• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • SPOR
  • POLİTİKA
  • SAĞLIK
  • EKONOMİ
  • KÜLTÜR SANAT
  • DÜNYA
  • BURSA
  • TÜRKİYE
  • Yaşam Siyaset Magazin Gündem NEWS
  • Ara
SON DAKİKA:
09:10
Tefecilere geçit yok! 3 ilde 7 tutuklama!
09:00
Türkiye ile Irak arasında 11 anlaşma imzalandı
08:00
Yurtta bugün parçalı ve bulutlu hava hâkim!
08:00
Düzce'de intihar girişiminde bulunan genç kurtarıldı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
  3. Özünü Arayan Ülke: Türkiye
Yayınlanma: 01 Şubat 2025 - 11:32

Özünü Arayan Ülke: Türkiye

01 Şubat 2025 - 11:32
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA

Ergenekon, bir kurtuluş ve kuruluş efsanesidir. Bu efsanede Bozkurt, kurtuluşun yolunu gösterir. Demirci Börtecene, kurtuluşun yolunu açar. Ve Ergenekon denilen bilinmez, ama etrafı sarp dağlarla çevrili geçit vermez ülkede, yüzyıllardan beri bunalan kavim, demircinin açtığı yoldan, seller gibi taşarak azatlığa kavuşur. İşte Kurtuluş savaşı da tam böyledir.

Bir devlet ve bir zihniyet olarak imparatorluk, daha Cihan Harbinden önce Balkan yenilgisiyle sona ermişti. Bu yıkılış, artık, sadece bir devletin mağlubiyeti değildi. Mesnetsiz bir hayalin sona erişiydi, Bir ruhun, bir zihniyetin tamamen çöküşüydü. Bir masal, bir imparatorluk masalı sona eriyordu. İmparatorluk aslında çoktan çökmüştü. Biz onu sadece kendi hayalimizde yaşatmıştık. Şu kaybolan Osmanlı Afrika’sı, belki hiçbir zaman bizim olmamıştı Şu Osmanlı Avrupa’sı çoktan beri artık bizim sayılmazdı. Rumeli eyaletleri bizim için çoktan tarihe karışmıştı. Ya Osmanlı Arabistan’ı? Arabistan’a biz nasıl “bizim” diyebilirdik ki. Oralarda, Arap çöllerinde, yüzyıllardan beri israf edilen kanımızdan başka bizim olan hiçbir şey yoktu aslında. 1918’de Asya, Afrika ve Avrupa Türkiyesi elden çoktan gitmişti.

Elde bir tek Anadolu kalmıştı. Devletin bütün toprakları içinde belki de tek temel olan, fakat devleti idare edenlerin hiç bilmedikleri, hiç benimsemedikleri Anadolu. Hele padişah, hele saray, bu fırtınalar içinde bir sabun köpüğü gibi sönüp gitmişti. Her şey bitmişti. Saray bir hiçti. Ordular çökmüş, sınırlar çözülmüştü. Ortada bir hayal kırıklığından başka bir şey kalmamıştı. Bu hayal kırıklığı içinde memleket adeta son dakikalarını yaşıyor gibiydi. Fakat Samsun’dan yeni bir güneş doğdu. Belki de her şey henüz bitmemişti. Havada yeni bir şeyler esiyordu. İnsanların kafasında yeni bir anlayış doğuyordu. Bu, yeni bir vatan, yeni bir millet anlayışıydı.

Mademki eski Osmanlı tebaasını teşkil edenlerin her biri artık kendi benliğine dönüyordu, o halde bu tebaa içinde yer alan Türk milleti için de bir milli ruh, bir milli benlik duygusu lazımdı. Bu bir kendine dönüş ve kendini buluş demekti. Gerçi biz önce de Türk’tük. Fakat kendimize Türk diyemezdik. Türk sözü, birçok kavmi barındıran bir imparatorlukta, bir kavmin diğerleri üstünde tahakkümünü hatırlatır ve onları gücendirir diye düşünülüyordu. Oysa bu imparatorlukta yaşayan diğer kavimlerin hepsi kendilerini, kendi milletlerinin adıyla tanır ve öyle anarlardı. Ve Türk’e yukarıdan bakarlardı.

