Çok düşündüm böyle bir köşeyi kaleme almalı mıyım diye.
Hem cinslerimi doğru anlatabilmek benim için son derece önemliydi.
Eksik kalacak olursa bazı şeyler, diğer yazdığım cümleler de havada kalır diye korktum.
Derdim ahkam kesmek falan değil, yanlış anlaşılmasın.
Yalnızca dünya üzerindeki en nadide varlık olan kadınlara yönelik artan üslup erozyonunu, kağıda dökmek istedim.
Zira, gaz bulutu olduktan sonra üzerinden canlılar yaşamaya başlayıp da yazıp çizmeye karar verince işin rengi iyiden iyiye değişti.
Güzel Türkiye’mi karalamayacağım…
Elbette bizler içinde de çürük yumurtalar mevcut.
Kokmuş olanlar da var, kırılıp kenara konması gerekenler de…
Dünya geneline bakarsanız, kadınlara yönelik geçtim şiddeti davranış biçimleri dahi değişti.
El üstünde tutulması gerekirken, sadece hor görmeyi layık görüyorlar bize…
Aşağılamaktan başka bir şey bilmiyorlar…
Kim söylemiş bizlerin şiddet yanlısı olduğunu.
Kül tablası muamelesi görmeye asla bayılmadık hiç birimiz.
Saçımızı süpürge etmek için dünyaya geldiğimiz doğrudur ancak sadece anne olarak evlatlarımıza karşı olan sorumluluğumuz için bu yolda ilerleriz.
Son dönemde gazetelerde çıkan haberlerin birçoğuna silah damgasını vurmuştur.
Eline tabancayı almak mertlik olarak görülmektedir.
Biraz alkol aldın mı senden daha iyi John Wayne yoktur.
Evinde senden sadece bir yudum sevgi bekleyen insana şarjör boşaltmak, nasıl bir insan yüreğidir.
Kadınları anlamak için çeşitli kılavuzlar okumaya gerek yoktur.
Şu kabul edilmelidir ki, kadın eğer bir şeyi yapmak isterse gerçekten de yapar.
Ve tabii ki kadın bir şeyi yapmak istemezse, öldürseniz yine yapmaz.
Farklı deneylerde bulunmanıza gerek yoktur. Erkeklere komplike gelen sistem, biz kadınlar için son derece basittir.
Bir de son öğüdüm olsun sizlere sevgili beyler…
Kadınlar hissiyatlarına siz siz olun lütfen güvenin.
Ve kendilerinin yalnızca kalplerini değil, güvenlerini de kırmamaya özen gösterin.
Bir vazo gibidir çünkü güven veya bir ayna.
Yapıştırıcıyla onardım zannedersiniz…
Siz öyle zannedin, daha çok beklersiniz…