlenip kızıyoruz.
Bazen gözümüzün önünde öyle olaylara tanık oluyoruz ki sormayın gitsin.
Karşımızdaki kişinin insan olduğunu unutup, öfkemizi kontrol edemeyip, başımıza olmadık işler açabiliyoruz.
Ülkemizde son günlerde Öfke Kontrolü moda oldu.
Pek çok kamu kurumu, personeline öfke kontrolüyle ilgili seminerler, hatta eğitimler vermeye başladı.
Öfke kontrolü, insan yaşantısı için ne kadar önemli?
Öfkemizi kontrol edemezsek neler olabilir?
Bence çok şey olabilir.
Bir anlık öfke ile insan bazen en çok sevdiği kişinin yaşamını bile sonlandırabiliyor.
Hiç yokken katil olabilir.
Yada, yok yere en sevdiği kişiyle kanlı-bıçaklı düşman olabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Ankara Adliyesinde görevli bir savcı arkadaşımla aradım.
“Şu anda öfke kontrolü eğitimindeyim” dedi.
“Hayrola..” diye sorduğumda,
“Hayırlısı. Bizim meslekte hiç ummadığın kişilerle karşılaşıyorsun. Bar bakıyorsun, karısını öldürmüş bir adam karşında. Bir bakıyorsun, aile içi cinsel taciz olayı gelmiş. Bir bakıyorsun, adam iş yerlerini soymuş, hırsızlık yapmış. Yakalanmış, Gelmiş ben suçsuzum diye ifade veriyor. Bütün bunlar hayatın gerçeği. Bizler de insanız. İnsanların bir dayanma ve tahammül sınırı var. İşte o sınırın genişletilmesine yönelik, öfkenin kontrol altında tutulmasına yönelik bilimsel bir eğitim bu.” Dedi.
O zaman öğrendim. Öfke kontrolü de bilimsel, akademik bir eğitim haline gelmiş.
Günlük yaşantımızda, öfkelenmemek elde değil ki…
Trafiğe çıkıyorsunuz. Yol kapalı. Bazen adım adım ilerliyorsunuz. Arkanızdaki aracın direksiyonundaki kişi, boyuna korna çalıp yol istiyor. Sanki, Tabakhaneye …. Yetiştirecek.
İş yerinize gelmişsiniz. Sabah dükkanı açmış müşteri bekliyorsunuz. Birisi gelmiş, onu-bunu sorup etrafı karıştırıyor. Karman çorman ediyor.
Gel de sinirlenme.
Öfke kontrolü işte burada devreye giriyor.
Önce sabır etmesini.
Sonra şükür etmesini bilmek lazım.
Bu toplumda yaşam sıkıntıları ve ekonomik krizlerle mücadele ederken, insanların öfkelenmemesi mümkün müdür?
Hayır.
O halde, öfke kontrolüyle ilgili yapılan eğitimlerin, sadece belli bölgelerle kamu personeliyle sınırlı kalmaması lazım.
Bu konuyu geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye anlattım. Kendisi de Büyükşehir Belediyesi personeline öfke kontrolü ile ilgili eğitim verildiğini söyledi.
Bursa Adliyesinde sordum. Adli personelimiz de öfke kontrolü konusunda eğitim verilmeye başlanmış.
Öfke kontrolü ile ilgili çalışmalar, kamu personeli düzeyinde başlamış. Keşke, ilköğretim okulu düzeyinde başlasa da toplumun bütün kesimine yayılsa. Okulda öfke kontrolünü öğrenen çocuklar, bu olguyu evde anne-babalarına da öğretebilse.