Fakat Türkler, kendilerini anlatmak için ırk hüviyetlerini hiçbir zaman dile getiremezdi. Irkının adı geçmek lazım geldiği zaman kendilerine sadece “Osmanlı” der geçerlerdi. Hatta dilinin adı bile Türkçe değil, Osmanlıca’ydı. Tarihinin de Osmanlı tarihi olduğu gibi. Reddedilen, inkâr edilen Türk adına kimsenin sahip çıkmaması için her tedbir alınmıştı. Genel kanaate göre “Türk, kaba, görgüsüz ve kabiliyetsiz” bir varlıktı. İşte Samsun, bu aşağı görülen varlığın, başka türlü bir çehre ile ortaya çıkışı idi.

Samsun’dan yükselen ses Mustafa Kemal’in sesi yani Türk milletinin sesiydi. Bu ses yenilginin haysiyet kırıcı ruh sefaletini unutturan, milleti aşağılık duygusundan kurtaran, kafalara ve kalplere umut veren bir sesti. Yeni, geniş ufuklar açıyordu. Bu bir kurtuluş ümidiydi. Bu yeni bir Ergenekon’du. Ve ortada yeni bir Bozkurt vardı: Mustafa Kemal! O, bir ülkü ve gönül adamıydı. Gönlü, ülküsü kadar engindi. Kılıcın değil, inancın ve kendini inandığına verişin, kurtarmak istediği halkın, potasında eriyişin adamıydı.

Artık Türk milleti liderini, başbuğunu bulmuştu. Osmanlılık artık sona ermişti. Biz Osmanlı olmadan önce Türk’tük. Bugün de Türk’üz. Kaybolmakta olan sadece Osmanlı vatanıydı. Hâlbuki Türk’ün vatanı dünyayı kaplıyordu. Çünkü Türk’ün yaşadığı her yer, hangi bayrak altında olursa olsun Türk’ün vatanıydı. Bu vatanın sınırları Tuna’dan, Meriç’ten, Altaylara, Çin Seddi’ne hatta Sarı Deniz’e kadar uzanıyordu. Arap çöllerinden ve Himalayalar’dan Kuzey Buz Denizi’ne kadar uzanıyordu. Buraları kimin elinde olursa olsun Türk’ün vatanıydı.

Cumhuriyetle birlikte eski devrin kasvetli Anadolu’su, “kaba ve görgüsüz Türk’ü”, artık tarihe karışmıştı. Şimdi milletin adı Türk, konuştuğu dil Türkçe idi. Türklük, şerefli bir ululuktu. Vatana ise artık, Osmanlı değil Türkiye (Türk Yurdu) deniliyordu. Yakın mazi artık kasvetli bir rüyaydı. Hakikat, yalnız istikbaldeydi ve aradığımız su, orada önümüzde parlıyordu. Yolumuz artık belli idi. Bu yol halka, medeniyete, Türk milletine çıkan yoldu. Mustafa Kemal’in yoluydu.

Milletlerin hayatlarında her ülkü, az çok hayal ile süslenir. Her idealist de, az çok bir hayal adamıdır. Gerçi bu idealist; bir kurtarıcı, yeni bir devlet kurucusu, yani gerçek bir liderse, asıl yığınları saran hayal ve heyecan dalgaları arkasında o kendi hesaplarını, şartların gerçeklerine uyduracak ve ona göre eylemler düzenleyecek, yön tayin edecektir. Biz buna günümüzde misyon ve vizyon diyoruz. İşte Atatürk bir misyon ve vizyon adamıydı. O, çağımızın en realist insanlarından biri, korkmadan sevilen, hala izah edilememiş, hala yazılamamış olan biri.

O, bir milli kurtuluş hareketinin askeri, siyasi ve sosyal tüm örneklerini vermiş biridir. Üniformaların, şekillerin içinde değil, milletin sinesinde kalmasını bilmiştir. Çünkü halktan çıkmak, fakat halkta kalmak, bir lider için meziyetlerin en büyüğüdür. Ancak böyle bir lider inkılap ve ilerlemede halka rehber olabilir. Sarayların çekiciliği kadar, sokak kalabalığının ve kör kuvvetin alkışlarına da kulak asmadan, halka rağmen, fakat halk için çalışmak… Zaten inkılapçılık da bu demek değil mi?

