Ulu Önder Atatürk’ün en güzel vecizelerinden birisidir; “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.”
Dolayısıyla 80 milyon nüfus, 720 bin kilometrekaresi kanla sulanmış olan memlekette her türlü muhalefet olur ancak söz konusu Türkiye topraklarıysa, hiç kimse kusura bakamaz kardeşim…
Bu ülke etnik siyasete, ırkçılığa da açık bir ülke değildir. Taciz, tecavüzler almış başını giderken, ülke için için kaynıyorken, ülkenin bekası meze konusu olamaz.
Şu bir gerçek ki; can-ı gönülden yapıldığına inandığım ‘gönüllü askerlik’ başvurularının içerisinde Suriyelilerin talebi dikkatimi çekti. Hazır böyle bir imkan doğmuş ve kendileri de çift vatan sahibi olan bu arkadaşlarımız gerçekten de gözünü budaktan sakınmadan güvenlik sorunu yaşamama adına gerçekten de sorumluluk almalıdır.
Zeytin Dalı Harekâtı’nın detaylarıyla sizleri boğmak istemiyorum ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel amacının gerçekten de terör örgütlerini yok etme adına bir çalışma yürütüyor. Bu eninde sonunda bir noktaya varacaktır. Ancak elbette ki orada güç ve asker kaybetmemizi isteyenler, el altından yardımlarına sonuna kadar devam edecek. Bir ölen ancak bin doğan bir nesil olarak, haklarından geleceğimizden hiç şüphemiz yok.
Ülkemiz uzun zamandır farklı bir kutuplaştırılmanın içine çekilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin en fazla dikkat etmesi gereken konu bu süreç bir olmaktır. Harbiden tek yürek olmaktır. Kalpler sadece bir amaç uğruna atarsa devrilemeyecek dağ yok bize…