Şule'nin katillerine ceza yağdı!

Şule Çet davasında sanık Çağatay Aksu müebbet ve 12 yıl 6 ay, Berk Akand ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Şüpheli ölümüyle Türkiye gündemine oturan üniversitesi öğrencisi Şule Çet davasında karar çıktı. Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in ölümüne ilişkin davada, sanık Çağatay Aksu "kasten öldürme" suçundan müebbet, "nitelikli cinsel saldırı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından da toplam 12 yıl 6 ay hapse çarptırıldı. Aksu'nun işlediği suçlara yardım ettiğine hükmedilen sanık Berk Akand ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın karar duruşmasına tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, Şule Çet'in babası İsmail Çet ve tarafların avukatları ile müdahil Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı katıldı. Duruşmayı bazı milletvekilleri ile sanık yakınlarının da arasında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.

Son beyanı sorulan baba Çet, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.''CİNSEL SALDIRIDA BULUNMADIM''

Savunma yapan sanık Çağatay Aksu, olay sonrası bilgi sahibi sıfatıyla ifade verdiklerini, 45 gün sonra da Çet'e tecavüz edip, öldürmekle suçlanmaya başlandıklarını ifade etti.

Sosyal medyada ve basında aleyhlerinde propaganda yapıldığını ve ardından haklarında tutuklama kararı verildiğini savunan Aksu, maktule cinsel saldırıda bulunmadığını söyledi.''MÜMKÜN OLMAYAN ŞEYLER''

Aksu, halkın dava konusunda galeyana getirildiğini, sosyal medyada yalan haberlerle ortalığın kışkırtıldığını ve sonrasında tutuklandıklarını iddia ederek, "Mümkün olmayan şeylerle yargılanıyorum. Herkes neler olduğunu merak ediyor. Şule'ye dokunmuşluğum yok. Suç işleseydim 45 gün içinde ülkeyi terk ederdim." diye konuştu.Çet ile bir tartışma ya da boğuşma yaşamadıklarını, Çet'i aşağı atmadığını ve neden yargılandığını bilmediğini anlatan Aksu, şunları kaydetti:

"Takdir sizin. Dosyada aleyhime hiçbir şey yok. Gerekirse bir daha videolarımızı izlemenizi, Berk ile cezaevindeki mektuplarımızı okumanızı istiyorum. Namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum, bir tane yalan söylemedim. Şule'nin ölümüne ailesi kadar ben de üzüldüm. Bunun tedavisini gördüm. Beraatimi talep ediyorum."

Sanık Akand ise olayın gerçekleştiği odada dahi bulunmadığını, suçsuz olduğunu savundu ve beraatini istedi.

Sanık avukatları da savunmalarında mahkemenin kamuoyu baskısı altında olduğunu ileri sürdü.

Akand'ın avukatlarından İskender Fatih Balkış, "Müvekkilim, iki duble içki içmeye gittiği ve o gece tanıştığı bir kız nedeniyle 16 aydır içeride. Gelinen noktada kamuoyu baskısıyla ceza verilecekse, verilecek." diye konuştu.

Sanıkların son sözlerinin de alınmasının ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Karaseyfioğlu hükmü açıkladı.

Buna göre Çağatay Aksu "kasten öldürme" suçundan müebbet hapse çarptırıldı. Aksu, "nitelikli cinsel saldırı" suçundan 10 yıl, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 2 yıl 6 ay olmak üzere ayrıca toplam 12 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Sanık Berk Akand ise Aksu'nun eylemlerine yardım ettiği gerekçesiyle "kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay, "cinsel saldırı" suçundan 5 yıl, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Kararı oy çokluğuyla alan heyet, sanıkların tutukluluklarının devamına hükmetti.ŞULE ÇET'İN AVUKATINDAN AÇIKLAMA: MAHKEME İNDİRİM UYGULADIŞule Çet'in avukatı Umur Yıldırım, kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.Umur Yıldırım, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:''Kurulan hükümde Çağatay Aksu kasten öldürmeyi, bir suçu gizlediğinden dolayı müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Buna 62 indirimi uygulanarak müebbet hapis cezasına çevrildi. Yine cinsel saldırıdan 10 yıl ve hürriyetten alı koyma suçlarından da iki yıl altı ay ceza aldı. Berk Akan da bu suçlara yardım ettiği için..
Bu bir yıl süren adalet mücadelesiydi. Biz bu noktada sizlerle beraber, STK'larla, aklınıza gelebilecek çocuğu olan olmayan herkesle birlikte mücadele ettik ve gelinen noktada mahkeme artık son noktayı koydu. Bizim için buruk bir sevinç denir ama bir babanın acısı var, bu acıya bir nebze su serpti. Ama gelinen noktada bu kararı da istinafa taşıyacağız. Nitekim takdir indiriminin uygulanmaması gerektiğini düşünüyorduk ama mahkeme indirim uyguladı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası müebbete çevrildi.Bu dosyada kamuoyu baskısı maalesef hukuksuz bir süreci hukuki bir sürece itmek için yapıldı. Bugün bu dosyada müebbet hapis cezası alan insanlar iki üç ay aramızda gezdi. Ve maalesef ki üç defa serbest bırakıldı. Kamuoyu baskısı deniyor ama adaletin tecellisi için kamuoyu baskısı oldu. Sanıkları bu dosyayı kamuoyundan saklamak için defalarca gizlilik kararı istediler, kapalı duruşma talep ettiler. İstedikleri tek şey kamuoyundan bu dosyayı saklamaktı. Ama kamuoyu da mahkeme de sizler de herkes karşısında durdu.''ŞULE ÇET'İN BABASI: ACIMIZ BİTMEDİ AMA...Şule Çet'in babası İsmail Çet, dava sonrası avukatları ile birlikte Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. İsmail Çet, "Bugün altıncı kez gelmiş olduğumuz mahkeme kararıyla gereken cezaları aldılar. Acımız bitmedi. Bir kız evladının acısı bitmez ama bu cezayı aldıkları için içimize biraz su serpildi. Bu bakımdan devletimize, hükümetimize, siyasi partilere yanımızda oldukları için teşekkür ediyorum. Kadınlarımızın başından böyle olaylar geçmesin. Saygıyla, sevgiyle onların yanında olmamız lazım. Her gün bir cinayet haberi geliyor, üzülüyoruz. Bizlerin, kadınlarımıza bu eziyeti yapmamamız gerekiyor. Ben bir baba olarak kız evladımı kaybettim. Böyle bir durumla başka anneler, babalar yanmasın" diye konuştu.