Bugün 24 Kasım. Öğretmenler günü. Bizleri yetiştiren, bugünlere hazırlayan ve gelecek ufuklarımızın açılmasına yol açan öğretmenlerimizi kutluyorum.
İnsanların hayatlarında kabul etmesi güç bazı olaylar olabilir.
Bazı insanlarımız, karşılaştıkları olaylar karşısında takındıkları tavırları beğenmeyebilir.
Bazı insanlarımız, kendilerine sunulan fırsatları değerlendiremeyip, başka yollara saparak, hayatının geri kalan bölümünü güç şartlar altında sürdürebilir.
Bazı insanlar ise, kendisine sunulan fırsatları değerlendirir. Hatta, kendisi fırsat yaratıp güç ve kuvvet kazanır.
Bugünlerde seçim arifesinde olduğumuz için, yukarıda saydığım insanlara sık rastlıyoruz. Hemen hepsi, kendisini başkan ilan etmiş, başlıyor anlatmaya.
Bizlerde dinliyoruz mecburen.
Tabi, yaşantılar öyle kolay değil. Dışarıdan göründüğü gibi değil insanların yaşantısı.
İş güç, kudret, para pul hepsi gelip geçici. Bir hastalanmaya görün. Allah sıhhat versin, sağlık versin ki, insanlarımız hep mutlu yaşasınlar.
Atalarımız ne demiş, “fırsat insanların ayaklarına bir gelir, iki gelir, üçüncüde uçup gider.”
Kaçan balık büyük olur. Oltaya küçük balık takılır.
Hayatta, fırsatları iyi değerlendirmek gerekiyor.
Bugünlerde siyasette fırsat günleri yaşanıyor
Koltuk kapma yarışında, insanların bir adım öne geçerek istediklerini alabilme şansları var.
Onun için geceli gündüzlü çalışmalar yapılıyor. Kulisler yapılıyor. Duyumlar anlatılıyor. Yol yordam bilenler, kendilerinden sonra gelecek olanlara gidecekleri izleri gösteriyor.
Epey hızlı bir yaşam sürecindeyiz. Bu hızlı süreçte insanları kırmadan, üzmeden, geleceklerini karartmadan kendimizle ilgili kararları vermek gerekiyor. Tabi, her isteyen her istediği koltuğa oturması mümkün değil.
Kimi insanın gönlünden belediye başkanlığı geçer ama, bu işi yapmaya kabiliyeti yoktur. Kimi insan bu işi dört dörtlük yapabilir ama, kendisine o koltuğa kadar taşıyabilecek siyasi gücü yoktur.
İşte bütün mesele bu.
Yapılan iş ve atılan adamlar için yarın, öbür gün keşke dememek gerekiyor.
Onun içinde kılı kırk yarıp, ne söyleyeceğimizi, ne yapacağımızı, nerede nasıl adım atacağımıza dikkat etmemiz lazım.
Betonlaşma pankartına takipsizlik
Nilüfer ilçesindeki AKP ile CHP arasındaki yeşil alan kavgaları ve bazı imar düzenlemeleriyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
Belediyenin 4. hizmet yıl dönümü nedeniyle basının karşısına çıkan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “dikkat mahallenizden demokrasi çıkabilir”! Sloganıyla dikkat çekmişti.
Nilüfer belediyesinin hizmetleriyle ilgili basın toplantısı düzenleyen AKP ilçe başkanı Alpaslan Yıldız ise, “Dikkat, mahallenizdeki yeşil alanlar ve çocuk parkları her an betonlaşabilir!” uyarısıyla, ilçedeki yeşil alanların ticarethaneye çevrilmesi ve içlerine beton binaların yapılmasını eleştirmişti.
AKP ilçe başkanı Yıldız, sonra bu sloganı pankart haline getirip ilçenin belli başlı cadde ve sokaklarına asmıştı. Nilüfer belediye ekipleri pankartları indirmesi büyük tepki çekmişti.
Aradan geçen zaman içinde, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in bu pankartlarla ilgili olarak Ak Parti ilçe başkanı Alpaslan Yıldız’ı kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet ettiğini öğrenmiş ve bu olayı hafta başında sizlerle paylaşmıştım.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2013/35.202 soruşturma numarası ile işlem gören şikayetle ilgili gerekli bilgi, belge ve dökümanlar toplanıp soruşturma sonlandırılmış. Neticede, Cumhuriyet Savcısı Ferruh Gün, Nilüfer Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Bozbey’in, Ak Parti ilçe başkanı Alpaslan Yıldız hakkındaki şikayetle ilgili olarak takipsizlik kararını vermiş.
Merak edenlere cevap
Perşembe günkü yazımda, Dağyenice Şirketinin yönetiminde bulunan bürokratlarla ilgili Bölge İdare Mahkemesi tarafından soruşturma izni verildiğini yazmıştım.
Bu konuyla ilgili pek çok okurumdan olumlu tepkiler geldi. Bazı okurlarım ise, Dağyenice şirketinin kamu şirketi olduğunu ve kamu adına yatırım yapacağını iddia etti. Birde, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını görmek istediklerini ifade ettiler.
Bursa Bölge İdare Mahkemesi’nin 2013/355 esas nolu ve 2013/430 karar nolu söz konusu kararı UYAP (Ulusal Yargı Araştırma Portalı) üzerinden görüp inceleyebilirler.
Şirketle ilgili bilgi ise aynen şöyle:
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 13 Nisan 2012 tarihli nüshasında yer alan bilgilere göre Dağyenice Turizm Yatırımları İşletme Ticaret Anonim Şirketi kuruldu.
Bursa merkezli kurulan şirketin sicil numarası 77 bin 946.
Şirketin merkezi ise, Çırpan Mahallesi Güçlü Sokak. Bu adres İl Özel İdaresi Başkanlığının hizmet binası adresi. Yani, kamu binası.
Şirketin ana sözleşmesi Bursa 16. noterliğince 14 mart 2012 tarihinde 11 bin 632 yevmiye nosu ile onaylanmış. Şirket ortaklarıyla ilgili karar yine aynı noterliğin 15 mart 2012 tarih ve 11 bin 714 yevmiye ile tasdik edilmiş.
Merak edilen konu şirket ortakları kimler?
Bursa İl Özel İdaresi’nin geçtiğimiz yıl kurulan Jeotermal AŞ isimli şirketi.
DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, BUSAD başkanı Mustafa Esgin, işadamları İlhan Sarı ve Eyüb Karakuş.
Şirket yönetimi, Jeotermal AŞ’yi temsilen vali Şahabettin Harput, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Çelik, İl Genel Meclisi üyesi Nazım Çakmak, hissedarlardan ise Ferudun Kahraman ve Mustafa Esgin’den oluşmuş.
Bu hisse dağılımına göre, Jeotermal AŞ’de toplam bin 200 hisse, özel ortaklarda ise toplam bin 300 hisse dağıtılmış.
Yani, Dağyenice projesi böylece kamu projesi olmaktan çıkıp, özel sektör projesi haline gelmiş denilebilir.
Merak edenlerin duymak ve öğrenmek istediklerine umarım yeterli cevabı verebildim.