GEBELİK SERÜVENİ
Herkese merhaba. Öncelikle yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, huzur ve sevgi dolu günler getirmesini temenni ederim. 2020’de maalesef artık hepimiz sağlığımızın ne kadar kıymetli olduğunu anladık, anlamamakta direnenlere de anlatmaya çalıştık. Pandemi süreci bizleri yordu ama inanın herkes kendisiyle ve hayat ile alakalı çok önemli dersler çıkardı. İnşallah daha fazla kayıplar vermeden devam eden bu süreci atlatırız. Bu salgında etkilenen çoğunluk yaşlılarımız ve kronik rahatsızlığı olanlar olsa da psikolojik olarak herhalde en çok etkilenen gebelerimiz oldu. Bu yüzden gebelerimize daha çok destek olma zamanı olduğu için hem baba adayları hem de anne adayları için bugün sizlere gebelik serüveni anlatmayı seçtim,hipnoz yazımın son bölümüne ara verdim. Gebelerimiz ve hamile kalmayı düşünen anne adaylarımız için umarım faydalı bir yazı olur. Buradan ara verdiğim İnstagram canlı yayınlarına tekrar başlayacağımın haberini de vermiş olayım.3 Şubat Çarşamba akşamı saat 21.00’ de sevgili doğum koçu, ebe Hatice Pamukel ile birlikte gebelik, doğuma hazırlık ve gebe okulu hakkında canlı yayın yapacağız, hepinizi bekleriz.
(insta hesabı : dr.elifoye ve dogumdestekcisihaticeebe)
Evetttt, uzun bir girişten sonra artık başlayalım.
Gebelikle beraber biz kadınlar yepyeni bir döneme gireriz. Hem heyecanlanırız hem de bir sürü karmaşık duygular taşırız. Mutluluğun, sevincin yanında bazen korku, endişe, kaygı gibi olumsuz duygulara da kapılırız. Sakın korkmayın bunları yaşamanız çok normal. Bizler tüm bu değişimlere uyum sağlayabilecek kadar güçlüyüz. Çünkü gebelik bir hastalık değil tamamen doğal, fizyolojik bir süreçtir. Bu süreci ne kadar doğru bilirsek o kadar doğru yönetir ve bir o kadar da güzel ve sağlıklı bir doğum yaparız. Sadece anne adayları değil baba adayları da gebeliği iyi bilmeli ve eşlerini doğru desteklemelidirler.
Kadın bedeni hamile kalmaya, bebeğini rahimde büyütmeye ve onu doğurmaya uygun olarak yaratılmıştır. Normal bir gebeliğin süresi tüm dünyada 40 hafta olarak kabul edilir. Ortalama 280 gündür. Normal ve problemsiz doğum 37-40 haftalar arasında beklenir. Biz doktorlar 41. hafta ya kadar ağrıların ve doğumun kendiliğinden başlamasını bekleriz. Eğer başlamazsa müdahele ederiz. Geçirilmemesi gereken süreyi ise 42 hafta olarak kabul ederiz.
Sizlerin de takdir edeceği gibi gebelik takibi uzun ve hassas bir süreçtir.
GEBELİK TAKİBİ
Gebelik takibinde izlenecek yol şöyledir:
İlk değerlendirmede gebenin kaydı açılıp anemnezi alınır. Öz geçmişinde, soy geçmişinde hastalık, operasyon , allerji, genetik hastalık, alkol-sigara kullanımı,eşiyle akrabalık ilişkisi olup olmadığı ve son adet tarihi sorgulanıp not edilir. Tansiyon boy ve kilosu ölçülür.
Ultrasonda gebelik kesesi, varsa kalp atışı değerlendirilir. Eğer kalp atışı başlamamışsa on-onbeş gün sonra tekrar bakılır.
İlk trimester(9 aylık gebelik süresinin 3 aylık periyotları) tahlilleri için kan ve idrar tahlili yapılır. Bu tahliller de Kan sayımı, kan grubu, Tsh, biokimya,Torchve Hepatit testleri, pıhtılaşma faktörleri değerlendirilir.
Herşey yolundaysa 11-14.haftalar arası ikili test yapılır.
16-20. haftalar arası üçlü test yapılır.
18-22 haftalar arasında 2.düzey ultrason taraması ile bebekte yapısal sakatlıkların olup olmadığı değerlendirilir.
20 ve 24.hafta tetanoz aşısı yapılır.
24-28.haftalar arası şeker yükleme testi ile gebelikte şeker hastalığı taranır.