Türkiye bir inkılap içindedir. Atatürk’ün başlattığı inkılap durmadı, devam ediyor. Türk inkılabı durmadı, genişliyor ve derinleşiyor. Ve henüz son sözünü söylemiş değildir. Türk inkılabı ne bir reform, ne de idari bir değişikliktir. O, tam, orijinal ve etkisi itibariyle dünya ölçüsünde önemli ve mazlum milletlere örnek olacak bütün şartlara haizdir. Türk inkılabı bir milli kurtuluş hareketidir ki bu hareket, yalnız Türkiye’nin değil, aynı zamanda çağımızın da en büyük çatışmasının eseri ve bir çözüm çaresidir. Bu çatışma, emperyalizm ile karşıtının, çağdaşlık ile gericiliğin arasındaki tezattır. Bu hesaplaşma, tezat şimdi de devam etmektedir. Tarih, bu tezatın çözülüşünde liderlik rolünü Türkiye’ye vermiş bulunuyor. Bu bizim tarihi misyonumuzdur. Bunu benimsemek ve başarmak zorundayız. Türkiye’nin şanssızlığı yüzüncü yılına ve 21. yüzyıla devleti elinde tutan dar görüşlü bir kliğin yönetiminde girmiş olmasıdır. Şüphesiz ki Türkiye yüz yıl önceki Türkiye değil, fakat olması gereken yerde de değil. Kirli bir siyaset uğruna heba edilmiş çok şey var. Bugün kaçırdığımız fırsatlar maalesef ileride her adımda karşımıza çıkacaktır. Ne mutlu Mustafa Kemal’in askerlerine! Ne mutlu Türk’üm diyene!

“Sen benim,

Esaretim ve Hürriyetimsin,

Çıplak bir yaz güneşi altında yanan tenimsin,

Sen, Memleketimsin…

Ela gözlerinde yeşil hareler,

Büyük, mağrur ve Muzaffer,

Ulaşılmadıkça ulaşılmaz olan,

Hasretimsin…”

