Seçim amacından saptı mı?
Seçim sürecinde yine dönülmez akşamın ufkuna geldik.
Nereye gitsek, kime merhaba desek ilk soru kim kazanır? Seçim öylesine her yere girdi ki, evlerde soframıza sohbette kahvemize, iş yerinde masamıza kadar geldi.
Korkarım çocuklar bile okulda artık bu yüzden kavga ediyor olabilir. O derece…
Peki bu doğru mu?
Demokrasinin gereği olan, vatandaşa daha iyi hizmet verilebilmesi için yapılan seçimler neden bu kadar gündem, neden bu hayat memat meselemiz haline geliyor?
Neden seçim süreci boyunca neredeyse başka hiçbir şey düşünmüyor, konuşmuyoruz? Neden konuşmazsak kendimizi eksik sanıyor, neden sürekli kazanmasını istediğimize dair kendi ürettiğimiz ya da kulaktan duyduğumuz argümanlarla ahkâm kesmeye çalışıyoruz?
Neden?
Siyaset konuşmak bu ülkede statü sebebi mi?
Siyasetin içinde olmak çok mu değerli?
Siyaseten bir şey yapıyor olmak ya da yapıyor gibi görünmek elzem mi?
Siyasetle uzaktan yakından iştigal etmek kişiyi muteber mi kılıyor?
Hangisi?
Ya da asıl doğru olana gelelim, çok mu boş vaktimiz var?
Ağzı olanın konuştuğu ülkemizde, herkesin doktor, avukat, sanatçı, sporcu hatta öğretmen olduğunu varsayarsak, siyaset konusunda da önüne gelenin bilirkişi olması kaçınılmaz değil.
İronik ama tahsilini okumadığımız mesleği yapmak, üzerinde bilgi sahibi olmadığımız konuları biliyormuş gibi konuşmak, boş ama çok konuşmak hele hele seçim dönemlerinde daha mı ön plana çıkıyor?
Yurdum insanı iki satır okumak yerine, iki cümle etmeye kafayı takmışken, bilgi düzeyini facebook ile ölçüyorken, sosyal medyada gördüğü her resim ya da habere bodoslama dalıyorken, ne yapalım, hali pür melalimiz deyip sineye mi çekelim?
Sosyal medyanın bomba etkisiyle hayatımızın ortasına düşüp hepimizi esir almasından sonra, başka bir yaşama sebebimizin kalmamasına ve orada popüler olma adına yorum üstüne yorum yapmaya aramı verelim yani?
Katiyen olmaz…
Varlık sebebimiz budur zaten, hele seçim dönemlerinde önü arkası belli olmayan, kimin ne dediğine bakmadan hatta okumadan eleştirmek ya da beğenmek son dönemin en trend yaklaşımı değil de nedir?
Sosyal medyadayım öyleyse varım! felsefesi, seçim dönemlerinde siyaset konuşuyorum, biliyorum da konuşuyorum yani öyleyse bu işten anlıyorum! Demek değil mi?
Tüh.
Her şeyi yanlış anladığımız gibi bunu da anlayamadık. Olsun zarar yok. Yine anlatırız.
Siyaset tamam bir nevi halk bilimi (benim yorumum, üstüne bir dünya şey yazılmasın şimdi) de, halk ayağına top niyetine alsın, evirsin çevirsin, sağdan soldan sürsün, çalım atsın sonra bir orta yapıp kaleye atsın diye değil. Halk mutlu olsun, refah seviyesi artsın diye. Kaygısı, üzüntüsü, stresi artsın herkes barut fıçısına dönsün, yan bakanın güzünü oyarım şeklinde değil.
Bu seçimde belediye başkanları yarıştı, yarışmalıydı ya da.
Bu da bizim diğer felsefeler gibi birbirine karıştı.
Her yerde olmayı gerçek zannıyla itibarsızlaştırdığımızdan beri, hiçbir yerde ve hiç olmayı bilmiyor ve hazmedemiyoruz zira.
Hep bir kendini gösterme sevdası, bitmeyen bir ben de varım ayrıntısı.
Of of
Ne çok toplumsal güzelleme yapılabilir bir seçim döneminde daha.
Ama ona gelene kadar okunacak çok satır yazılacak anlamlı cümleler var sırada.
Ama siyaset yok
Onu sadece işi bu olanlar yapsın !