28-32. haftalar arası tekrar ultrason değerlendirmesi yapılır
35 veya 36. Haftada hem ultrason bakılır ve hem de NST çekilmesine başlanır.
Daha sonraki kontroller 7-10 gün aralıklarla 40. haftaya kadar yapılır.
Bu uygulamalar rutin uygulamalar olup, gebe takiplerinde aralıkların ve yapılacak işlemlerin belirlenmesi her gebeye özel olabilmektedir.
Unutulmamalıdır ki her gebe ayrıdır ve ayrı değerlendirilmelidir.
Anne adayının bu süreçte en çok dikkat etmesi gereken şey ise bebek hareketleridir.
BEBEK HAREKETLERİ
Bebek hareketlerinin hissedilmesi 16-20 hafta arasında herhangi bir dönemde mümkündür.
Bebek hareketlerinin 20.haftaya kadar hissedilmemesi anormal değildir.
Bu gebelik haftalarından daha erken hissedildiğinde bu durum psikolojiktir, bağırsak hareketleri, gaz sancıları, damar atışları bebek hareketiymiş gibi zannedilebilinir.
Bebek hareketlerinin fazla olması durumunda korkulmasına gerek yoktur.
Bebek hareketlerinin azalması veya kaybolması istenmeyen durumlardır.
Bebek hareketlerini en iyi,çikolata ve meyve suyu gibi tatlı bir şeyler yedikten sonra,
Tok karna,sessiz bir ortamda,Sol yana yatmış , dinlenme esnasında elinizi karnınıza koyarak hissedebilirsiniz,
Bir gün içerisinde farklı zamanlarda en az 10 kez hareket hissedilmiş ise kabaca yeterli olduğu düşünülür. Bebek hareketlerinde azalma veya hiç hissetmeme durumlarında gebe acil olarak hastaneye başvurmalıdır.
Şimdi de gebelikte ne gibi fizyolojik değişiklikler, ne gibi semptomlar, yakınmalar oluyor onlara bakalım:
Gebelikte göğüslerde hormonların etkisiyle gerilme, büyüme ve hassasiyet ilk bulgulardan ve şikayetlerden biridir. Ve gene çok görülen bulantı ve kusma anne adaylarının sıkça karşılaştığı bir durumdur. Bu durum genellikle ilk 12 hafta boyunca görülür ve ardından giderek azalarak kaybolur. Şiddeti kişiden kişiye değişir. Gebenin baharatlı, yağlı, kızarmış yiyeceklerden kaçınması ve gün içerisinde az ve sık sık yiyiyerek bu bulantılardan kurtulması mümkündür.
İlk üç aylık dönemde uyuma isteği ve yorgunluk hissi çok rastlanan bir yakınmadır. Özellikle çalışan anne adayları daha belirgin yaşarlar. Hamileliğin son dönemlerinde ise tam tersi uyuma güçlüğü yakınması olabilir. Bunlar tamamen normal süreçlerdir.Bu durumdan kurtulmak için ılık bir duş, ılık bir bardak içecek veya kitap okumak faydalı olacaktır. Çay,kahve ,kola gibi içeceklerden özellikle kaçınılmalıdır.
Gebelik ilerledikçe ;büyüyen rahimin etkisiyle mesane (idrar torbası) ye bası sonucu mesane kapasitesi azalır. Daha az miktarlardaki idrar ile mesane dolar ve bu da sık ve az miktarda idrar yapmaya neden nolur. Bu durum daha çok ilk 3 ay ve son 3 aylık dönemde kendini gösterir.
Gebelikte diğer en belirgin değişimlerden biri ise iştah artışıdır. Bazı anne adaylarında bu artış çok fazla ve belli bir grup besine karşı oluşur ki buna halk arasında aşerme denir. Normal zamanından farklı tatlı,tuzlu veya mevsimi olmayan yiyecekler arzulayabilirler. Kimi zamanda sevilen bir besine tiksinti gelişebilir.Tükrük bezlerindeki salgı artışı sonucu anne adaylarında aşırı tükrüksalgısı gelişebilir bu da gebe de bulantı hissini arttırır.
Anne adaylarının en belirgin değişimi gebelik boyunca alınan kilolardır. Normal bir gebelik sürecinde 9-12 kg kilo artışı bekleriz. Ama daha fazla kilo alımı siz ve bebeğiniz için sakıncalı olabilir.Birden fazla kilo alan gebelerde tansiyon yükselmesi, gebelik diabeti gibi rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir.Bu yüzden sağlıklı bir anne adayı dengeli beslenmelidir.Beslenmesinde protein,şeker ve yağ oranı dengeli olmalıdır.
