• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • SPOR
  • POLİTİKA
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • KÜLTÜR SANAT
  • DÜNYA
  • BURSA
  • TÜRKİYE
  • Yaşam Siyaset Magazin Gündem NEWS
  • Ara
SON DAKİKA:
10:35
EGİAD elekleri ile EİB Genç İhracatçılar Konseyi'nden iş birliği
10:35
Mardin'de Büyükşehir Belediye işçilerine zam müjdesi
09:25
Havuzdan sonra mayonuzu değiştirin! Enfeksiyon sebebi olabilir
09:05
TOBB'dan Suriye çıkarması
08:58
İşitme kaybı beyindeki olumsuz etkileriyle nörolojik sonuçlar doğurabiliyor
08:57
71 yaşındaki kadının karnından 9 kiloluk kitle çıkarıldı
08:56
TZOB Başkanı Bayraktar: "İçinde bulunduğumuz hasat döneminde çiftçilerimiz kuraklıkla nedeniyle yüzde 85'lere varan oranda verim düşüklüğüyle yüzleşmiştir"
08:55
Özgür Özel'den Antalya'da miting
08:44
CHP'li Merkezefendi Belediyesine sert eleştiri; "Türk isminden rahatsız olduğunuz için mi birlikten ayrıldınız"
00:06
Sağlık okuryazarlığı arttırılacak
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Oğuz Han AYAZ
  3. DİNMEYEN FIRTINANIN MEZAR KAZICISI
Yayınlanma: 09 Aralık 2020 - 12:45
Güncelleme: 09 Aralık 2020 - 13:02

DİNMEYEN FIRTINANIN MEZAR KAZICISI

09 Aralık 2020 - 12:45
Güncelleme: 09 Aralık 2020 - 13:02
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
DİNMEYEN FIRTINANIN MEZAR KAZICISI
Oğuz Han AYAZ

DİNMEYEN FIRTINANIN MEZAR KAZICISI           

 

Uzaklarda dinmeyen fırtınaların göründüğü bir arazi. Şiddetli şimşeklerin uzaklarda dünyayı aydınlattığını görürüz. Hızla yağan yağmurun toprağa düşerken çıkardığı ses uzaklarda uluyan kurdun sesine karışmaktadır. Sislerin içinde 5 kapalı mezar vardır. Mezar taşlarından akan yağmur damlaları… Bu mezarlar gelişi güzel değil belli bir düzende yerleştirilmiştir. Ortada bir mezar daha vardır. Yeni açılmaktadır.

 

RADYO ANONS: En iyisi mi sizler şirketimizin sizin için hazırlamış olduğu mezarlarda çürümeyi tamamlayabilir ve bir varoluş geçirebilirsiniz. Bu varoluş için yapmanız gereken tek şey #eniyimezar yazıp iki arkadaşınızı bu mezara çekmek. Gerisi kolay. Sosyal medya linçlerine karşı koruma, sınırsız aşağılama veri tabanı ve güvenli çürüme alanıyla sizlerin yanındayız. Bizi takip etmeye devam edin.

 

Radyo susar. Ama ara ara varlığını hissettiriyordur.

 

MEZARCILARDAN BİRİ: Bazen bu işi yapmaktan nefret ediyorum.   

MEZAR KAZICISI: Bakın çocuklar. Yağan yağmuru duyuyorsunuz değil mi? Şiddetini, gürültüsünü duyabiliyorsunuz sanırım. Bu yağmurun dünyayı kapladığını hayal edin. O kadar yağmış ki dünya üzerinde kara denilen yer kalmamış ve yükselen suların içerisinde boğuştuğunuzu hayal edin. Yükselen dalgaları, sizi derine çeken denizin gelgitlerini. Zor, gerçekten çok zor!

Boğulma korkusu yaşadığınızı hayal edin. Yaşama tutunmak ne kadar zor değil mi? Yaşama tutunmak için elinizi her attığınızda avucunuza boşluğun dolduğunu hissedersiniz. Bu yüzden o suların ortasında hayatta kalabilmek için somut bir nesneye ihtiyacınız olur. Bir dal ya da bir tahta parçası. Demem o ki; biz insanlar yaşamak için bir adaya ihtiyaç duyarız. O adada, çevremizdeki herkesle birlikte kendimizi ayakta tutarız. Evde, işte, okulda olsun, ama iki, ama yirmi, ama iki yüz kişilik olsun, bir adaya ihtiyaç duyarız. Ne kadar güvenli değil mi?

MEZARCILARDAN BİRİ: Bence güvenli usta.

