GIDA GÜVENLİĞİ KONUSU, TOPLUMDA İSİM YAPMAK İÇİN İSTİSMAR EDİLİYOR"
GIDA GÜVENLİĞİ KONUSU, TOPLUMDA İSİM YAPMAK İÇİN İSTİSMAR EDİLİYOR' Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde HDP'nin gıda güvenliği hakkındaki grup önerisinin görüşüldüğü oturumda AK Parti adına konuşan Bursa Milletvekili Refik Özen, 'Gıda güvenliği konusu kendi alanlarında bilimsel varlık gösteremeyenlerin toplumda isim yapmak için istismar ettikleri bir alan haline gelmiştir' dedi.
GIDA GÜVENLİĞİ KONUSU, TOPLUMDA İSİM YAPMAK İÇİN İSTİSMAR EDİLİYOR”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde HDP’nin gıda güvenliği hakkındaki grup önerisinin görüşüldüğü oturumda AK Parti adına konuşan Bursa Milletvekili Refik Özen, “Gıda güvenliği konusu kendi alanlarında bilimsel varlık gösteremeyenlerin toplumda isim yapmak için istismar ettikleri bir alan haline gelmiştir” dedi.
Gıdaların, tarladan, çiftlikten çatala kadar geçen süreçte sağlık riski yaratabilecek binlerce etkenle etkileşime açık olduğunu belirten Vekil Özen, “Kendi yetiştirdiklerimiz, evimizde hazırladıklarımız da dahil olmak üzere yer yüzünde sıfır risk taşıyan herhangi bir gıda mevcut değildir. Her nasıl olursa olsun, gıda risklerinin değerlendirilmesi, yönetimi ve etkileşiminde bilim odaklı yaklaşımları temel alıyoruz. Günümüzde gıda ile ilgili uluslararası regülasyonlar, insan sağlığını bilim odaklı koruma amaçlı ve kabul edilebilir risk esaslıdır. Ülkemizde de gıdalar bu regülasyonları temel alarak oluşturulan ulusal mevzuatla Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından yönetilmektedir” şeklinde konuştu.
“Son dönemde gıdanın herhangi bir alanında uzman olmayan, kendi alanında bilimsel izleri olduğu tartışılan bazı bilim dışı iddialarla tüketicilerin dikkatinin gıda güvenliğinin gerçek riskleri yerine gerçek olmayan konulara yönlendirilmesi, toplum sağlığına zarar vermektedir” diyen AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Halkımızın gıdalardaki riskler ve güncel sorunlar konusunda doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığımızın yanında üniversite, özel sektör ve basınımıza da büyük sorumluluk düşmektedir. 2012-2018 yılları arasında değişik dönemlerde 20 kez kamuoyuna açıklama yapılmıştır. Bu kapsamda toplam 769 firmanın 1605 farklı parti ürünü kamuoyunda duyurusu gerçekleşmiştir. Risk esaslı olarak yürütülen konularda 2002 yılında Türkiye genelinde bin 500 denetçi ile 39 bin 646 adet denetim gerçekleşmişken, 2018 yılında bu rakam 6 bin 825 gıda denetçisi ile 1 milyon 124 bin adet gıda denetimine çıkılmış ve denetimlerimiz hala devam etmektedir. Ülkemiz tarımsal ürün ve gıda ürünleri ithalatı aşamasında yoğun denetim ve kontrol uygulamaktadır. 5996 sayılı Kanun kapsamında ürün ve ülkeye göre değişmekle birlikte ithalat aşamasında yüzde 100’e varan oranda resmi kontroller uygulanmakta olup, risk esaslı denetim ve kontroller yürütülmektedir.”
Konuşmasında GDO’lu ürün denetimleri hakkında da bilgi veren Vekil Özen, “5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu kapsamında GDO’lu bir gıdanın üretimine ve satışına izin verilmemektedir. Ülkemizde GDO’lu ürün yetiştirmek bu kanun kapsamında yasak olduğu için tohum ithalatı aşamasında GDO’ya ilişkin yüzde 100 analiz yapılmaktadır” dedi.
Bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırılması konusunda da hassasiyetle hareket edildiğini belirten Vekil Özen, Ülkemizde bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırmasında Avrupa Birliği veya G8 ülkeleri ile eşzamanlı hareket edildiğini, bu güne kadar 183 adet bitki koruma ürünü aktif maddesi ve bu aktif maddeleri içeren bitki koruma ürünlerinin ülkemizdeki kullanımının sonlandırıldığını söylerken, gıda güvenliği ile ilgili denetimlerin aralıksız devam ettiğini