“Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca ustası ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı-karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir savaş, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla ya da çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir." Karl Marx - Komünist Manifestosu
Bin sekiz yüzlü yıllarda Marx ve Engels tarafından ortaya atılan Komünist Manifesto:
“ proleteryanın burjuva düzenini ve özel mülkiyeti bir devrimle ortadan kaldırarak sınıfsız bir toplum düzenini gerçekleştirmesi gerektiği “ idealini amaçlamaktadır.
Karl Marx; Komünist Manifesto|nun giriş cümlesinde özetlediği
"Şimdiye kadar ki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir."
sözüyle toplumların tarihinde sınıfların önemini ve sınıf savaşlarının toplumların tarihinin belirlenmesindeki egemen gücünü tarihsel süreç içindeki rolünü göstermektedir. .
Marx, “bütün sınıflı toplumlarda olduğu gibi kapitalizmin de kendini yok etmeye yol açacak içsel dinamikler barındırdığını, kapitalizm eskimiş feodalizmin yerini aldıysa, sınıfsız bir toplum olan komünizm de devletin proleteryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olmadığı siyasal geçiş sürecinden sonra onun yerini alacağını “ ifade ederken kapitalizimin kendini de yok etmeye yol açacak içsel dinamikler barındırması, kapitalizm içinde iktidar olan egemen gücün içinde çaıkarları kapitalizmin iktidarı ile örtüşmeyen kapitalizm içinde bir mitoz bölünmeye yol açacak bir içsel bölünme mi? meydana gelecektir.
Kapitalizm kendi içinde kendi kendini yok edecek bir içsel dinamik mi? barındırmaktadır.
Proleteryanın devrimci diktatörlüğü, kapitalizmin egemen gücü karşısında sömürülen işçi sınıfı devrimini gerçekleştirmek için siyasal geçiş sürecini nasıl? sağlayacaktır. Kapitalizmin artı değeri buna nasıl? müsade edecektir. Kapitalizmin artı değeri iktidar gücünden devrimle de olsa nasıl? vaz geçecektir.
“sosyoekonomik değişimlere belirli bir tarihsel zorunluluk perspektifinden bakarak kapitalizmin, yapısal durumunun dinamiği ve çatışması sonucu yerini komünizme kesin olarak bırakacağını” ifade eden Marx’ın bu düşüncesi 1991 de S.S.C.B.nin dağılması ile uygulama alanındaki varlığını kaybetmiştir.
“değişimin organize bir devrimci hareketle geleceğini, değişimin, ancak uluslararası işçi sınıfının birleşik hareketiyle meydana geleceğini” ifade eden Marx, tarihsel süreçleri dikkate aldığımızda 21.y.y. da işçi sınıfının birleşik hareketiyle meydana geleceğini nasıl düşünebilir?.
.Marksizm; Rusya|da Ekim Devrimi| ile uygulama alanında siyasi bir rol üstlenerek 1991 yılında S.S.C.B.nin dağılması ile uygulama alanındaki siyasi rolünü noktalamasına rağmen tarihsel süreçlerde toplumların tarihini belirleyen sınıf savaşımları varlığını devam ettirdiğini görmekteyiz.
21.y.y. da sınıf savaşımlarının varlığını devam ettirmesi aklımıza şu soruyu getirmektedir.
“ Acaba komünizm tarihsel süreç içinde evrim mi? geçirmiştir.
Kalın felsefeyle…
Devamı bir sonraki sayıya…