Nazım Hikmet

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Emek Kutsal, Dayanışma ise Haktır: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü - 28 Nisan 2025
  • Ermeni Soykırımı Yalanları ve Gerçekler - 24 Nisan 2025
  • 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Açılması ve Türkiye'de Milli Egemenlik İlkesinin Gerçekleştirilmesi - 21 Nisan 2025
  • Terör, Terörizm ve Psikolojik Harekât Polis Teşkilatımızın Kuruluşunun 180. Yılı Kutlu olsun. - 09 Nisan 2025
  • Oltadaki Balık Türkiye: Türk-Amerikan İlişkileri - 02 Nisan 2025
  • NEVRUZ: DOĞANIN TÜRKÜSÜ - 20 Mart 2025
  • ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! - 18 Mart 2025
  • Aydın ve Öncü Bir Hekim Besim Ömer (Akalın) Paşa - 14 Mart 2025
  • KORKMA! MİLLİ MARŞ OLGUSUNUN ORTAYA ÇIKIŞI VE İSTİKLAL MARŞI - 11 Mart 2025
  • Millî Mücadele'de Türk Kadını: Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti - 08 Mart 2025
  • Laiklik Özgürlüktür! Türkiye'yi Laikleştiren Yasalar: 3 Mart 1924 Tarihli Yasaların Kabulünün 101. Yılı - 03 Mart 2025
  • 14 Şubat Sevgililer Günü - 14 Şubat 2025
  • Şehitler - 13 Ocak 2025
  • Yeni Yıl - 01 Ocak 2025
  • Benazir Butto: Doğu'nun Cesur Kızı - 27 Aralık 2024
  • Büyük Suriye'den Küçük Suriye'ye - 10 Aralık 2024
  • "BİZ ONU ATA ŞARK DİYE ANARIZ!" - 02 Aralık 2024
  • Coğrafya Mahkûmu Anadolu Kadınları - 25 Kasım 2024
  • BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK - 20 Kasım 2024
    Köşe Yazarları
    Televizyonun Kadınları ve Gerçek Hayatın Sessiz Çığlığı
    Neslihan ÇELİK ALKOÇLAR
    Televizyonun Kadınları ve Gerçek Hayatın Sessiz Çığlığı
    Prof.Dr. Ebru YALÇIN
    Prof.Dr. Ebru YALÇIN
    Kediler Hakkındaki Efsaneler Doğru Mudur?
    Ülfet Çetin ÖZTÜRK
    Ülfet Çetin ÖZTÜRK
    Yeni Bir Sayfa, Ortak Bir Söz
    Doktorant Özlem BAYKAL
    Doktorant Özlem BAYKAL
    Yanlış Evliliklerin Gölgesinde Kalan Kadınlar
    AV. AYDAN AYHAN
    AV. AYDAN AYHAN
    Çocuk Hakları Masal Değildir ... 
    Finansın Dijital Devrimi: Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ile Gelecek Şimdi Başlıyor
    Dr. Gül Çiçek Zengin Bintaş
    Finansın Dijital Devrimi: Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ile Gelecek Şimdi Başlıyor
    Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
    Prof.Dr. Behçet Kemal YEŞİLBURSA
    Emek Kutsal, Dayanışma ise Haktır: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
    Prof.Dr. Betül BATIR
    Prof.Dr. Betül BATIR
    UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde "İFTAR"
    Doktorant Gizem ŞERİFOĞULLARI
    Doktorant Gizem ŞERİFOĞULLARI
    ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE: GELECEĞİ AYDINLATMA OLANAĞI
    Elif Doğrul
    Elif Doğrul
    Bağlamı Anlamak: Tasarımda Kullanıcı Deneyimi
    14 OCAK DÜNYA MANTIK GÜNÜ
    Gürkan KAYA
    14 OCAK DÜNYA MANTIK GÜNÜ
    Siyasetin Balıbey atışması
    Muharrem KARABULUT
    Siyasetin Balıbey atışması
    Soykırıma Ses Çıkar
    Nurefşan OKUMUŞ
    Soykırıma Ses Çıkar
    Metabolizmayı Hızlandıran Besinler
    Beslenme ve Diyet Uzmanı Sudenur Taycı
    Metabolizmayı Hızlandıran Besinler
    KANSER OLMA FOBİSİ:KANSERDEN DAHA YAYGIN
    Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül
    KANSER OLMA FOBİSİ:KANSERDEN DAHA YAYGIN
    Çocuğuma Oyuncak Silah Satın Almalı Mıyım?
    Sezen Tunca Mutlu
    Çocuğuma Oyuncak Silah Satın Almalı Mıyım?
    8 MART' TA KADIN SAĞLIĞI
    Op. Dr. Elif ÖYE
    8 MART' TA KADIN SAĞLIĞI
    Kül Adam
    Oğuz Han AYAZ
    Kül Adam
    KİŞİLER ARASI İLETİŞİM
    Dr. İbrahim Öztahtalı
    KİŞİLER ARASI İLETİŞİM
    SOR?
    Duygu Özer
    SOR?
    Lavanta kokulu babam...
    Dilek İLHAN
    Lavanta kokulu babam...
    Başkasının Gözüyle Görmeyi Öğrenelim
    Mualla YILDIZ
    Başkasının Gözüyle Görmeyi Öğrenelim
    Dik Durmanın Bedeli 5
    Op. Dr. Esin KAYAOĞLU ÜSTÜNOVA
    Dik Durmanın Bedeli 5
    Çok Okunan Haberler
    Tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya platformu X hesabına erişim engeli getirildi
    Tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya platformu X hesabına...
    Bursa Osmangazi'de Başkan Aydın'dan kentsel dönüşüm müjdesi
    Bursa Osmangazi'de Başkan Aydın'dan kentsel dönüşüm müjdesi
    Bolu Kartalkaya otel yangını komisyonda... Başkan Özcan'dan 'denetim yetkimiz yok' savunması
    Bolu Kartalkaya otel yangını komisyonda... Başkan Özcan'dan 'denetim...
    Ana Sayfa
    SPOR
    POLİTİKA
    SAĞLIK
    EKONOMİ
    KÜLTÜR SANAT
    DÜNYA
    BURSA
    TÜRKİYE
    Yaşam
    Siyaset
    Magazin
    Gündem
    NEWS
    Köşe Yazarları
    Foto Galeri
    Video Galeri
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Gazete Arşivi
    Anketler
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    • DÜNYA
    • EKONOMİ
    • Magazin
    • NEWS
    • POLİTİKA
    • Siyaset
    • SPOR
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Üye Paneli
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Gazete Arşivi
    • Anketler
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri

    • Rss
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

    Yazılım: Tumeva Bilişim

    aohbetislami chatomeglatürk sohbetdini chatPenis Büyütme AmeliyatıMeme Büyütme AnkaraBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankara