“Gönlün ne kadar büyük olursa olsun, o görünmez nesne ile doludur.
Yüreğin mutluluktan dolup taşınca, ona istediğin adı ver;
Mutluluk, sevgi, gönül, ışık, Tanrı…
İsim gürültüden başka bir şey değildir.
Göklerin ihtişamını bizden gizleyen bir sistir… Goethe
Mutluluğun sırrı bilgi sahibi olmakla mı mümkün olacaktır?. Daha çok mutluluk için daha çok bilgi sahibi mi olmak gereklidir?.
Latince “mutluluk” anlamına gelen Faust: bilgi sahibi olma arzusunda olan bir karakteri temsil etmektedir. Goethe, latince mutluluk anlamına gelen Faust adını vermekle ve Faust karakterine bilgi sahibi olma arzusunda olan bir karakter yüklemekle acaba: mutluluğun bilgi sahibi olmakla mı mümkün olacağını ifade etmektedir?. Goethe’ye göre, mutlu olmak için bilgi sahibi mi olmak gerekecektir?.
Hukuk, felsefe, tıp, ilahiyat, doğa bilimleri ve teknoloji alanında bilgi sahibi olan Faust, yıllarca ilgilendiği alanlarda kendisinin aslında bir şey bilmediğini düşünmektedir. Bu düşünüş biçimiyle Goethe, Faust aracılığıyla:
‘’ bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir ’’ diyen Sokrates’ e felsefi bir gönderme mi yapmaktadır?.
Faust: her şeye rağmen şeytan Mefistofeles’ e beklediği cevap olan
‘’ Ey zaman: geçme dur ! o kadar güzelsin ki ‘’ demez ve bahsi kazanır.
Goethe’nin Faust adlı eserinde iyilik ( Faust ) ve kötülük ( Şeytan Mefistoteles ) , yani İnsan ile Şeytan karşı karşıya gelir.
Faust, ’’ hayatı boyunca , gerçeğe ve mutluluğa ulaşma yolunda hatalar yapmış; Şeytan ‘dan yardım almış; ancak ruhunu Şeytan’a teslim etmemiştir.’’
Mefistofeles, ‘’ insanları sürekli olarak kötülüğe sürüklemek isteyen bir karakter olan Şeytan’ı temsil etmektedir. ‘’
Faust ise, ‘’ yaşamayı seven, aktif, tutkulu ve hayatın kötü anlarında bile karamsar duyguların pençesine düşmeyen “bilgi sahibi insan “ı temsil etmektedir.”
Faust, ‘’ mutluluğu, bilgi sahibi olma arzusunda olan bir insan olarak bulur. Öğrenmek, düşünmek, sorgulamak, farkında yaşamak ve düşüncelerini eyleme dökebilmek gerekliliğini anlamıştır.’’
Faust, ‘’ ruhsal özgürlüğe ulaşmanın maddi arzularını kontrol etmek ve bencil olmamakla mümkün olabileceğini anlar.’’
‘’ İçindeki erdem ile hakikat arayışında olan ‘’ Faust,
Mefistofeles ile arkadaşlık yapsa da, Mefistofeles, ‘’ hiç bir zaman gerçek insanın özüne hükmedemeyecektir. ‘’
Faust ‘’ kendi içindeki özüne, yani Tanrı’nın güvendiği erdemine, tanrısal özüne geri dönmüştür.’’
Goethe, latince mutluluk anlamına gelen Faust karakterine mutlu olmak için bilgi sahibi olma arzusunda olan bir insan betimlemesi yüklemesiyle son sözleri olan:
“Işık, daha çok ışık!” arasında ortak bir benzerlik mi oluşturmuştur?.
Burada bahsi geçen ‘’ışık’’ ile Goethe’nin Faust’ u bilgi sahibi olma arzusunda olan bir karakter olarak tanımlamasındaki ‘’bilgi’’ aynı şey mi dir?.
Goethe: ’’ ışık, daha çok ışık ’’ sözüyle, Faust aracılığıyla ‘’bilgi daha çok bilgi’’ mi demektedir?.
Gerçek hayatta Tanrı ile Şeytan insan üzerine iddiaya girer mi? bilinmez…
ama bilinen bir şey varsa o da, ‘’zaman’’ ın çok kıymetli olduğu ve
Ey zaman : ‘’ geçme dur ! o kadar güzelsin ki ‘’
diyebilecek kadar güzel an’larımızın olması gerektiğidir.
Goethe’nin belki de bizlere bıraktığı en güzel miras ‘’ zaman’’ dır,
“zaman” a vermemiz gereken kıymet ve önemdir.
Goethe belki de bize Faust adlı eserinde şu soruyu sormaktadır.
Geçme dur ! o kadar güzelsin ki diyebileceğiniz an’larınız oldu mu? hiç…
Yoksa ! bu güne kadar
Geçme dur o kadar güzelsin ki diyebileceğiniz an’larınız olmadı mı?…
O halde, gün bugün …
Ey zaman: ‘’ Geçme Dur ! O Kadar Güzelsin Ki ‘’ diyebileceğiniz an’ lar yaşamak sizin elinizde…
”Ey zaman… Geçme Dur ! O Kadar Güzelsin Ki !” Faust
“ kalın felsefeyle “