2014 mahalli seçimleri, ülkemiz için gerçekten büyük bir milat olacak. Çünkü; bu seçimlerden hemen sonrasında yapılacak olan ve ilk kez halkın oylarında seçilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Mart 2014 seçimleri bu nedenle çok önemli. Herkes, toplumdaki gücünü, kudretini görecek. İktidar Partisi de, cumhurbaşkanlığı için kendi adayını belirleyip belirlememe konusunda yol haritası çizecek. Bence bu konu mart 2014’de kesinlik kazanacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı yapılıp yapılmayacağı seçim sonuçlarından hemen sonra ilan edilecek. Bunu bekliyorum. Çünkü, parti yöneticilerinin ifadelerinden bu çıkıyor. Anayasa çalışmalarında başkanlık sistemini istemesine rağmen TBMM çatısı alıntıdaki partiler arasındaki restleşme nedeniyle bu istemden vaz geçen Ak Parti’nin hedefinde, her ne kadar 2014 mahalli seçimler var olsa da, TBMM dışında ilk kez yapılacak olan ve halkın oylarıyla belirlenecek olan cumhurbaşkanlığı koltuğuna Erdoğan’ı taşıma gayreti var. Abdullah Gül’ü TBMM’de MHP desteğiyle köşke çıkaran Ak Partililer, bu kez Başbakanı ve parti genel başkanlarını köşke taşımaya niyetli. Anketlerde bu durum açıkça olabilir gibi gözleniyor. Ama, mart 2014 seçimleri bu iş için referandum niteliğindeki biçilmiş kaftan. Bu durum, ülkemiz seçmenlerinin yüzde 50’sini oluşturan kadınlar içinde büyük bir fırsat olabilir. Şöyle ki; kadın adaylar oy güçlerini kullanıp, aile büyüğü erkeklerin ve eşlerinin güdümü altında olmadıklarını ispatlamaları halinde, parti listelerinde büyük ölçüde kendilerine yer bulabilirler. Gazetemiz genel yayın müdürü Neslihan Çelik Alkoçlar, Ulurararası Bursa Kadın Dayanışma Derneği başkanı olarak, TV program yapımcısı olarak, gazeteci olarak, iletişimci olarak, işkadını olarak, anne olarak ve bir kadın olarak sürekli kadın adayların desteklenmesi için çalışıyor. Bu konuyu sürekli gündemde tutuyor. Pembe Pusula Gazetesi olarak bizlerde kadın adayların sayısının artırılması ve topluma hizmette, erkeklerle eş değere kavuşmalarını destekliyoruz. Ama, siyasi partilerdeki yönetim ve örgüt yapılanması, teşkilat yapılanmasında kadınların pek fazla ön plana çıkmadığını görüyoruz. Bursa’da durum biraz farklı da olsa, siyasi parti yönetimlerinde erkek egemen politikacı ağırlığı-nı hissediyoruz. Bu durumun değişmesi için kadınlarında harekete geçmesi lazım. Önce, ideolojik fikirlerine uygun veya destekledikleri partilere üye olması gerekiyor. Sonra, mahallesinde gerekli çalışmaları yaparak parti temsilcisi veya delege seçilmeleri lazım. Sonrasında parti yönetim kademelerinde görev almaları lazım. Sonra, mahalli idareler yönetimlerinde söz sahibi olmaları lazım. Sonra, hem yerelde hem de genelde mensubu oldukları partiler tarafından yürütülecek olan siyasi çalışmalar ve politikalarla ilgili projeleri üretmeleri lazım. Ki, kadınlarımız partilerde ve siyasette var olsunlar. Bugünlerde siyasi partiler ve parti kulisleri epey hareketli. Aday adayları gün ışığına çıkmaya başladılar. Mahalli seçimler için düğmeye basıldı. Bursa’daki mevcut siyasi yapılaşmaya baktığımızda, bildik, tanıdık ve aşina olduğumuz kadınlar ve siyasetçiler yine ön planlarda. Aralarına yenilerinin katıldığına pek fazla tanıklık edemiyoruz. Oysa ki, değişim ve yenileşme, her anlamda lazım. Başta siyaset olmak üzere….