Zor bir yıl olmuştu 2016. Özellikle 15 Temmuz süreci ve sonrası hepimizi son derece etkilemiş ve kaygılandırmıştı.
Nasıl kaygılanmayalım bir gecede, bir saatte yurtsuz yuvasız vatansız hatta geleceksiz kalma tehlikesini yaşamıştık.
Kuşun kanadında yaşamlara örnek bir tabloydu ortaya çıkan. Ve tabi sonrası da, sorunları da, sonuçları da, acı ve üzüntüleri de bitmedi yılın geri kalanında.
Kaygı ruhumuzun derinliklerine yerleşmişti bir kere. Ve çıkması öyle hızlı ve kolay görünmüyordu.
Toplumun hafızasında yer etmiş gerçekler hepimizin beynine kazınmış, tarihe damga vuran 15 Temmuz kendi yaşam anatomimize kayıt olmuştu bile.
Zorlandık.
Zor zamanlar yaşadık.
Üzüldük, endişelendik uzun süre uyuyamadık belki.
Sadece o an için değil, yaşamımız için yakınlarımız için ve yarınlarımız için yaşadığımız sürecin ne olduğunu anlamaya çalıştık.
Bazen her şeyin çok dışında hissedersiniz ya kendinizi öyle hissettik.
Dünyada aslında bir küçük damla ya da bir kum tanesinden farksız olduğumuzu ve dünyanın çok daha büyük duvarlarının dışında bambaşka fikirler, hayatlar ve sonlar olduğuna olabileceğine olan inancımız maalesef çoğaldı
Korktuk
Ölmekten değil
Olacakları bilmemekten, sonrasını hesap edememekten, bilmediğimiz yeni olaylara adım atmak zorunda olma ihtimalinden, bilinmezlikle birlikte belirsizliğe de sürüklenme korkusundan korktuk
Daha önce yaşamadığımız, hayal bile etmediğimiz bir yarından bahsetmekten, olacaklardan, olacakları tahmin bile edememekten korktuk.
Çocuklarımız adına korktuk. Onlar için tesis etmeye çalıştığımız güvenli, korunaklı yanı başımızdaki yuvaların yıkılmasından, bizsiz, vatansız, sevgisiz ve her şeyden önce yalnız kalmalarından korktuk.
Korkularımız artıkça, çoğaldıkça panikledik. Panikledikçe Allah’a sığındık. Sırtımızı dualara yasladık ve onlarla geçirdik belki de en kötü zamanları.
Ve 2016 nın bitmesi için dua ettik, yeni yılın çok daha güvenli, sağlıklı ve toplumsal olarak mutluluk getireceğine inanarak
Bekledik 2017 yi, kucak açtık adeta
2016 yı ve açtığı ömür boyu kapanmayacak yaraları bir an önce göndermek için acele ettik.
Ettik ama2017 gelir gelmez yine bir terör saldırısıyla karşılaşınca, 2016 da biteceğini ümit ettiğimiz her şeyin yeniden gelmesine seyirci olduk.
Kötü kader mi bilemedik ama aylarca yolunu gözlediğimiz 2017 de kanla ve gözyaşıyla geldi.
Ülkemizin üzerine çöken kara bulutların ne zaman kalkacağı, makus talihin ne zaman değişeceğini sorgulamak işin tuzu biberi oldu.
Velhasıl 2017 kötü geldi, acı geldi
2017 de 2016 gibi yaraladı hem de en başından
Ama yine de yaşamaya devam
Yine de bu ülkede bu topraklarda yaşlanmaya devam
Ne olursa olsun, pes etmemeye, güçlü durmaya, korkularımızı, endişelerimizi yenmeye devam
Daha çok çalışmaya, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlarla sonuna kadar savaşmaya devam
Daha çok okumaya sadece dünü bugünü değil yarını da daha iyi anlamaya, anlayabilmeye devam
2017 de umutsuzluğa değil umutlanmaya devam
2017 de kötülüğün değil iyiliğin hüküm süreceğine inanmaya devam.
Aslında 2017 de 2016 da kaybettiklerimizi yaşamaya değil, kazanacaklarımızla yeni bir dünya kurmaya devam.