İnsan ne tür bir yapıt!
Yargı gücü ne yüce onun.
Biçimi ve duygulanışı ne belirgin
Yetenekleri ne sonsuz, ne hayranlık verici
Davranışı ne kadar meleklere,
Düşüncesi ne kadar Tanrı'ya benziyor.
Dünyanın süsü yaratıkların en Ulu' sudur O. (W. Shakespeare / Hamlet 2.perde 2.sahne)
İnsan hakları; ‘tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır’
‘Herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı olmaksızın kanun önünde eşittir’
Özgürce düşüncelerini açıklamak, düşünce ve ifade özgürlüğü insan olarak var olmanın en erdemli insan haklarıdır.
Özgürce düşünemeyen, düşüncesini özgürce ifade edemeyen bireylerden oluşan bir toplum kendi geleceğini kendi tayin edebilir mi?
İnsan haklarının temelini 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi oluşturmaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin birinci maddesi;
" Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.
Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
İkinci maddesi;
" Herkes ırk, renk, cinsiyet, din, dil, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.
23 Kasım 2003 tarihli resmi gazetede yayınlanan İnsan Hakları Kurulu Yönetmenliğinin amacı " toplumda ve kamu görevlilerinde insan hakları bilincini geliştirmek, insan haklarını korumak, ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak üzere illerde İl İnsan Hakları Kurulu, ilçelerde İlçe İnsan Hakları Kurulu bulundurmaktır.
İnsan hakları ihlallerinde başvuru makamı illerde İl İnsan Hakları Kurulu, ilçelerde İlçe İnsan Hakları Kurulu’dur.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin birinci maddesi; " insan haklarına saygı yükümlülüğü" ile başlar.
Demokrasi önce insan haklarına saygının yükümlülüğü ile başlar.
Demokrasiyi içselleştirmenin birinci şartı insan haklarına saygının yükümlülüğüdür.
İnsan haklarına saygı ancak birlikte yaşama kültürü ile elde edilebilir.
Birlikte yaşama kültürü, farklı bakış açısı ve farklı düşünce yapısına saygı ile olur.
Farklı bakış açısı, farklı düşünce yapısının kendini ifade edebildiği tek disiplin felsefedir.
İnsan haklarına saygı felsefe ile olur.
Felsefenin kendine yaşama alanı bulamadığı bir demokraside birlikte yaşama kültürü olamaz ve birey kendini özgürce ifade edemez.
Bireyin de kendini özgürce ifade edemediği bir demokraside de insan hakları olamaz.
İnsan haklarına saygının yükümlülüğü ancak ve ancak felsefe sayesinde demokrasi içinde kendine yaşama alanı bulabilir.
Felsefenin olmadığı bir insan hakları ise sadece sözleşme olarak kalır.
İnsan haklarına saygı felsefe ile olur.