Elektronik haberleşme ve küresel birleşmenin sonucunda en büyük güç para oldu.
Bu konuda, kimsenin söyleyeceği söz yoktur.
“Paranın ne önemi var. Mühim olan insanlık” sözü artık tarih olmak üzere.
Parası olan, her türlü işini bir güzel hallediveriyor.
Parası olmayan, sürünmeye mahkum.
Günümüz ekonomik yapısında kadınların önemi çok büyük.
Her ne kadar çalışma yaşamında, başta Türkiye olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesinde yok denilecek kadar az kadın da olsa, ekonomik güç ve istikrar için kadın çok önemli bir faktör.
Çünkü, kadınlar, para kazanmasalar bile, paranın önemini ve gücünü çok iyi biliyorlar.
Aile efradını yetiştirirken, çocuklarını büyütürken, alış-verişe gittiğinde, evine erzak alırken bile, paranın ne kadar güçlü olduğunu çok iyi gözlemleyebiliyorlar.
İşte bu yüzden, kadının eğitimi ne olursa olsun, ekonomiye katkısı büyük oluyor.
Ailede, aile bütçesinin idare edilmesinden, çocuklara eşit oranda harçlık dağıtılmasından, eve gelen paranın başta öncelikli ihtiyaçlar olmak üzere nereye, ne kadar harcanması gerektiğine kadar, bütün hesap kitapları yapan yine hanımlar değil mi?
O halde, kadınların çalışmamış olsa bile ekonomiden anlamadıkları yönünde düşünceyi bir kenara bırakıp, çalışan veya çalışmayan kadınların ekonomiye ne gibi değer kattıklarına bakmak gerekiyor.
Çevremize göz atalım.
Çalışan kadınlarımız, kazandıkları paraları öncelikle nerelere harcıyor?
Kendi kişisel ihtiyaçları için mi değerlendiriyor?
Ailesinin ihtiyaçlarını mı ön planda tutuyor?
Bu basit birkaç soruya verdiğimiz cevapları değerlendirdiğimizde, kadınların öncelikle eş, çocuk ve ailelerini düşündüklerini hemen anlayabiliyoruz.
Kadınlarımız, ekonominin vazgeçilmezleridir.
Dünyanın gelişine bakın. Bırakın dünyayı bir kenara, çarşı pazarda vitrinlere bakın. Tezgahlara bakın.
Satışa sunulan ürünlerde ilk sırayı 0-6 yaş arası çocuk giysileri alıyor. Onlar kendi başlarına alış-veriş yapamayacakları için müşteri hedefi yine kadınlar.
İkinci sırada kadınların ihtiyaçlarına yönelik ürünler dikkat çekiyor. İnsan yaşamında olmazsa olmazı olan, gıda satış ve sunuları ise üçüncü sırada.
Erkeklerin ihtiyaçları ise ev ihtiyaç malzemelerinden sonra geliyor.
Buradan da anlaşılıyor ki, dünya ekonomisinde, müşteri olarak kadına yönelik üretim ve satışlar söz konusu.
Kadınların ev ekonomisi ve paranın idare edeni olduğunun bilincinde olan üreticiler, onlara yönelik cazip ürünleri hazırlayıp, pazarda kendilerine yer edinme telaşında.
Bu üretim gücünü, tekstilde görebiliyoruz.
Giyim kuşamda görebiliyoruz.
Moda adına yaratılan ürünlerin tanıtımında ve sunumunda görebiliyoruz.
Reklam sektöründe kadının meta olarak kullanımına yönelik pek çok tartışmalar var ama, yine de kadınlar, hem ekonominin hem de bu sektörün baş tacı.