Neslihan Çelik Alkoçlar: "Cinsiyet ayrımcılığı insan hakkı ihlalidir"

Bursa'nın İlk ve Tek Kadın Gazetesi Pembe Pusula'nın Genel Yayın Yönetmeni Neslihan Çelik Alkoçlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, toplumsal yapının temelini oluşturan kadınların siyasetten ekonomiye, eğitimden sanata kadar her alanda cinsiyet ayrımcılığına maruz bırakılmasının ciddi bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı.

Çağdaş uygarlık düzeyi ve modern söylemlerin hayatımızı süslediği 21.yüzyılda kadınların, en önemli sorunun “şiddet” olduğunu ifade eden Neslihan Çelik Alkoçlar, çok sayıda toplumsal faktörün, toplum ve aile içerisinde kadına uygulanan şiddeti ortaya çıkardığına ve meşrulaştırdığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Gerek toplumsal hayatta gerekse de aile içerisinde ‘Kadına Yönelik Şiddet, her yaştan, her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyinden, bekar, boşanmış, her ülkeden kadın için acı bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz ve dünyada kadına yönelik şiddet konusunda hiç de iyi bir sınav verilememekte ve açıklanan rakamlar dehşet verici boyutlara ulaşmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, 2015 yılı içerisinde 303 kadın cinayete kurban gitmiş,120’inin üzerinde kadına tecavüz edilmiş, 190’ının üzerinde kadın fuhşa zorlanmış, 350’den fazla kadın yaralanmış ve 200’den fazla kadın da tacize uğramıştır. Kuşkusuz bu tablo, çağdaş uygarlık düzeyini hedefleyen ülkemizin için son derece düşündürücüdür. Dünyamızda da birçok alanda insan hakları ihlali yaşanırken, bu ihlallerin en yoğun mağduru ise kadınlar olmuştur. Dünyada her üç kadından biri yaşamlarının bir döneminde şiddete maruz kalmıştır.”



“Kadının güçlenmesi için eğitim şart”



Kadın sorunun ekonomik, siyasal, kültürel, sosyal olmak üzere bütün yönleriyle ele alınması gerektiğine işaret eden Pembe Pusula Gazete Genel Yayın Yönetmeni, kadınların hayatın her alanında eşit temsili için siyaset, kamu, iş dünyası ve STK’lara büyük sorumluluk düştüğünü belirtti ve şöyle konuştu:



“Siyasette kadınlarımızın temsiliyeti maalesef istenilen düzeye ulaşamamıştır. 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri ’nde 98 kadın milletvekilinin mecliste temsil yetkisine sahip olduğu ve sadece birkaç ay sonra yapılan 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri ‘nde bu sayısının 81’e gerilediği düşünüldüğünde bu alanda daha çok yol kat etmemiz gerektiği gerçeği gün gibi ortadır. Kadın, siyasal alanda olduğu kadar ekonomik ve eğitim alanında da var olma mücadele vermektedir. Bugün gelinen nokta itibariyle, Türkiye’de çalışan nüfusun sadece %25 kadarını kadınları teşkil etmektedir. Öte yandan sadece 97 bin kadın girişimcinin varlığı da toplam girişimcilerin % 8’ini oluşturmaktadır. Eğitim, kadınların toplumsal hayata aktif olarak katılmasında en temel belirleyici konumundadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye’de Kadının Durumu Raporu’na göre okuma yazma bilmeyen her 10 kişiden 8’inin kadın olduğu gerçeği iç acıtmaktadır. Ayrıca Türkiye genelinde 15-59 yaş kadınların yüzde 32’si okula devam etmesinin engellendiğini belirtiyor. Kırsal yerleşim yerinde yaşayan kadınlar açısından bu oran yüzde 39’a kadar yükseliyor. Bu nedenle, hem birey olarak kadının güçlenmesi hem de ekonomide daha üretken bir rol alması için kız çocuklarının ve her yaştan kadınların eğitimine yatırım artarak sürdürülmelidir. Kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadelede, devleti yöneten “Yasama”, “Yürütme”, “Yargı” gibi erklerin Sivil Toplum Kuruluşları ve toplumun geneliyle uyum içerisinde çalışması ve konuya ilişkin farkındalık yaratılması şarttır.”



Kadınlara yönelik ayrımcı, dışlayıcı ve şiddet içeren uygulamalar sona erdirilebildiğinde, geleceğe daha da güvenle bakabileceğine vurgu yapan Alkoçlar:



“Bir kadın gazetesinin genel yayın yönetmeni ve en önemlisi bir kadın olarak, ailenin ve toplumun temeli olan kadınlarımızın şiddete karşı mücadelede yalnız bırakılmaması ve gerek aile içerisinde gerekse de toplum içerisinde hak ettiği yere sahip olması gerektiği kanısındayım. Kuşkusuz kadının daha fazla değer bulduğu ve her alanda görünür olduğu bir toplum, bilimin ışığında çağdaş bir dünya idealinin olmazsa olmazıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, kadınların siyasetten ekonomiye, sağlıktan hukuka her alanda eşit statüde olduğu ve şiddetin her türlüsüne maruz kalmadan özgürce, mutlu ve huzurlu yaşam sürdüğü bir dünya dileğiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım.” Dedi.