Yurdun insanındaki genel bir ahlaksızlık, umarsızlık, nezaketsizlik ve saygısızlık halinin ne kadar yerleşik bir hal aldığını daha evden dışarı adım atar atmaz anlıyoruz son zamanlarda
Trafikte en sağa gireceği yola mümkünse en soldan ve sağdaki arabanın mutlaka önünden girme çabası, asla ve asla yol vermeme sancısı, uzadıkça uzayan sıkışıklıkta hiç utanmadan ısrarla en sağdan ya da soldan yolun en başına gelmeye çalışma, burnunu bir şekilde zorla da olsa sokup herkesin hakkını yediğinin farkında olmama acısı.
Yolda, markette, sırada nerede olursa olsun başkasının sırası daha tatlıymış ve her daim herkesten daha önemli bir insanmışçasına öne geçmeye çalışma ısrarı
Otoparklarda iki-üç kişilik yerlere neredeyse yatay park ederek herkesin hakkını gasp etmesi ayrı, nasıl olsa boş diye engelli otoparkına bile göğsünü gere gere arabasını yerleştirmesi
Parası varsa parasıyla yoksa malıyla o da yoksa çenesiyle hep bir üstün olma öne çıkma çabası
Ve daha da önemlisi bir şey bilmemesi, ama çok şey bildiğini sanması, kitap kapağı açmadığı hayatı dizilerden takip edip tarihi bile dizilerdeki kadar zannettiği halde herkesten çok ahkam kesmesi
İnsana değer vermemesi, herkesi her zaman aşağılamayı yok yok kendini diğerlerinden boş yere üstün görmesi, aslında çok değersiz oluşunun onda yarattığı psikolojik bozuklukla sürekli böbürlenmesi
Yeni doğan bebelerden tutun da okul sıralarına yeni başlayan çocuklarda bile bir ne güzel yapıyorum en iyi ben yapıyorum di mi telaşı ve onların bile daha minicikken saygısızlığa çok doğal bir şeymiş gibi alıştırılıp, arkadaşlarıyla kavgasının bile anne baba meselesine dönüştürülmesi
Yurdum da insanı, çaresiz bir boşluğun içinde çukurun dibinde debelenip duruyor.
Dünya sahiden uzaya falan gidiyor ama biz ısrarla filanca dizideki falanca kişinin daha 20sinde yakaladığı şöhreti konuşmak, dizi başına aldığı ücreti tartışmakla daha meşgulüz öyle değil mi?
Ya da taraf oluyoruz bizi hiç ilgilendirmeyen iki kadının anlamsızca tartışmalarına, utanmayıp bunları ekrandan konuşmalarına, tüm özel hayatların çok doğalmış gibi ekranlardan irdelenmesine…
Ne kadar boşluğu itildiğimizin kanıtı bu izlenenlerin ardında değil mi?
Ekranlarda gördükleriyle büyüyen çocuklardan gelecekte ne bekleyeceğiz ki
Ya da ekran başımdan kalkamayan, sokağa çıktığında terör yaratan, saygı ve sevgi görmediği için göstermeyi bilmeyenlerin arasında ne yapacağız
Ya çocuklar
Ahlaksızlığı toplumsal bir değer hatta doğruymuş gibi algılayıp, dizi karakterleriyle özdeşleştirdikleri hayatlarıyla köşeyi kısa yoldan dönmek isteyenlerin çocukları olmaktan öte geçirebilecek miyiz evlatları
Neden bu kadar öfkeliyiz her şeyden önce
Neden bu kadar boşluğa tutuyoruz aynamızı sürekli
Neden hayatlarımızı sosyal medya, televizyon ve akıllı cihazlar üçgeninden çıkaramıyor ver orada olduğumuz kadar var olduğumuz zannediyoruz?
Ve bu zandan yola çıkarak sürekli rol sürekli yalan ve sürekli ispat peşinde koşuyoruz
Neden dostlar, kime bu gösteriş?
Neden bu kavga?
Tek bir hayatımız, tek bir canımız ve tek bir vatanımız varken
Neden bu birbirimizle kavgamız?