Cumhurbaşkanlığı seçimleri geride kaldı malumunuz.
Eskilerin tabiriyle yeni bir ‘reis-i cumhur’umuz oldu.
Oy kullanmaya gidenlerin tercihi olarak 11 yıldır başbakanlık görevinde bulunan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulaştığı yüzde 51.8 ile Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı olacak.
Erdoğan’ın yeni görevinin ardından türlü gelişmeler yaşandı malumunuz…
Başbakan Erdoğan halefi olarak Dışişleri Bakanı mevkiindeki Ahmet Davutoğlu’nu seçti.
62. hükümeti kurmakla görevlendirilmesi beklenen Davutoğlu, Türkiye’nin 30. Başbakanlığına gelecek.
Siyasi kısır tartışmalara girmeyi sevmem.
Ancak güzel bir kısır yapan olursa ağız tadıyla da yemeyi ihmal etmem.
Konuyu sulandırmadan anlatmak istediğim esas mevzuyu sizinle paylaşmak isterim…
Sevgili dostlar, Başbakan Erdoğan’ın propaganda süreci boyunca dile getirdiği ‘Yeni Türkiye’ söylemi kulaklarınızda hala uğulduyordur.
Sizi bilmem, ama ben gerçekten de bu kavramı çok önemsiyorum.
Nedenini anlatacak olursak, kendi kafamdan birçok sebep üretebilirim ancak ortak paydamız olan ‘kadın’ üzerinden bazı ayrıcılıkları yadsımamak gerektiği kanaatindeyim…
Eğer gerçekten yeni bir Türkiye olacaksa, orada kadın cinayetleri ve kadın şiddeti artık son bulmalıdır. Sadece bazı sudan sebeplerden dolayı hayat arkadaşım dediği, can yoldaşlığı yaptığı kadınını daha fazla koruyan bir erkek toplumu farkındalığı yaratılmalıdır.
Bir kül tablası muamelesi çekmeden, üzerinde sigara söndürmeden, elini sıcak sudan soğuk sokturmayacak cinste bir yeni Türkiye özleminde kadınlarımız…
Konu pozitif ayrımcılıksa daha fazla kadınına sahip çıkan yeni bir Türkiye yaratılmalıdır.
İstihdamda fark yaratan, ekonomi ve iş hayatında daha çok ön planda olan, köstekle değil destekle, teşvikle çalışma ortamında katkı sağlayacak kadınlara delikanlı gibi ortaya sürecek yeni bir Türkiye ortaya konmalıdır.
Her türlü çektiği cefaya rağmen, kızılcık şerbetsi içiyormuşçasına davranan aslan yürekli kadınlarımız, yeni Türkiye’nin tam da öznesinde olmalıdır.
Yenilenecek olan kabinede, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, daha aktif rol oynamalıdır.
Başta Bursa olmak üzere 81 ilde kadının adını cesaretle ilk sıraya yazan yeni bir Türkiye inşa edilmelidir.
Gerisi teferruattır…
Hatta eski tas, eski hamamdır…
Söylemin ötesinde eyleme geçmeyen hiçbir ‘yeni’, yurttaşlarca ‘yeni’lmez yutulmaz hükmündedir…
Haydi hanımlar,
Böyle bir yeni Türkiye’ye var mısınız, yok musunuz?