BİR RUH KAÇ KERE ÖLÜR?
Kaç kere geldiniz dünyaya ve kaç kere yitip gittiniz ? Hiç düşündünüz mü ?
Tabiki aynı bedende 1 kere geldik.Bundan bahsetmiyorum. İçinizde yaş alan, hep yüklendiğimiz ruhlarımızdan bahsediyorum. Ağladığımız , sevindiğimiz , çoştuğumuz , durulduğumuz , usandığımız , doyamadığımız ruhlar..
Sevmek için didinip bin parçaya bölünen,
Kaçmak için nefessiz kalan ruhlarımız..
Sözde 21 gr.lık , kimine bin ton kimine uçuşan bir beyaz tüy kadar ağır ruhlar.
Köklü bir ağacın gövdesi kadar tutunmuş hissetmek hayata veya o ağaçtan kopmuş, kurumuş bir dal olarak yerde amaçsızca uzanmak. Hangisini hissettirdiniz sevdiklerinize ? Yaşamak için hangi devam sebebleri verip o ruhları şevkatlendirdiniz..
Her doğan gün başlangıç ve yaşaman gereken sadece 1 gün iken,belki o günde yarım kalacak.Hangi insanın o 1 gününe dahi eziyet etme hakkı buldunuz kendiniz de? Ruhu kendine değilde size emanet edilmiş gibi.. Emanete hıyanet ettiniz mi ?
Hiç düşündünüz mü ?
Karşınızda hangi ağırlıktaki ruhu taşıdığını bilmediğiniz o ruh ; pembe ve beyaz dalları olan baharlar görmek ister.
Hayatın getirdiklerini karşılayabilecek güçtedir.Fakat kendinden farksız bu dünyaya düşen ruhtan bencillik görmek değildir hakkı olan.
Sizi sadece siz anlayabiliyorsanız,
Kendinize bir hediye verin, ruhunuz ile baş başa kalmayı.
Ne kimsenin zaten yorulmuş ruhunu aşındırın.Ne de bunu yaparak kendi ruhunuzu kirletin.
Ruhunuza iyi bakın
Lakin bu dünyadan bile giderken adınızla birlikte gidecek tek şey o dur.
Sevgiyle.
Yüreğine ve kalemine sağlık süper bir yazı olmuş çok hoşuma gitti
Kalemine yüreğine sağlık Can Duygum ❤️