Mahalli seçimler öncesinde siyasi partilerdeki yaprak kıpırdaması bile insanların ilgisini çekiyor.
Sonbahar rüzgarlarıyla birlikte, ağaçlarının yapraklarını dökmeye başlaması, yağmur, çamur derken siyasetteki hareketlenme de bayramda hız kesse de şimdi kaldığı yerden tam gaz devam ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, kuruluşunun 90 yılını kutlarken, yine iktidar hesapları yapıyor. 1946 yılına kadar tek başına sürekli iktidarda olan bu parti ne hikmetse çok partili siyasi döneme geçildiği tarihten itibaren, hep muhalif olarak kalıyor. Bunun sebeplerini tabi ki, parti içinde kendileri analiz yapıyorlardır. Benim şimdi yazacaklarım ise, mahalli seçimlere yönelik CHP’nin Bursa’daki hazırlanan senaryosunun sil bastan yeniden dizayn edilmek istenmesiyle ilgili.
Malum, Siyasi Partiler Yasası gereği, genel merkezin parti yönetiminde etkisi ve tepkisi çok büyük. Aslında, göstermelikte olsa kurullar var ama, “başkan ne derse o olur” siyaseti hakim hepsinde.
Bu durum CHP’ de de aynı.
Şimdi mahalli seçimlerle ilgili Bursa’da CHP geniş anlamlı bir senaryo yazıp bunu uygulamaya sokmuştu. Mudanya, Karacabey, Gemlik ve Nilüfer ilçeleriyle ilgili çok özel konularla ilgili çok özel çalışmalar ve planlar yapılmış.
Tabi, ben anlatılanların aktarıcısıyım.
Genel merkez, Bursa ile ilgili genel bir inceleme yapmış. Anket değil, sadece inceleme yapıldığı ifade ediliyor. Bu incelemeye göre, CHP Bursa’da anlatıldığı gibi şanslı gözükmüyormuş. Üstüne üstlük, Nilüfer ilçesinde bile sıkıntılar mevcutmuş.
Nilüfer CHP örgütünde bazı kişilerin mevcut belediye yönetiminde değişim istediğine dair bilgiler ulaşmış genel merkeze.
Hatta, CHP’lilerden bazıları, iddialara göre bu rakam örgütün yüzde 35’inden fazlası imiş, Nilüfer’de belediye cemaat ve belediyenin diğer partilerle içli dışlı yakınlaşmasından rahatsızlık duyduklarını, yönetimin CHP çizgisinden ayrılmaya başladığını ileri sürmüşler.
Odunluk Mahallesindeki ve Ataevler parkı içine yapılan restaurantlarla ilgili şikayetler gitmiş. Ayrıca, halkçı olması ve hizmetlerin en ucuza yapılması gereken bir Belediyede Nikah işlemlerinin özelleştirilmesiyle evlenecek çiftlerden talep edilen salon kiraları yüzünden Bursa’nın en pahalı nikah hizmeti veren belediyenin Nilüfer Belediyesi olduğu şikayetleri de genel merkeze ulaşmış.
Bozbey’e Büyükşehir yolu kapandı mı?
Genel merkez bütün bu konuları dikkatle incelemeye almış.
Sonra, süresi içinde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlık aday adaylığı için şartlı başvuru yapması dikkat çekmiş. Bozbey, verdiği aday adaylığı dosyasında Büyükşehir’de olur, Nilüfer de olur şeklinde başvuru yapmıştı.
Genel Merkez, bir aday adayının sadece bir görev için başvuru yapabileceğini, bu nedenle Mustafa Bozbey’in aday adaylığı başvurusunun Nilüfer için değerlendirilmesi gerektiğini Bursa’ya bildirmiş.
Bu karar üzerine Bursa örgütündeki hesaplar alt üst olmuş.
Çünkü, Nilüfer’i garanti gören CHP’de şimdiye kadar büyükşehir belediye başkanlığı için herhangi bir aday adaylığı başvurusu yapılmadı. Sadece başkanlık için değil, belediye meclis üyelikleri için bile yeterli sayıda başvuru yapılmadığı için aday listelerinin atama yoluyla yapılmasına karar verilmiş.