MEZAR KAZICISI: Peki bir de şunu düşünün; o adaya sığınmak için çıktığınızda sağlı sollu yumruklar yediğinizi ve dışarı atılmak istendiğinizi. Hem de her gün, her dakika, her saat acımasızca sizi o derin sulara ittirmek isteyen eller, gözler ve diller düşünün. Böylesi bir adada ayakta kalabilir misiniz? Yoksa kendi isteğinizle mi bırakırsınız kendinizi derin sulara?

 MEZARCILARDAN BİRİ: …

MEZAR KAZICISI: Cevap?

Yeni dünyanın fırtınalı hayatına hoş geldiniz.

Sanal dünyaya hoş geldiniz.

Sanal dünyaya giriş yapıldığından beri neler yaşadık, neler gördük. Kimilerinde zorlandık, kimilerinde eğlendik, kimilerinde korktuk, kimilerinde tiksindik. Ama yine de bir şekilde var ettik kendimizi o dünyanın içinde. Bu dünyada kendi oluşturduğumuz yalan profillerin arkasına gizlendik.

Bir başkasıymış gibi.

Hiç olmadığımız biri gibi.

Hiç olmadığımız biri gibi.

Şurada yatanın cenazesini hatırlıyorum. Çok ünlü biriydi. Binlerce insan uğurlamaya gelmişti. Tüm televizyon kanalları onun cenazesini gösteriyordu. Dedim ki gerçekten sevilen biri olmalı. Ya sanatçıdır, ya yardımsever bir insan, ya sevilen bir politikacı ya da bilmem kim. Ama seviliyor her halde. Düşünsene binlerce kişi seni uğurlamaya gelmiş. Seni alkışlarla, şarkılarla uğurluyorlar. Kamera cenazeyi değil bu kalabalığı gösteriyor. Bakıyorum. Herkesin elleri havada! Siyasetle alakalı bir işaret sanırım, ölen kişi politikacı olabilir diyorum. Ellerle yapılan işarete bakmak lazım o zaman. Yaklaşıyorum. Ama hayır, ellerinde işaret yok. Ellerinde bir şey tutuyorlar.

Tuttukları şey bir akıllı telefon!

Herkesin ellerinde yükselen şey bir akıllı telefon!

Zirvelere konan şey bir akıllı telefon!

Telefonlardan patlayan flaşları görüyorum. Sosyal medya hesaplarından açılan canlı yayınları… Cenazenin geçişini takip eden ve kalabalığa dönen telefonlar görüyorum. Kimse üzülmüyor. O zaman sevilen biri değil diyorum. Ama yüzlerinde herhangi bir duygu da yok. İnsanın nefret ettiği biri ölünce bile yüzünde rahatlamayla karışık bir nefret olur. Ama bunlarda herhangi biri yok. Herkes sanki ellerinde ki telefonla bir olmuş gibi. Kayda aldıkları video ve fotoğrafları aynı dakikalarda sosyal medyaya düşürüyorlar. İşte o zaman artık anlıyorum ki yeni bir dünya burası.

Yeni yaşam, yeni dünya işte böyle bir yer. Biz olmayan profillerin içine sıkıştırılmış yalan yaşamlar, hayattaki konumunu değerini anlatan beğeni ve takip sayısı.

Tüm bunlar bizi otomatlaştırdı.

Geriye insan kalmadı.

Hiç bir şey kalmadı.

Geride olan yalnızca bir makine! Eti, kanı, kemikleri, sinirleri olan bir makine!

Yaşadığımız yeni dünya düzeni, görünmeyen çukurlarla dolu olmaya başladığı zamanlardan bu yana; koruyamıyoruz kendimizi ve evlatlarımızı çürümelere karşı. Sosyal medyadaki görüntülerimizin manipüle edilmesi, mizahi yanının neredeyse sıfır olduğu bir aşağılama operasyonları, haklarımızda yapılan kasıtlı yalan bilgiler ve linç etmenin moda ve meta haline gelmesi gibi derin açılmış çukurlarda çürümeye terk ediliyoruz. Hepimiz sadece, mezarlığın derinlerinde çürümeye terk edilmiş birer nesneyiz.

MEZARCILARDAN BİRİ: Çürümek nedir usta?

MEZAR KAZICISI: Çürümeyi, bozulmak ve yıpranmak diye yorumluyorum. Dış mikroplardan dolayı güçlü olan “direncimizin, bedenimizin ya da psikolojimizin” dağılıp yok olması anlamına geliyor. Bugün hala ufak bir çürümenin izlerini silmek demek yıllarca sürecek bir mücadele anlamına geliyor. Bizler hangi meslek, hangi ırk, hangi din, hangi renk ya da hangi siyasi görüşten olursak olalım çürüklere karşı mücadelede her zaman ayakta kalmak zorundayız.

