Hepimiz evimizde, işyerimizde telefon kullanıyoruz. Hatta, bazılarımızın ceplerinde bir tane değil, birden fazla cep telefonu var.
İşte bu iletişim merakımızı, paraya çevirmek isteyen ve telefon sahipleri üzerinden avantadan para kazanmak isteyenler bazı tuzaklar kurmuşlar.
Polis, sürekli olarak cep telefonlarına mesaj geçip bu tuzaklara inanılmaması gerektiğini anlatıp uyarıyor.
Geçen gün benim başıma geldi.
Rahmetli ağabeyim, Bursa eski milletvekili ve benim eski gazete patronum Mümin Gençoğlu’nun aramızdan ayrılışının 19. seneyi devriyesindeki anma töreni sonrası büroya geldim. Sabit telefon çaldı. Cihaz, arayan telefon numarasını göstermesine rağmen, bu numara gözükmüyordu.
-İyi günler…
Cevap verdim.
_İyi günler, buyurun….
-Ben baş komiser Yusuf…
Cevabım,
-Buyurun sayın komiserim.
-Senin sabit telefon hattına bağlı internet hattından yasaklı sitelere girilmiş…
Hayret içinde kaldım.
-Nasıl olur?
-Bana çabuk cep telefonu numaranı ver. Seni teknik takibe alacağız.
Cevabım,-sayın komiserim, benim cep telefonum emniyet dahil her yerde var. İsterseniz siz bana adres verin, ben hemen sizin yanınıza geleyim.
Bu arada, arka fondan telsiz sesleri, telefondan ahizeye duyuruluyor. Polis olduğuna beni inandırmak ve ikna etme çabasında.
Ben ısrarla, nerede görev yaptığını öğrenmek istiyorum.
-Sayın komiserim, siz nerede görevlisiniz.
-Asayişte..
Hemen cevap verdim.
-10-15 dakika sonra asayiş şube müdürünün odasında buluşalım.
Keşke böyle söylemesiydim. Birden hırçınlaştı. Sinirlendi. Küfürler ve tehditler etmeye başladı.
-Ben sana asayiş müdürünü gösteririm. Seni emniyete alıp tavana asayım da gör. Sen kimsin? Devletin polisiyle nasıl konuşuyorsun?
Bu esnada, telsiz sesi biraz daha açılıyor. Beni korkutmak için de güya savcı ile konuşur numarası yapıyor.
-Aloo, savcım, kişi cep telefonu numarasını vermek istemiyor. Zorla içeri alalım mı?
…
Sonra, beni başlıyor tehdit etmeye. Savcıdan izin aldık. Şimdi evini basacağız.
Sahte komiser bana çarptı. Böyle olaylara papuç bırakmam. Hem de hiç bırakmam.
Bende cevap veriyorum.
-Sayın komiserim, lütfen küfür etmeyin. Siz bana görev yaptığınız yerin adresini verin. Ben kendi ayaklarımla geleyim. Evi basmanıza gerek yok. Ben kaçak değilim. Adres verin geleyim. Yada hangi savcı benimle görüşmek istiyorsa, adliyeye gideyim, onunla görüşeyim.
-Ben sana gösterim. Falakaya yatırıp dayak yerken, bunları söyleyebilecek misin bakalım? Ben komiser Yusuf Ay kimmiş sana öğreteceğim.
-Bekliyorum cevabını verip telefonu kapattım.
Hemen, Olay Gazetesi polis muhabiri olan arkadaşım Oktay Kayalar’ı aradım. Durumu bildirdim.
Bu kişilerin genelde vatandaşı kandırıp para kazanmak isteyen şebekelerden olduğunu söyledi.
Asayiş Şubede Yusuf Ay isimli baş komiser olmadığını zaten ben biliyorum.
Bu yazıyı yazmamdaki amacım ise, böylesine olayları genelde ev telefonlarını arayarak yapıyorlar. Gazetemizin okurları arasında hanımlar çoğunlukta olduğu için, bu kişilere sizlerinde inanmamanızı isterim.
Arayan kişi, polis olduğunu söylediği takdirde hangi birimde çalıştığını öğrenin. Sonra da çalıştığı birimde buluşmayı teklif edin, zaten kendiliğinden telefonu kapatıp gidiyorlar.