Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, insanların mutluluk derecelerinin ölçülmesi ve yaşam alanlarıyla ilgili görüşlerinin belirlenmesi amaçlı bir anket yapmış.
Bu anket için, ülkemizin büyükşehirlerinden rast gele kişiler belirlenmiş. Bursa’da yapılan ankette, seçilen bin kişiden yüzde 78’i Bursa’da yaşamaktan son derece memnun olduklarını ifade etmiş. Bu oran, “benden sonra, çocuklarım ve aile yakınlarımın da Bursa’da yaşamasını isterim” düşüncesinde olanların sayısına gelince yüzde 75’e düşmüş. Ama, ülkemizdeki yapılan anketlerdeki en yüksek değeri yine Bursa kazanmış.
Pek çok konuda olduğu gibi, Bursa sosyal yaşam ve mutluluk belirlenmesinde de ilk sırayı kimselere kaptırmamış. Bursa’yı, İzmir, Ankara, Antalya izlemiş.
Bakanlığın, halkın görüşleriyle ilgili tercihlerinin belirlenmesi amaçlı anketinde, halkımıza, “eğer Bursa’da yaşamak istemezseniz, nerede yaşamınızı sürdürmek istersiniz?” diye soru yöneltilmiş.
Çıkan neticelere göre, Bursalılar en fazla Antalya’da yaşamak istiyorlarmış. Antalya’yı Muğla ve deniz kıyıları izliyor. Üçüncü tercih İzmir olurken, İstanbul 4. sırada tercih edilen kent.
Anketin soruları muhtelif.
Mesela “en fazla bu kentin sorunu nedir?” Diye sorulduğunda, işsizlik cevabı öne çıkmış. İkinci sırada eğitim, üçüncü sırada ise sağlık sorunları yazılmış. Ulaşım sorunu ise dördüncü sıraya gerilemiş.
Bu sonuçlara baktığımızda, kentimizdeki ulaşım yatırımlarının meyve vermeye başladığını görebiliriz. Yada, ulaşım planlanmasında güzergah ve saat oturması olduğu için vatandaşlardan gelen şikayetler azaldı değerlendirilmesi yapılabilir.
Sanayi kenti Bursa’da işsizlik sıkıntısının ön planda olması, hatta, ankete cevap veren üniversite mezunu bazı kişilerin, hem kendilerine hem de çocuklarına iş bulmakta güçlük çektiklerini ifade etmeleri gerçekten ilginç.
Eğitim ve sağlık sorunlarında da Bursa’nın yetersiz kaldığı zaten tartışılıyor. Yapılan ankette bunu doğrulamış.
Benim hatırladığım kadarıyla Bursa’da en son devlet eliyle yapılan hastane Şevket Yılmaz Hastanesi. Diğer sağlık yatırımları genelde özel sektör tarafından yapılıyor. Ama, yine de yetersiz kalmış. Çünkü, başta yeşil kartlı hastalar olmak üzere, sağlık tedavi giderlerinde vatandaşların özel sağlık kurumlarına ödeyecekleri miktarın yüzde 40’den yüzde 90’lara kadar yükseltilmesi, sağlık alanında sıkıntı yaratıyor. Bir başka uygulama daha, Tıp Fakültesi’ne sevk sırasında yaşanıyor. Yeşil Kartlı Hastaların Bursa genelinde sadece Şevket Yılmaz Hastanesi’nde tedavi edilmesine karar verilmesi de bu hastanenin kapasitesinin artmasına yol açıyor. Zaten, maddi durumu istenilen düzeyde olmadığı için yeşil kart verilen hastaların tek merkezde tedavi edilmek istenmesi, başta buraya ulaşım olmak üzere pek çok külfeti bir araya getirmesine de tepkiler var.
Buradan ilgilileri uyarmakta fayda gördüm. Çünkü, trenden indikten sonra, Ankara Yolu kenarında yürümek zorunda kalan Yeşil Kartlı hastalardan bazıları direkt ana yolda yaya olarak dolaştıkları için yaya ve araç trafiği açısından tehlike oluşturuyor.
Bursa’da sağlık konusundaki yatırımların azlığından söz etmişken, eğitim konusundaki sıkıntıları pas geçmek olmaz. Çünkü, halkımızda kendisine sorulan sorulara sıkıntıları dile getirirken, önce aş ve ekmek, sonra eğitim, sonra da sağlık sorununu yazmışlar.
Bursa halkı mutlu. Bursalılar, gelecek kuşaklarının da Bursa’da yaşamasını istiyorlar ama dertler inde çözümlenmesini bekliyorlar.