Kendimizi güvende hissetmemiz için en önemli iki unsur var. Birisi adalet, diğeri huzur.
Adalet olmayınca, ortaya kargaşa ve başıbozukluk çıkıyor.
Mahkemelerin dağıttığı adalete inanmayanlar, kendi adaletlerini sağlamak için ellerine silahı alıp sokaklara çıkıyorlar.
1980’li yıllarda gördüğümüz çek-senet mafyası olarak tanıdığımız kişiler, aslında, adli makamların borç ve alacaklarda yerine getiremedikleri iddia edilen adaletin sağlanmasına yönelik çalıştıklarını iddia eden açıklamalar yapmışlardı.
Hatta bazıları o kadar ileri gitmişti ki, çek-senet tahsilatları yaptıklarını gazetelere ilan vermeye kadar ilerletmişlerdi icrai sanatlarını.
Bugüne geldiğimiz çok şükür çek ve senet tahsilatçıları, çete suçlamasıyla hapse atıldı.
Huzur. Eş anlamı mutluluk.
Ailede başlıyor. Sonra, sokakta, gündelik yaşantımızda sürekli ihtiyaç duyduğumuz bir duygu.
İş ve aile huzuru olduğu zaman insanların bunalıma girmediğini ifade ediyor doktorlar.
Buradan anladığımız kadarıyla, huzur, pek çok hastalığında tedavisi.
Çünkü, huzurlu insan kendisini mutlu ve mesut hissediyor.
Bugün, ülkemizde daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha fazla eşitlik sloganları eşliğinde yeni bir anayasa yapılması için çalışıyoruz.
Ankara’ya gönderdiğimiz vekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşları kendi aralarında anayasa platformu oluşturdu. Bu platformda toplumun her kesimine inerek çalışmalara katkı sağlanması için çabalıyor.
Geçtiğimiz hafta anayasa platformu toplantısı Bursa’da yapıldı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, şimdiye kadar Türkiye’de toplanan en büyük anayasa platformu toplantısı olduğunu belirterek, Bursa halkının katılımına teşekkür etti.
Bende Yeşil Bursam Derneği başkanı olarak toplantıya katıldım.
Düzenleme heyeti 10 farklı başlık altında ülkemizdeki sorunları sıralayıp, çözüm önerileriyle ilgili görüşler yazmışlar.
Önce ülkemizin en önemli sorunu tespit edildi. Toplantıya katılan Bursalılar, ülkemizdeki ilk sorunun adalet olduğuna dair oylarını kullandı.
Yani, ülkemizdeki adalet sistemine olan bir güvensizlik olduğuna dair sonuçlar çıkarılması mümkün. Ama, sonuç bu şekilde değil de, adalet sisteminde sıkıntılar olduğu yönündeki görüş ağırlık kazandı.
Sonraki sıkıntımız eğitim çıktı. Sonraki sıkıntımız sağlık oldu.
Sizin anlayacağınız, bir yerel sorunlar demeti, ülkemizin genelinde ki sorun yumağını oluşturdu.
Bursa halkının yeni anayasadan beklentilerine gelince, kişisel hak ve özgürlüklerin artırılması yerine, terörün önlenmesi ön plana çıktı.
Ülkemizin pek çok kesiminde olduğu gibi, Bursa halkı da terörden bıkmış durumda.
Yeni anayasanın bu konuda çözüm yolu bulması arzu ediliyor.
Tabi, teröre çözüm bulunacak derken, ülkemizin parçalanmasına yol açabilecek düzenlemelerden kaçınılması olmazsa olmaz düşünce.
Çünkü bu ülke, 12 Eylül 1980 öncesinde sokak kavgası ve anarşiden çok çekti. Sonraki yıllarda PKK terör belası çıktı. Gençlerimiz yok yere yaşamlarını yitirmeye başladı.
Demokrasimiz zaafa uğradı. 12 Eylül darbecilerinin hesap vermesi 12 eylül 2010 anayasa reformu sonrasında yargılanmaya başlandı.
Türkiye’de çok şey değişiyor. Halkın isteği yine adalet oluyor.