MEZARCILARDAN BİRİ: Böyle bir şey mümkün mü usta? Mesela şuradaki yatan kişi, sevgilisinin açtığı canlı yayında kendisine edilen para teklifine karşılık -25 derece soğukta bekletilen kadın. Nasıl koruyacaktı ki kendini?

MEZAR KAZICISI: Dişlerdeki çürüme nasıldır bilir misiniz? Dört aşamadan oluşur. İlk aşamada her hangi bir ağrı duymazsın. Diş enfeksiyon kapmıştır. Yani sosyal medyaya bulaşmışsındır. Bu zamanla daha derine inen bir çürümeye gidecektir. İkinci aşamada çürüme temel tabakaya doğru ilerler. Biraz acı duymaya başlarsın. Yani sosyal medya çürümesi daha derine nüfus eder. Ruhuna, düşüncelerine, hislerine… Biraz acı duymaya başlarsın. Üçüncü aşamada güçlü dişin sert kısmı artık savunmasızdır ve dişin özü çürümeye başlar. İnsanda aynen bu şekilde özünü kaybeder ve neredeyse geri dönüş imkânsızdır. Dördüncü aşamada çürüme en derine, sinirlere varır. Şiddetli ağrıları hissettirir. Müdahale edilmezse diş tamamen gücünü kaybeder ve dökülür. Bazı diş çürükleri bir yandaki dişi de etkiler. Kaçış var mı? Elbette ki. Sadece gör, dinle, uzaklaş.

MEZARCILARDAN BİRİ: Peki bu mezar kimin için?

MEZAR KAZICISI: Bu soyut bir ölüm! Sosyal medyada açılmış yalan profiller tarafından acımasızca eleştirilmiş ve özünü, kimliğini, benliğini yitirmiş ve ilk bulduğu adaya sığınırken o adadan tekme tokat kovularak hiç edilmiş bir adamın mezarı. Sanal dünyada -tıpkı arabaların ezilmesi gibi- acımasızca ezilmiş bir adamın mezarı. Ayakta kalmaya çalıştıkça kişiliği bölünmüş ve sosyal medyada farklı kimliklere bölünmüş birinin mezarı.

MEZARCILARDAN BİRİ: Üzücü!

MEZAR KAZICISI: Üzücü ama gerçek! Hadi çocuklar biz işimize bakalım. Fırtına daha da şiddetlenecek gibi. Bıraktık sosyal medyayı desek bile içimize sinmiş bir kokuşmuşluk var. Aşağılıyor, eziyoruz. Kıskanıyor, eziyoruz. Güçlü olmak istiyor, eziyoruz. Tüm bunlar olurken bir ışığı yok ediyoruz.

Bir ışık sönerse onu yakmak için Prometheus ateşi gerekir.

Onu nerede buluruz? Hayır bulamayız.

Yeni dünya sönmüş ışıklarla dolu bir mezarlık.

Bizim kazdıklarımızsa sadece birer anıtlık...

