Sessiz tehlike yumurtalık kanseri

Türkiye'de her yıl 2500, dünyada ise 240 bin kadına yumurtalık (over) kanseri tanısı konuyor. Tüm kadın kanserlerinin yüzde 4'ünü oluşturan bu kanser sessiz seyrettiği için hastaların büyük çoğunluğu geç tanıyla karşı karşıya kalıyor.

Avrupa Jinekolojik Onkoloji Derneği Farkındalık Grubu (ENGAGe) Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin başlangıç aşamasında sinsi seyretmesi nedeniyle bu kanserde geç teşhis problemi yaşandığını belirterek hastaların yüzde 60'ını ancak ileri evrede yakaladıklarını söylüyor.50 YAŞIN ÜZERİNDE RİSK ARTIYORDoğum yapmış olmak, uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak, emzirmek yumurtalık kanseri riskini azaltan koruyucu faktörler arasında sıralanıyor. Yumurtalık kanseri ortalama 59 yaşında pik yapıyor. Menopozun kendisi tek başına over kanseri riskini arttırmıyor. Özellikle ailesinde yumurtalık kanseri bulunanlarda ve 50 yaşın üstünde riskin arttığını belirten Doç. Dr. Gültekin, "Yumurtalık kanserine karşı en önemli görev kadınlarımıza ve hekimlerimize düşüyor. Alışılmadık her şikâyette hekime başvurmak gerekiyor. Hekimlerimizin de muayene sırasında yumurtalık kanseri riskini unutmamaları önemli" diyor.KALİTELİ AMELİYAT HAYAT KURTARIYORTedaviyle ilgili ise Gültekin özellikle karın içindeki tüm kanserin temizlendiği ve geriye gözle görülür bir tümörün kalmadığı cerrahilerin ön plana çıktığını anlatıyor: "Avrupa genelinde tedavi merkezlerini değerlendirerek akredite eden Avrupa Jinekolojik Onkoloji Derneği (ESGO) de yumurtalık kanserlerinde cerrahi kalitenin arttırılmasının yaşam süresine doğrudan etkili olduğunun altını çiziyor. Ülkemizden de bazı merkezler (Hacettepe, Başkent, İstanbul Tıp fakülteleri vb.) bu akreditasyonu aldı."BU BELİRTİLERE DİKKAT!Yumurtalık kanserinin erken tanısı için önerilebilecek tek şey kanserin erken bulguları konusunda bilgi sahibi olmak. İştahsızlık, hazımsızlık, şişkinlik, kilo kaybı eşlik eden belirtiler. İleri evrede karında büyüyen kitle, karnın şişmesi (su toplanması), solunum sıkıntısı ve diğer genel belirtiler olabiliyor. Bu şikâyetlerin, özellikle hazımsızlık gibi sindirim sistemi şikâyetlerinin uzun sürmesi halinde dikkatli olmak gerekiyor.