Liselere geçiş ve üniversite sınavlarını geride bıraktık. Salgının gölgesinde heyecan dolu bir maratona girdi gençlerimiz. Bu kadar stres içerisindeyken ve gelecek kaygısı yaşıyorken, öğrencilerin bu sınavlarda kapasitelerini göstermelerinin çok zor olduğu düşünüyorum. Bu nedenle eğitim ve sınav sisteminde köklü bir değişiklik yapılması gerektiğine inanıyorum.
Çocukken hepimiz yaratıcıydık. Geçmiş nesiller şimdiki nesile göre daha yaratıcı ve mutluydu. Teknolojiye bağımlılık arttıkça sosyallikten uzak, bireysel davranan, yaratıcılığı olmayan ve hatta düşünemeyen bir nesil yetişiyor. Halbuki 4. sanayi devriminin, sanal gerçeklik uygulamalarının, hologram teknolojilerinin, otonom araçların vb. konuların konuşulduğu günümüzde yaratıcı düşünebilmek, teknoloji ile birlikte büyük önem kazanıyor.
Eğitim sistemi yaratıcılığı öldürüyor
Peki ne oldu da gençlerimizin yaratıcılıkları giderek azalıyor? Aslında bunun cevabını hepimiz biliyoruz “eğitim sistemi”. Burada Einstein’ın yıllar önce eğitim sistemi hakkında söylediği cümleleri hatırlatmak istiyorum.
“Ne ben okula göreydim ne de okul bana göre. Sıkıyordu beni. Öğretmenler komutan gibi davranıyordu. Ben öğrenmek istediğimi öğrenmek istiyordum, onlarsa öğrenmemi istedikleri şeyleri öğretiyordu. En nefret ettiğim şey rekabetçi ortamdı. Onlara göre işe yaramızın tekiydim ve birçok kez okulu bırakmamı söylediler. Bilgiye olan açlığımın öğretmenler tarafından baltalandığını hissettim. Onların tek ölçütü sınav notlarıydı. Bir öğretmen böyle bir sistemde öğrencilerini nasıl anlayabilirdi ki?”
Albert Einstein’ın o yıllarda ifade ettiği konuyu bugün bizim öğrencilerimiz yaşıyor. Bu nedenle öğrenciler için yarıştan ve rekabetten uzak, işbirlikçi olabilecekleri, yeteneklerinin keşfedilebileceği ve buna göre yönlendirileceği, daha mutlu ve yaratıcı olabilecekleri bir sistemin kurgulanması gerekiyor. Gelecek gençlerin eseri olacağına göre gençlerimizin sadece teknoloji ve bilgi odaklı değil, farklı düşünebilecekleri, yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri ve sanatla iç içe olabilecekleri bir ortamda eğitilmesi gerekmektedir. Sanatla teknolojiyi birleştiren, farklı kavramların bileşimlerinden ürünler çıkarabilen, kendi inovasyon yöntemlerini geliştiren gençler sayesinde ülkemiz gelişecek, gelişmiş ülke seviyesine gelebilecektir. Tabi bunun için de öncelikle öğrencileri yetiştiren eğitmenlerimize yaratıcı düşünce tekniklerinin öğretilmesi gerekiyor.
Gençlerin yaratıcılıkları nasıl arttırılabilir?
Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk bu konuda çok doğru bir noktaya değinmişti. Eğitim sisteminde tasarım odaklı düşünme metodolojisinin uygulanması gerektiğini belirtmişti. Peki nedir bu metodoloji?
Tasarım odaklı düşünme, gençlerin yaratıcılıklarını artırmada, potansiyellerini ortaya çıkarmada, farklı bakış açıları geliştirmelerinde ve problem çözmede kullanılan önemli bir yöntemdir. Tasarım odaklı düşünmede gençler ezber yerine düşünerek ve uygulayarak öğreniyor. Metodolojide kullanılabilecek 100’den fazla inovasyon yöntemi bulunuyor. Öğrencilerle yapılan çalışmalarda konuya bağlı olarak 10 civarında inovasyon yöntemi kullanılabiliyor. Bu yöntemler gençlerin ilgisini çekebilecek ve onların eğitim hayatlarına katkı sağlayacak yöntemlerden seçiliyor. Çünkü yeni gençlik sonuç değil süreç odaklı. Bu nedenle süreçte sıkılmalarını engelleyecek yöntemlerle çalışmalar yapılıyor.
Tasarım odaklı düşünmenin gençlere faydası nedir?
Bu metodolojinin gençlere aşağıdaki faydaları sağladığı gözlemlenmiştir:
Hayal güçlerini geliştirir.
3 boyutlu düşünme yeteneğini artırır.
Problemlere farklı bakış açısı ile bakmalarını sağlar.
El becerilerini arttırır.
Odaklanma süresini arttırır.
Ekip çalışmasına uyumu artırır.
İnovasyon kavramı ile tanıştırır.
Yeni fikirler geliştirmelerini sağlar.
Başarma duygusunu harekete geçirir.
Özgüveni arttırır.
Bu yöntemin öğrencileri mutlu eden bir eğitim sistemi ve okul ortamı yaratılmasına katkı sağlayacağından gerek eğitim müfredatında gerekse öğretmenlerin ve öğrencilerin çalışma ortamlarının tasarlanmasında kullanılmasının faydalı olacağını belirtmek istiyorum.
Sayın hoc***, 1_branşına hakim olmayan 2_kitap okuma alışkanlığı olmayan 3_öğrencileri sorun olarak gören 4_ders zili çalınca geç ka*** teneffüs zilinde öğrenciden önce sınıftan çıkan 5_ders boyunca gözü saatinde o*** 6_gençlerle iletişim kur***ayan 7_dijital teknolojiden habersiz 8_öğretmenlerin ülke geleceğindeki rolünü bilmeyen 9_bir öğrencinin hayatına ne katarım diye düşünmeyen ......... Öğretmen görüntüsündeki insanlarla hiç bir şey olmaz.. Olmaz.