“Deliliği mutluluk için verdim ben.
Bebeklikte akıl başta değildir, çocukluk desen en deli günlerimiz.
Mutluluk vardır bu dönemlerde, boşuna değildir gençliğe ‘deli kanlı’ denilmiştir.
Yaşlılıkta vücudun çöküşüne katlanacak delilik olmasa kim direnebilirdi ölümün adım adım gelişine?
Ben deliliği verdim ki mutluluk onun içinde.
Ne zaman ki us girer devreye o zaman başlar mutsuzluklar..” Erasmus
Bebeklik çağında akıl niçin başta değildir?. Akıl başta olsaydı bebeklik çağı nasıl olurdu?.
Delikanlı çağında akıl ile delilikten hangisi üstün gelir?. Delikanlı çağındaki mutluluğun sırrı nedir?.
Yaşlılık çağında yaşlanmayı kabul edecek delilik aklın yerini mi almaktadır?.
Gerçekten mutluluğun sırrı nedir?.
Akıl devreye girdiğinde gerçekten mutsuzluk mu başlamaktadır?.
İnsanı aklı mı mutlu eder, yoksa deliliği mi?.
Mutluluk aklı başında olmakla mı yoksa olmamakla mı mümkündür?.
Mutluluk akılda mıdır yoksa delilikte midir?.
Erasmus’a göre:
“İlk mutluluğunuz şu güzelim dünyaya gelmektir.
Çocukluk akıldan yoksun olduğundan, eğlendirir, haz verir.
Delilik olmasaydı, gençliğin ne tadı olurdu?
Nitekim gençliğin adına ‘delikanlılık’ demiyor muyuz?
Yeryüzünde benden gelmeyen ne sevinç ne haz ne de mutluluk vardır.
Tanrı insanlara akıldan çok tutku verirken, ne yaptığını hepimizden iyi biliyordu.
En büyük mutluluk insanın kendinden hoşnut olması, elindekilerle yetinmesidir.
Hele insanın kendinden hoşnut olması kadar güzel ve hoş, oysa delice ne vardır?
Yaşamak akla uygun olarak mı değerlendirilmelidir, yoksa deliliğe uygun olarak mı?. İnsan mutluluğu için canının istediği her şeyi yapabilir mi ve/veya yapmalı mıdır?. Toplumsal bakış açısına uymayan, topluma aykırı durum ve davranışlar yerine getirildiğinde bu duruma toplumun bakış açısı mı yoksa insanının toplumun bakış açısına rağmen tek başına da olsa mutluluğu için inandığı her şeyi yapabilme cesareti gösterebilme kudreti mi karar vermelidir?.
İnsanlar mutluluğu için toplumu karşısına alabilir mi ve/veya alma cesareti gösterebilir mi?. İnsan için hayatta önemli olan kendi bakış açısı mıdır yoksa kendi bakış açısına toplumun ne şekilde ve nasıl baktığı ve/veya bakacağı mıdır?.
Akıl mı insanı özgürleştirir yoksa delilik mi?. Aklını kullanan insanlar mı özgürdür yoksa deli olan insanlar mı bu hayatta?. Özgürlük akılla mı mümkündür, yoksa delilikle mi?.
Devamı haftaya
“Kalın felsefeyle…”