Ülkemiz siyasetinde çok önemli bir o kadar da ilginç ir tablo ortaya çıktı 24 Haziran seçim sonuçlarına göre.
Peki, nedir bu tablo? Diye soru sorup cevap arayalım.
İşe, seçim öncesindeki anketlerden başlamak gerekir.
Ülkemizdeki siyaseti yeniden dizayn etmek ve yeni kurulan bir siyasi yapıya, senelerin siyasi partilerini kurban olarak seçip yol verme adına bir takım anket manipülasyonları yapıldı. Bazıları müstesna tutarsak, anket firmaları kendi aralarında söz birliği etmişçesine Milliyetçi Hareket Partisi’ni yüzde 3-5 bandında gösterip, bu partiye gönül verenlerin veya oylarını bu partiye verme niyetinde olan seçmenleri etkileyip, yeni kurulan ve bazı yöneticileri MHP’den ya ihraç edilen yada ayrılan siyasi oluşuma yönlendirme çabaları içine girdiler.
Bu yeni kurulan parti, seçim sonuçlarına bakıldığında MHP’ye yakın bir oy topladı. Bursa’da bile MHP’den fazla oy topladı. 2 tane vekil kazandı. Demokrasi ve sandık çok önemlidir. Seçmenin sandıkta verdiği mesaj ise hepsinden önemlidir.
Seçmen, MHP’nin Türk siyasi hayatında var olduğunu, sandık sonuçlarına göre partiden ihraç edilen veya istifa edip ayrılanların, seçim ve oylara pek fazla müdahil olmadıklarını gösterdi.
Neyse, bu konuyu daha sonra tartışabiliriz. Çünkü, her kafadan ayrı sesler çıkıyor. İyi Parti öyle sanıyorum ki, TBMM’nin oluşması ve siyasi çalışmaların başlamasıyla beraber kendi arasında yönetim ve iktidar savaşı verecek. Bazıları ise İYİ Parti’yi terk edip gidebilecek düzeye gelecekler. Bu durumu, önümüzdeki günlerde yaşayıp göreceğiz. Kadrolara baktığımızda ise ne demek istediğimizi sizler zaten anladınız. “Biz varsak, ülkede demokrasi vardır, yok isek demokrasi yoktur” mantığı ile hareket edenlerin akıbetleri ortada.
Gelelim, siyasetin en fazla tartışılan sandık sonuçlarına.
İlk önce iktidar AK Parti ile başlayalım. Reis sıfatı takılan Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.5 ile seçildi. Parti ise yüzde 42 aldı. Bu oy oranlarına MHP’den gelen yüzde 11’i eklediğimizde, aradaki fark ortaya çıkıyor. Peki, kayıp yok mu? Rakamları incelediğimizde elbette ki kayıplar var. Bu kayıpların nereye gittiğine baktığımızda ise, karşımıza İyi Parti ile HDP’nin barajı aşar şekilde oy toplaması geliyor.
Bunun da analizleri basit.
MHP, bir önceki seçimlere göre yüzde bir veya yakını bir oy kaybetti. Bu oyu İYİ Partiye yazalım. CHP, Muharrem İnce’nin yüzde 30 bandına karşın, yüzde 22’de kaldı. 8 puan fark var. Bu farkın geliş yönüne bakalım.
HDP’den 3-5 puan almış. Peki, geri kalan 3 puan nereden gelmiş. Hemen tabloya dikkat çekelim. İYİ Parti yüzde 10, Meral Akşener yüzde 7. İşte aradaki yüzde 3’lük fark. Muharrem İnce’nin de oyları…
Yani, Millet İttifakı, HDPKK ittifakına dönüşmüş vesselam.
Çünkü,DHP’nin oyu ile Demirtaş’ın oyu arasındaki fark bunu resmen belli ediyor.
CHP’nin yüzde 25 olan oy bandından yüzde 22’ye gerilemesindeki mana nedir? Diye sorarsak.
Ortaya çıkan durum, CHP, HDPKK’ya oylarıyla destek vermiş görüntüsü çıkıyor.
Tabi, 24 Haziran seçimleri, eski seçimlere benzemeyen bir seçim oldu. Sosyal Medyada pek çok kişi, isminde “S” bulunan bir gazetenin yazdığı yalan yanlış beyanları ile isminde “H” bulunan bir TV kanalının yaydığı yalan yanlış bilgi ve haberleri dikkate alıp seçimlerin sandık dışında, sosyal medya mecrağında kazanıldığını ilan ettiler.
Pek çok diplomalı, hatta akademik unvanlı seçmen kitlesi de bu söylem ve yazılanları bal-badem sanarak erken bayram etti.
Seçim sandıkları açıldığında ise, düğün, dernek kurup bayram kutlaması bekleyen seçmen, bir partinin genel başkanının genel merkez binasının arka kapısından çıkıp, kimseye görünmeden buhar olup uçmasıyla adeta ortada kaldı.
24 Haziran seçimlerinin sonuçları ve suskun seçmenin, sosyal medyaya ilgi göstermeyen halkımızın, milletimizin verdiği mesajların özeti bu.
Siz hala, bu TV kanalını izleyip, “canım, telaşa lüzum yok. sandıkların yüzde 60’ı açıldı. AA yanlış bilgi veriyor. Yüksek Seçim Kurulu ıslak imzalı tutanaklarda yazılı sonuçları açıklamadı” gibi savsatalarıyla uyuyup durun. Atı alan, Üsküdar’ı geçti. Ankara’da balkon konuşması bile yaptı.
CHP adayı Muharrem İnce’nin yaptığı yorum gibi, “seçimi kaybettik. Müdahale vardır veya yoktur, ama neticeyi etkileyecek, 10 milyon oy farkını yok edebilecek bir müdahale yoktur. Partimize ve bizlere gelen sandık sonuçları ile Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı sonuçlar arasında fark yoktur. Hayırlı olsun.”
Yine, seçimleri kaybedenlerin bir günah keçisi bulunması yönündeki ve mazeret aranması için uydurdukları bir takım söylemlerden söz etmek gerekir. Aslında yazmayacaktım ama, Muharrem İnce, basın toplantısına başlarken açıkladığı için tarihe not düşme adına ve belli yerlerde kayıt altında olması adına yazıyorum.
İnce, kendisinin tehdit edildiğine, eşinin kaçırıldığına dair sosyal medya sloganlarının hepsinin yalan ve uydurma olduğunu ifade etti.
Demek ki neymiş, seçim yenilgisini kabul edemeyenlerin ona buna suç atıp, seçimlere gölge düşürme adına böylesine akıl almaz oyunlara kalkışması, toplumda hoş karşılanmıyormuş. İsmi geçen aday birinci ağızdan yazılarları ve söylenip, konuşulanları tekzip etti.