Nefeslerimiz tuttuk. Ocak ayı ile nisan ayı başına kadar milletvekili aday adayları ile listelere kimin girip giremeyeceği konusunda iddialara tutuştuk.
Aday toto oynadık.
Sonra, adaylar açıklandı. Pek çok kişi deyim yerinde ise hüsrana uğradı. Kindilerine liste başı görenler, vekil seçilmeden bakan olmayı hayal edenlerin hepsi sukut-u hayale uğramanın verdiği ezikliği üzerlerinden atmaya çabalıyorlar.
Birde, rant kesiminin isimlerini önerdiği ve Ankara’da çok yüksek rakımla tepelerde listelere konulması için sondaj yaptıkları aday adayları vardı. Bu kişilerin bence pek çoğu sukut-u hayale uğradı.
Bir başka çıkar guruplarının siyasi parti listelerine monte etmek istedikleri aday adayları vardı. Onlarda liste dışı kaldılar.
Sanki söz verilmişcesine bütün siyasi partilerin Bursa aday listelerinde bu çıkar gurupları ve rant guruplarının liste dışı kaldıklarını söylemek mümkün.
Listeler, yine memnuniyetle karşılanmadı.
Kimi partilerde isimler üzerinde tartışmalar sürüyor.
Kimi partilerce ise sıralarla ilgili içine sindirilmeyen isimler var.
Yine de olan oldu.
Listeler kesinleşti.
Seçim sathı mahaline girildi.
Siyasi partiler merkezde genel aday tanıtımı ve 2015 seçimleriyle ilgili olarak nasıl bir hizmet vaat ettiklerine dair projeleri açıkladılar.
Bursa’da yerele baktığımızda, siyasi partilerin hepsi aday tanıtım toplantılarıyla adaylarını hem basın mensuplarına hem de medya kanalıyla halka tanıtmaya başladı.
Sokaklara düşüldü.
Vatandaşla bire bir temas açısından çalışmalar başladı.
Kahvehaneler, pazaryerleri siyasetçilerin en gözde mekanları oldu. Seçimler öncesinde halkın kalabalık olarak bulunduğu, esnafın para kazanmak için geldiği, vatandaşların ise geçim ve karnını doyarabilecek gıda alma adına geldikleri pazaryerleri siyasi arenalara dönüşmeye başladı.
Mayıs ayı boyunca bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Halkımız, seçmenlerimiz siyasi partilerle ilgili seçim programları ve vaatlerini şimdiden incelemeye başladı. Hepsini dikkatle dinliyorlar.
Hepsiyle ilgili görüşleri var. Beklentileri var.
En büyük beklenti, siyasi istikrar. Bu ülkenin koalisyon hükümetlerinin eline düşmemesi için oy kullanacaklarını söylüyorlar.
Bazıları ise, muhalefetin güçlenmesi için halkın, özellikle kararsız seçmenlerin muhalefet partilerine destek olması halinde mevcut iktidadır 14 yıllık hükümetinin sona erdirilebileceğini konuşuyorlar.
Tabi, bütün bunlar anketlere, tahminlere ve siyasi parti adaylarının, özellikle liderlerinin perpormanslarına göre değişim gösterecek. Çünkü, ülkemizdeki seçmenlerin yaklaşık yüzde 40’ı lidere göre oyunu kullanıyor. Yüzde 20’lik bölümü ise tanıdığı adayları destekliyor. Yüzde 40’lık bölümü ise oy tercihini ideolojik düşünce açısından kullanıyor. Adaya bakmıyor. Oyunu partisine veriyor.
Seçmenin şifresi böyle. Şimdi sırada siyasi partilerin ve 2015 sandıklarının sonuçlarını, şifrelerini çözmeye geldi.