Hamilelerin yaklaşık yarısında mide-bağırsak sistemindeki fizyolojik değişikler,artan gebelik hormonu etkisine bağlı olarak mide yanması görülür. Bu yakınmalar sık sık ve az porsiyonlar halinde ve az yağlı yemek tüketmekle azaltılır. Aynı zamanda yemek yavaş yenmeli ve iyi çiğnenmelidir.Yemekyedikten sonra en az iki saat geçmeden yatılmamalıdır. Yatış pozisyonunda baş 15-30 cm yüksekte olmalı ve yan tarafta (özellikle sol) yatış tercih edilmelidir.
Gebelikte sık görülen bir diğer yakınma kabızlıktır. Bunun içinde bol miktarda sıvı tüketilmesi (günde 2,5-3 litre),meyve,sebze ,baklagil,salata gibi lifli-posalı besinler yenmesi çözüm odaklı olacaktır.
Hamilelerde diş eti değişiklikleri de görülebilir.
Gebelikte kalbe binen yük yaklaşık %50 oranında arttığı için kalp atış sayısında bir miktar yükselme olur ve bunu gebe çarpıntı olarak hisseder. Gebeliğin ilk ve ikinci üç ayında oluşan hafif bir tansiyon düşüklüğü de fizyolojik bir durumdur.
Hamilelikte artan karın içi basınç nedeniyle kanın kalbe geri dönüşünde güçlük oluşabilir, buda özellikle bacaklarda bazen de vulva-vagina bölgelerinde varis denilen damar genişlemelerine neden olabilir.Genellikle geç dönemlerde daha sık görülür.Bu varislerden kaçınmak için uzun süre ayakta kalmamalı, tempolu yürüyüşler yapmalı ,yatarken bacakları yükselterek yatılmalıdır.
Kramplar ise özellikle ikinci ve üçüncü aylık periyotlarda daha sık karşımız çıkar.Bunun için süt ve süt ürünlerinin düzenli tüketilmesi ,düzenli gebelik egzersizlerinin yapılması faydalı olacaktır.
Gebelik ilerledikçe bel ve sırt bölgesinde yoğun ağrı hissi olabilir.Oldukça sık görülen bir yakınmadır.Omurga çevresindeki kasların artan ağırlığı kaldırabilmesi ve düzgün postürü sağlayabilmesi için uzun süreli kasılı kalmaları bu ağrıların başlıca sebebidir.Bundan kurtulmanın yolu da dik duruş pozisyonunuzu sağlamak,ortopedik yüksek topuklu olmayan ayakkabı giymek,otururken bel arkasına yastık koymak,yatağınızın ortopedik olmasına özen göstermek,dinlenmek gerekir.
Anne adaylarında çeşitli düzeylerde cilt değişiklikleri gözlemlenebilir, “ben”lerin boyutları artabilir. Karın cildinde gerginliğe bağlı çatlaklar da sıkça görülür.Çatlak oluşumu herkeste farklı boyutta olur .Bunun için uygun kremler sürülmeli,bol sıvı alınmalıdır.
Hamilelikte ikinci üç aydan itibaren el ve parmaklarda uyuşma,karıncalanmagörülebilir.Bu durum özellikle sabahları şiddetlidir ve gün içinde giderek azalır..
Gebelikte vaginal akıntıda atış olur ama bu akıntı renksiz ve kokusuzdur.
Vücutta sıvı miktarındaki atış ve alınan kilolar nedeniyle ayaklarda,ellerde,parmaklarda bir miktar ödem görülebilir ama sadece bir miktar.Ödemin fazlası da zararlıdır.Bu gebelik zehirlenmesinin bir bulgusu olabilir tehlikelidir.
Baba adaylarının eşlerine en çok destek sağlamaları gereken yakınmalar ise duygusal değişimlerdir yani çabuk hüzünlenme,yersiz alınganlıklar,çabuksinirlenme, her olaya aşırı hassasiyet gösterme gibi duygu durum değişiklerinde eşlerine yardımcı olmalıdırlar.
Gebelik serüveni sizinde anladığınız gibi bayağı uzun bir süreç olduğu için yaz yaz bitmiyor.Bu günlük yazıma son veriyorum,bir sonraki yazımda gebelik serüvenine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Hepinize sağlıklı,huzurlu,mutlu yarınlar dilerim .Sevgiyle hoşçakalın….
Kaleminize sağlık hoc***, gerçekten çok faydalı bilgiler