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
Elif duman
4 yıl önce

Mükemmel anlatım tebrıkler ❤️

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Ali
4 yıl önce

Elin kolun dert gormesin cok dogru

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Cidem ateş
4 yıl önce

Cok yasa

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Fatih isik
4 yıl önce

Kardesim yine dokturmişsın hislerini sen cok yasa

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Necla ayaz
4 yıl önce

Cok yasa oglum cok guzel ve bu gunki hayati anlatmişsin elerine saglik

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kül Adam - 05 Mart 2021
  • Daireyi Kanatmak Beş Lira* - 23 Kasım 2020
  • Kibir Kulesi - 11 Kasım 2020
  • Bir aptalın anlattığı bir masal bu - 26 Ekim 2020
  • Maske Satıcısı - 12 Ekim 2020
  • Wakanda'nın Sesi - 29 Eylül 2020
  • İstasyonda bir Füg - 15 Eylül 2020
  • Bir arsa. Saklambaç ve ben! - 02 Eylül 2020
    Köşe Yazarları
    Prof.Dr. Ebru YALÇIN
    Prof.Dr. Ebru YALÇIN
    Kedi ve Köpeklerde Pika Problemi
    SUZAN ÇATALOLUK
    SUZAN ÇATALOLUK
    ESKİ ZAMANLARIN KADIN HİKÂYELERİ... 2. HİKÂYE: ÖLÜMCÜL ŞÜPHE
    Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
    Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
    OSMANLI SARAYI'NIN BUZCUSU: BURSA'NIN KADİM AİLELERİNDEN BUZCUBEYLER (BUZCULAR) AİLESİ
    Prof.Dr. Betül BATIR
    Prof.Dr. Betül BATIR
    "Karakter ve Değer Eğitimi" Üzerine Birkaç Not
    Kadın üzerinde tartışılan konu: Sistem mi, birey mi?
    Neslihan ÇELİK ALKOÇLAR
    Kadın üzerinde tartışılan konu: Sistem mi, birey mi?
    Dr. Gül Çiçek Zengin Bintaş
    Dr. Gül Çiçek Zengin Bintaş
    Geçmişin Senaryosu, Bugünün Gerçeği Oldu
    Dr. Özlem BAYKAL
    Dr. Özlem BAYKAL
    Yoksulluktan, Yoksunluktan, Yine de Ayakta: Kadın
    Ülfet Çetin ÖZTÜRK
    Ülfet Çetin ÖZTÜRK
    Akıllı Üretimde Kadın Gücü
    ATİLLA SAĞIM
    ATİLLA SAĞIM
    Ne Çok Öldüler Yaşatmak İçin... 21 Mayıs 1864 Kafkas Sürgünü
    AV. AYDAN AYHAN
    AV. AYDAN AYHAN
    Çocuk Hakları Masal Değildir ... 
    Doktorant Gizem ŞERİFOĞULLARI
    Doktorant Gizem ŞERİFOĞULLARI
    ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE: GELECEĞİ AYDINLATMA OLANAĞI
    Elif Doğrul
    Elif Doğrul
    Bağlamı Anlamak: Tasarımda Kullanıcı Deneyimi
    14 OCAK DÜNYA MANTIK GÜNÜ
    Gürkan KAYA
    14 OCAK DÜNYA MANTIK GÜNÜ
    Siyasetin Balıbey atışması
    Muharrem KARABULUT
    Siyasetin Balıbey atışması
    Soykırıma Ses Çıkar
    Nurefşan OKUMUŞ
    Soykırıma Ses Çıkar
    Metabolizmayı Hızlandıran Besinler
    Beslenme ve Diyet Uzmanı Sudenur Taycı
    Metabolizmayı Hızlandıran Besinler
    KANSER OLMA FOBİSİ:KANSERDEN DAHA YAYGIN
    Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül
    KANSER OLMA FOBİSİ:KANSERDEN DAHA YAYGIN
    Çocuğuma Oyuncak Silah Satın Almalı Mıyım?
    Sezen Tunca Mutlu
    Çocuğuma Oyuncak Silah Satın Almalı Mıyım?
    8 MART' TA KADIN SAĞLIĞI
    Op. Dr. Elif ÖYE
    8 MART' TA KADIN SAĞLIĞI
    Kül Adam
    Oğuz Han AYAZ
    Kül Adam
    KİŞİLER ARASI İLETİŞİM
    Dr. İbrahim Öztahtalı
    KİŞİLER ARASI İLETİŞİM
    SOR?
    Duygu Özer
    SOR?
    Lavanta kokulu babam...
    Dilek İLHAN
    Lavanta kokulu babam...
    Başkasının Gözüyle Görmeyi Öğrenelim
    Mualla YILDIZ
    Başkasının Gözüyle Görmeyi Öğrenelim
    Dik Durmanın Bedeli 5
    Op. Dr. Esin KAYAOĞLU ÜSTÜNOVA
    Dik Durmanın Bedeli 5
    Çok Okunan Haberler
    Kayseri Büyükşehir geleceği şarj ediyor
    Kayseri Büyükşehir geleceği şarj ediyor
    Sıcaklıklar yüksek, rüzgar ve yağış bekleniyor
    Sıcaklıklar yüksek, rüzgar ve yağış bekleniyor
    Vali Sözer'den Şehit Osman Er'in ailesine ziyaret
    Vali Sözer'den Şehit Osman Er'in ailesine ziyaret
    Ana Sayfa
    SPOR
    POLİTİKA
    SAĞLIK
    EKONOMİ
    KÜLTÜR SANAT
    DÜNYA
    BURSA
    TÜRKİYE
    Yaşam
    Siyaset
    Magazin
    Gündem
    NEWS
    Köşe Yazarları
    Foto Galeri
    Video Galeri
    Yerel Haberler
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Gazete Arşivi
    Anketler
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    Namaz Vakitleri
    • DÜNYA
    • EKONOMİ
    • Magazin
    • NEWS
    • POLİTİKA
    • Siyaset
    • SPOR
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Üye Paneli
    • Yerel Haberler
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Gazete Arşivi
    • Anketler
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri
    • Nöbetci Eczaneler
    • Namaz Vakitleri

    • Rss
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

    Yazılım: Tumeva Bilişim

    aohbetislami chatomeglatürk sohbetdini chatPenis Büyütme AmeliyatıMeme Büyütme AnkaraBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankara