Dünyanın pek çok bölgesinde kan akıyor.
Özellikle, petrol bölgesindeki savaşlar ve kan akıtılmasında önemli gelişmeler var. Durum çığrından çıktı. Kimyasal gaz bombalarıyla mahalle aralarında gezen, sokaklarda dolaşan insanlar ecele yenildi.
Ülkemizin doğusundaki terör olaylarında gözlenen azalma ve bazı terörist gurupların yurt dışına çıkmasıyla başlatılan çözüm süreci ile, biraz olsun kanayan yaralarımız kabuk bağlamaya başlamıştı. Sonrasında Arap Baharı denilip pek çok arap ülkesinde gizli iç savaş çıkarıldı. Liderler bir biri ardına iktidarlardan uzaklaştı. Bu esnada, pek çok ülke vatandaşı karşılıklı çarpışmaya dahil oldu. Kan döküldü. Kan dökülüyor.
TV ekranlarından izliyoruz. Karşılıklı ayrılıkçı guruplar, birbirlerine Allah ü ekber sesleriyle kurşun sıkıyor. Allah ü ekber sesleriyle bomba atıyor. Çoluk-çocuk, kadın, genç, asker sivil hepsi birbirlerini öldürmek için yarışıyorlar. Müslüman Müslüman’ı, yani kardeş, kardeşi kırıyor. Yok ediyor.
Niçin?
Cevabını bilenler elbette var. Benimde tahminlerim var.
Hepsi petrol için.
Peki, bu petrol uğruna dökülen kanların hesabı yeşil dolarlarla yıkanabilecek mi?
1990’lı yıllarda Irak Lideri Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmesiyle birlikte petrol krizleri başladı. 12 Eylül 1980 öncesinde ise dünyanın petrol devleri arap bölgelerine yeni el atmış ve oralarda kendi şirketleri aracılığıyla, krallarla anlaşma yapmışlar ve krallar gibi petrol gelirlerini bölüşüyorlardı.
Bu uygulama halkın bilinçlenip ayaklanmasıyla zora girdi. Azerbaycan’dan başlayıp, petrol rezervleri yüksek olan ülkelerde barış ve özgürlük sözleriyle ABD şirketleri söz sahibi olmaya başladı.
Sonrasında Afrika ve Asya’nın diğer petrol ülkeleri bu durumdan nasibini aldılar.
Bugün Suriye ve Mısır’da çatışmalar var. Suriye’den Türkiye’ye gelenlerin sayısı 400 bine yaklaşıyor. Bu sayede Suriye’deki iç savaşın faturası bize de çıkıyor.
Mısır’da da durum aynı. Arap Baharı devrimine rağmen yönetimi beğenmeyen egemen güçler yeni bir devrim yaptı. İşte o tarihten sonra katliam başladı.
Yine kan akıyor.
Yine akıl almaz ölüm sahneleriyle karşılaşıyoruz.
Dünya seyrediyor. Bağımsız Milletler susuyor. Egemen güçlerin işini bitirmesi bekleniyor. Sonra, onlar konuşup, bölüşme ve paylaşımdan sonra da gereğini yaparlar. Tıpkı Yugoslavya’daki iç savaş sonrası olduğu gibi. Ölen öldüğüyle, karşılıklı savaşanlar ise birbirlerine kurşun sıkıp bomba attıklarıyla ortada kalakalır.
Matlı Strateji geliştirme konseyinde
Bursa’da sanayi ve iş dünyasında büyük bir değişim oldu.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi değişti. Bursa Ticaret Borsası yönetimi değişti. Bu iki önemli kurumun başkanlık görevlerine seçilen BTSO başkanı İbrahim Burkay, çatı kuruluşu olan Odalar ve Borsalar Birliği’nin yönetim kurulunda görev aldı. Bursa Ticaret Borsası başkanı Özer Matlı ise, Ticaret Borsaları Konseyi üyeliğine seçildi.
Bu gelişmeler Bursa için bizlere mutluluk verdi. Çünkü, marka kent olma yolunda ilerleyen Bursa’nın sadece yerelde proje üretip ses çıkarması değil, ülke genelinde, hatta dünya genelinde projeleri uygulamaya koyup, gürültü çıkarması gerekiyor. Bu işlerde, oturduğumuz yerden olmuyor. Çalışmak lazım. Çabalamak lazım. Bir de işin merkezinde yer edinmek lazım.
Odalar ve Borsalar Birliği, ülkemizdeki bütün sanayici ve iş adamlarını aynı çatı altında toplayan bir kurum. Bu kurumun işleri ve faaliyetlerinde söz sahibi olunması gerekiyor.
Yani, işi sıkı tutmamız lazım.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 1 Ağustos 2013 tarihinde gerçekleştirilen 69. Genel Kurul toplantısında Ticaret Borsaları Konseyi üyeliğine seçilen Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı TOBB’da bir görev daha aldı. Özer Matlı, TOBB Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu’nda da görev yapacak.
Direkt olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte çalışacak olan TOBB Strateji Geliştirme Yüksek Kurulu’nda, Gaziantep Sanayi Odası’ndan Adil Sani Konukoğlu, Bursa Ticaret Borsası’ndan Özer Matlı, İstanbul Ticaret Odası’ndan Murat Yalçıntaş, Ankara Ticaret Odası’dan Salih Bezci, Konya Sanayi Odası’ndan Tahir Büyükhelvacıgil, İzmir Ticaret Borsası’ndan Işınsu Kestelli, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası’dan Nafi Güral, İstanbul Sanayi Odası’ndan Erdal Bahçıvan gibi toplam 24 isim yer alıyor.
Bursa adına sevindirici bir gelişme. Özer Matlı’yı da yeni görevini nedeniyle tekrar kutluyorum.
BEBKA’nın başkanı Hasan Çepni
Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) 8. Kalkınma Kurulu’nun Başkanlığına Bursa’dan Hasan Çepni seçildi.
Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen BEBKA 8. Kalkınma Kurulu toplantısı değişime sahne oldu.
Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan BEBKA Kalkınma Kurulu’nun 2013-2015 dönemi Başkanlığı için yapılan seçimlerde de
Başkanlığa MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı ve BTSO Meclis Üyesi Hasan Çepni seçildi. BEBKA Kalkınma Kurulu Başkan Yardımcılığına Eskişehir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Hasan Öztürk getirilirken, BEBKA Kalkınma Kurulu Katip Üyeliklerine de Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Eyüp Gül ile Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Dr. Z. Sunay Özkul seçildiler.
Geçtiğimiz dönem de yönetime aday olan, fakat Bursa delegeleri arasındaki bazı anlaşmazlıklar nedeniyle seçimi kıl payı kaçıran Hasan Çepni, bu kez muradına erdi.
Öyle tahmin ediyorum ki, BEBKA’da Hasan Çepni ve arkadaşlarıyla birlikte yepyeni bir dönem başlayacak.
Bursa’ya hayırlı olsun.