Günümüzde hayatı idame ettirebilmek için hem anne hem de babanın çalışması zorunlu hale geldi. Eskiden sadece baba çalışır, anne de ev işi yapar ve çocuk büyütürdü. Şimdi ise kadınların sorumluluğu daha da arttı. Tüm gün iş yerinde çalışır sonra da evde ev işiyle devam eder. Eş yardım ediyorsa ne mutlu. Ama kaç kadının eşi yardım ediyor ki? Hal böyleyken bir de koronavirüs belası çıktı karşımıza. Çocuklar okula gidemiyor ve dolayısıyla küçük çocuklara bakacak ve evde destek olacak birilerinin olması gerekiyor. Dedeler, anneanne, babaanne bakabiliyorsa bu bulunmaz nimet. Ama ya yoklarsa?
Koronavirüs nitelikli kadın işsiz sayısını artıracak
Tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik hayata katılım hedefine yönelik önemli iyileştirmeler yapılmaya çalışılmaktadır. 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınların eğitim görmeleri ve meslek sahibi olmaları, ekonomik ve toplumsal yaşama etkin şekilde katılımları ilerleme hedeflerinin önemli bir parçası olarak görülmüştür. Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeki Atatürk Devrimi, Türk kadınını toplumda çağdaş, eğitimli, meslek sahibi, özgür bir birey niteliğine kavuşturma yolunda çok büyük kazanımlar sağlamıştır. Ülkemiz, kadın erkek eşitliğinin sağlanması bakımından uluslararası sözleşmelerin de tarafıdır. Birleşmiş Milletler’in Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW, 1985) başta olmak üzere, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı (1995), Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (1995), Uluslararası Çalışma Teşkilatı Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri (2000), Avrupa Sosyal Şartı (1989) gibi birçok uluslararası anlaşma, sözleşme ve taahhütleri imzalayarak kabul etmiştir. Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda kadınların istihdamına ve girişimciliğine yönelik önemli çalışmalar yapılmıştır. Oluşturulan politikalarla, çıkarılan yasalarla ve alınan önlemlerle kadınların daha aktif çalışmaları için zemin hazırlanmak için uğraşılmaktadır. Avrupa Birliğine üyelik sürecinin de bir gereği olarak, TBMM’de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun kurulması gibi, toplumsal yaşamın her alanında kadın erkek eşitliğini sağlamaya ve güçlendirmeye yönelik önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Ayrıca ülkemizin kalkınması için kadın işgücüne ve girişimciliğine büyük bir gereksinim olduğu ortadadır. Bugün kabul gördüğü gibi, eğitim düzeyi ve toplumsal bakış açısı da kadınların ekonomik yaşama katılımını etkileyen çok önemli iki faktördür. Çalışma hayatına katılım oranının, eğitim düzeyi ile orantılı olarak arttığı yadsınamaz bir gerçektir. Eğitim düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde kadınların çalışma hayatına girmesi kolaylaşır, iş tatmini artar ve süreklilik kazanır. TÜİK verileri de bu tezi doğrulamaktadır. Eğitim seviyesi yükseldikçe kadınların istihdam oranı artmaktadır. Ancak şansızlık mı diyelim, hayatın gereklilikleri mi diyelim, kadınların istihdamında da girişimciliğinde de hep sorunla karşılaşılmaktadır. Koronavirüs de bu şansızlıklardan biri oldu. Anneler olarak çocuğumuza baktırmak için yardımcı tutsak, kendi kazandığımız ücretin büyük kısmı, belki de tamamı yardımcıya gidecek. Tabi güvenilir birini bulabilmenin zorluğu da tüm annelerin malumu. Bir de çocuk özel okula gidiyorsa o ücret de cabası. Dolasıyla anneler mecburen işlerini bırakmak zorunda kalacak gibi görünüyor.
Çalışan annelere okul ödeneği olmalı
Çalışan annelerin işlerini bırakmak zorunda olmaması için kısa çalışma ödeneği gibi okul, bakıcı ödeneği çıkarılmalı. Okulların kapalı olduğu süre boyunca kadınlarımız desteklenmeli. Girişimci olma düşünceleri olanlar da bu süreçte yalnız bırakılmamalı ve cesaretlendirilmeli. Ayrıca tüm çocuklar ve ebeveynler için psikolojik olarak rahatlatacak çalışmalar yapılmalıdır.