İnsanlığa hizmet ve yardım şekilleri çok farklı. Bir sermaye gurubu, elindeki mali güçle fabrika kurup, insanları çalıştırıp onlara iş ve daha iyi yaşam şartları sunabilir. Bir siyasi oluşum, iktidar olduğunda, halkın refahı ve geleceğine yönelik projeler ve politikalar geliştirip, ülkenin sosyal ve kültürel alanda rakip ülkelere göre daha aktif yaşamasını sağlayabilir.
Bir başka kişi de belki eğitim gönüllüsü olur.
Belki, çevre gönüllüsü olur.
Belki, insanlığa hizmet edebilme adına icatlar yapar. Nasıl ki, tekerleğin icat edilmesiyle ulaşımda çığır atlanmışsa, bizler bugün hızı saatle yarışan arabalarla ulaşım sorunlarımızı çözmüş isek, belki de bu icatlar gelecekteki insan yaşantıları daha da kolaylaştırabilir.
Yaşadığımız cevrede etrafımıza baktığımızda, övünç kaynağı duyduğumuz eserlerle dolu. Aile geçmişimiz bile insanların, yaşadıkları yerlerdeki yaptıkları işleri gözler önüne seriyor. Belki farkında değilsiniz ama, mezarlıklara gittiğinizde, mezar taşlarındaki yazıtlara dikkat edebilirsiniz. Genç yaşta amansız hastalığa kurban gitti. Şeklindeki bir yazıt, belki de bizleri, o tarihlerdeki bir hastalık salgını olabileceğe düşüncesine sürükler.
Önemli olan, insanların kendi öz benlikleri koruyup, bugünkü çevre ve kent sorunlarının çözümüne katkı sağlarken, geleceğe yönelik yatırımları da gerçekleştirebilmesi. Gelecek yatırımlar genelde ekonomik konulardaki projelerin geliştirilmesi ile oluyor. Yapılan her iş, kültür yatırımı, sosyal yatırım, eğitim yatırımının temelinde ekonomik hesaplama yer alıyor.
Onun için bugüne hizmet etmek, geleceğe yatırım yapmak, insanların isimlerinin hatırlanmasına yol açıyor. Bakın, seneler önce yazılmış bir romanı bugün bizler alıp heyecanla okuyabiliyorsak, demek ki eğitim ve kültür alanlarındaki eski tarihlerde yapılan bu çalışmaları, o güne hizmet, bizim okuduğumuz zamanı ise geleceğe yatırım olarak kabul etmemiz şart.
Kentlerin yönetimi de öyle. Şehirler, sembolleriyle hatırlanıyorlar. Bursa’nın teleferiği, Antalya’nın denizi olduğu gibi.
Bu bilinç, kenti yönetenlerde olmalı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, güne hizmet ve geleceğe yatırım konularındaki projeleriyle dikkat çeken bir yönetici.
Bursa’ya ne yaptınız? Diye sorduğumuzda, pek çok konudaki yapılanları anlatıyor. Altepe’nin bu konudaki tespitleri şöyle;
Türkiye’nin güçlü şehirlere ihtiyacı bulunuyor. Bursa’da belediye olarak olarak bu hassasiyet doğrultusunda adımlar attıklarını ifade ediyor.
İnsanların yaptıkları hizmetlerin yanında birde gelecek hedefleri olmalı. Gerçekleştirdikleri yatırımlarla 2023 hedeflerine katkı sağladıklarını ifade eden Altepe, özetle şöyle konuştu;
"Bursa Büyükşehir Belediye hizmet binasını, Türkiye’nin ilk yerli tramvayı, yine Türkiye’nin ilk yerli uçağı, çamur yakma tesisini ve çevreci tesisleri kurduk. Türkiye’de en çok arıtma tesisi yapan belediyeyiz. Akarsularımız ve Gemlik Körfezi olmak üzere, göller ve denizlerimizin sağlıklı olması için çalışıyoruz. Spora yönelik hem amatör spora hem de okul sporlarına yönelik yardımlarımız ve hizmetlerimiz devam ediyor. Bursa Büyükşehir Stadyumu ile Dünyanın en iyi 10 stadyumundan birisini Bursa’ya kazandırdık.
Bursa’nın onlarca konusunun yanında özellikle tarihi ve kültürel miras çalışmalarıyla öne çıkarmaya çalıştık. yeraltı ve üstündeki 450’yi aşkın eser büyükşehir belediyesinin inisiyatifi ile restore edildi. Kalkınma için de örnek teşkil ettik. Üretim sanayi için rol model niteliğinde yönlendirmelerde bulunduk. Yine tarım konusunda örnek olan adımlar attık.”
İşte, Bursa işte hizmet.