Bursa’da yapılan anketlerde, bu kentin “en yaşanılabilir kent” olmasının yanı sıra, yerel yönetim hizmetlerinin de“en başarı örneklerle dolu” olduğunu ortaya çıkardı.
Anket, Başbakanlık kanalıyla yapıldı.
Amaç, kentlerin sosyal, politik durumları ve kültürel arası diyalog çalışmalarında meydana gelen sıkıntıların belirlenmesi. Bunun içinde, göçle nüfusu artan ülkemizin en önemli kentlerinden birisi Bursa’da çıkacak sonuçların önemi büyük. Önce, Türkiye’nin en büyük ili, İstanbul ile ilgili bilgi vermemde fayda var. Çünkü, nüfusu 10 milyonu aştı. Bursa’nın ise 3 milyona dayandı. İstanbul’da en önemli eksiklik, aileler arası kültürel bağ olarak belirlenmiş.
Ülkemizin ikinci büyük kenti Ankara’da ise, mesai günlerindeki kültür ve sanat aktivitelerinin az olması. Peki, üçüncü büyük ilimiz İzmir’deki durum nedir diye sorduğumuz da, karşımıza, halk arasındaki en büyük sıkıntı ulaşım.
Bursa’nın da en büyük sıkıntısı şüphesiz ki ulaşım. Ama, Bursa’da bir başka sıkıntı daha var. Mahalli ve apartmanlarda oturan halkın birbirleriyle olan diyaloglarındaki eksiklik. Aynı apartmanda, aynı katlarda oturan insanlar arasında bile iletişim sıkıntısı var.
Bunun dışında, kente yönelik halkın düşünceleri de sorulmuş.
Bursa’da yaşayanlar, bu kentte yaşadıkları için hallerine şükür ediyorlar. Mutlular.
Bursa’da yaşayanlar, tarihi ve kültürel mirasın onarımı, bakımı, restorasyonu için yapılan çalışmaları destekliyorlar.
Bursa’da yaşayanlar, her ne kadar eleştirel yaklaşımlar olsa da yerel yönetim hizmetlerinden ziyadesiyle memnunlar. Çünkü, Belediye hizmetlerinden halkın olan memnunluğu yüzde 65’in çok üzerinde.
Bursa’da yaşayanlar, merkezi idarenin yaptığı bazı hizmetlerden yana dertliler. Özellikle, Hızlı Tren Demiryolubağlantısı çalışması ve projesinin 2011 yılında temeli atılması ve tren seferlerinin 2014 yılında başlayacağının söylenmesine rağmen, senenin 2016 yılına gelmesine rağmen, dört yılda bu projenin gerçekleşme oranının beklenilen düzeyde olmayışından dertliler. Sadece kent içi ulaşım hizmetleri değil, şehirlerarası ulaşım hizmetlerinin de yetersizliği ve pahalı olmasından dert yanmışlar.
Halkın, özel istemlerine sıra geldiğinde ise birinci sırayı, öğrencilerin başıboş hayvanların, sokak hayvanlarının sokaklarda gezlerinin önlenmesi ve barınaklara toplanması istemi olmuş.
Halkın, istekleri arasında ise, ailelerin gidip hem dinlenebileceği hem piknik yapacağı hem de çocuklarıyla güzel bir gün geçirebilecekleri parkların ve merkezlerin sayısının artırılması olmuş. İşte burada virgül koymamda fayda var. Hisseli parsel satışları ve imar aflarıyla resmi parsele dönüşen eski Bursa merkez mahallelerinde, Osmangazi’de, Yıldırım’da yeni park alanları açmak çok zor. Bu sorun, anca ve ancak kentsel dönüşüm projeleriyle çözülmeye çalışılıyor.
Nilüfer ise yeşil alan ve parkların sayısı çok fazla ama, bu parklar halka değil, rantiyeye hizmet ediyor. Çünkü, parkların ve hazine arazilerinin pek çoğu ticarethane olmuş. Hemen hemen her parkın bir köşesinde çay bahçesi var. Gazino var. Lokanta var. Bazılarında ise AVM’ler olmuş.
Semt halkı bu nedenle kendi malı mülkü olan parsellerden alınıp ayrılan yeşil alan ve parklardan faydalanamıyor.
Vatandaş haklı olarak, mahallesinde, semtinde, sokağındaki yeşil alanların böyle kullanımına tepki gösteriyor.
Anketin son bölümünde ise 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında mahalli hizmetlerde bir duraksama olup olmadığı sorulmuş vatandaşlara. Vatandaşların yüzde 70’e yakını, Bursa’daki belediye hizmetlerinin aksamadığı yönünde fikir beyan etmişler.
Peki, seçimlerle ilgili tahminler nasıl? Diye sorduğumuzda ise Bursa halkı 15 Temmuz’da sokağa çıkıp haftalarca Demokrasi Nöbetleri tutanlara teşekkür ediyor. Seçim yapılması halinde ise yüzde 54 oranlı da iktidar AK Parti’ye destek verecekleri kayıt altına alınmış.
Bu durumda, AK Parti hem 15 Temmuz askeri darbe girişiminden etkilenmemiş hem de oylarını artırmış olarak kamuoyunun gündemindeki desteğini sürdürüyor sonucunu çıkarmak mümkün.