CHP’ye yakın kaynaklar, Bursa’da AKP’nin adayına göre plan program hazırlamışlar. Yol haritalarını böyle çizmişler. Ak Parti Büyükşehir Belediyesine farklı bir aday gösterirse Mustafa Bozbey Büyükşehir’e aday gösterilecek. Yoksa, yerinde kalması yolunda görüş hakim olmuş. Yapılan planın özeti buymuş….
Bu karar genel merkeze bildirilmiş.
Hatta, Nilüfer ilçesinde iki ayrı aday adayının olduğunun genel merkez tarafından örgüte söylenmesine karşın, “CHP Nilüfer’de seçimleri sadece Mustafa Bozbey ile kazanır. Bozbey olmazsa seçim kazanılmaz” imajı verilmiş. Bu durum, siyasi partinin önüne geçen ve adayın, CHP’den daha güçlü olduğuna dair yorumlara yol açmış Ankara’da.
Genel Merkez, hem Büyükşehir hem de Nilüfer için ayrı bir çalışma yapmış.
Bu çalışma ile ilgili iddialar muhtelif. Büyükşehir için kırsal kesimlerde ve Nilüfer dışındaki diğer ilçelerde Mustafa Bozbey isminin tanınmadığı ve oy verilmesiyle ilgili beklenenin çok altında bir tahminlere ulaşılmış. Bu incelemelerde, Büyükşehir adaylığı konusunda Turhan Tayan birinci, Kemal Demirel ise ikinci sırada yer almış.
Milletvekili olmanın ayrı bir avantajı var tabi…
Nilüfer’de ise, parti içindeki muhaliflerin yüzde 35 gibi azımsanmayacak bir şekilde değişim istemeleri de dikkat çekmiş.
İşte bu yüzden, Mustafa Bozbey’in, Nilüfer ilçesinde aday adayı olması istenmiş. Birde Prof. Dr. Hasan Ertürk’ün de bu ilçede aday adayı olduğuna dikkat çekilmiş.
Hatta, parti içindeki muhaliflerin seçimlerde sandığa gitmeyerek veya boş kullanarak yada bir başka partiye tepki oyları vererek ilçede CHP’nin seçimleri kaybedebileceğine dair uyarılar yapılmış.
Hasan Hoca’ya Büyükşehir adaylığı teklifi
CHP içinde ortaya çıkan bu tablo, sanırım çok tartışılacak. Bazıları ise “yok böyle bir şey” diye konuşacak. Bazıları da ortaya atılan bu iddiaların kafaların karıştırılması için uydurulmuş sanal olaylar olduğunu söyleyebilir.
Bunlar, kişilere göre değişir.
Gerçek şu ki, CHP Bursa örgütünden Nilüfer Belediye Başkan aday adaylığı için istifa eden ve resmi başvurusunu yapan Prof. Dr. Hasan Ertürk hocaya bazı parti yöneticileri, “Hocam, Nilüfer’den vaz geç. Büyükşehir’e talip ol” diye telkinlerde bulunmaya başlamışlar.
Aslında, bu telkinlerin geriye dönük bildirimleri de var. Ramazan Bayramı öncesinde de böyle tekliflerin yapıldığı kulağımıza gelmişti.
Hasan Hoca, yıllarca Bursa’da eğitim camiasında görev yaptı. Akademik çevrede sevilen sayılan bir kişi. Sivil Toplum kuruluşlarındaki çalışmalarıyla da halk tarafından tanınan ve bilinen birisi.
Fakat, yakın çevresine söylediklerine göre, “Nilüfer için istifa ettim. Nilüfer’e adayım. Nilüfer olmazsa ben başka koltuk için yokum.” Diyor.
Önümüzdeki günler neler gösterir bilemem ama, belki de bu tür baskılar üzerine Hasan Hoca aday adaylığını geri çekebilir…. Siyaset bu, bir dakika bile çok uzun bir süre. Sonucu hiç belli olmaz.
CHP de şimdi, yeni bir yol haritası hazırlamaya çabalıyor.